Kışanak: JİTEM zihniyeti AKP’de yaşıyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 12 Haziran 2012
  • 12:45

(12.06.12) - Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “KCK” adı altında yapılan operasyonların pervasız şekilde sürdürüldüğünü söyledi.

Tayyip Erdoğan'ın ''Van'ı, Diyarbakır'ı istiyorum'' demesinin ardından bu sözün gereğini yapmak için harekete geçildiğini belirten Kışanak, ''Bu uygulamalarınızla halkta derin devlet, JİTEM gibi yaralar açıyorsunuz'' diye konuştu.

Van'ın büyük bir deprem yaşadığını, ancak doğal afetin insan eliyle yapılan afetle birleştirildiğini söyleyen Kışanak, "Bugün AKP depremi ile Van karşı karşıya. Van deprem ile baş etmeye çalışırken, bu kez halkın iradesinin hepsini derdest edip tutukladılar. Şunu açıkça söylüyoruz. Bu operasyonlar ile halkın hafızasında, yüreğinde en az Diyarbakır Cezaevi ve JİTEM'in faaliyetleri kadar derin yaralar açıyorsunuz ve bu açtığınız yaralar size pahalıya mal olacak. Bu operasyonları savunanlar bilsinler ki günümüzün JİTEM zihniyeti AKP'de yaşıyor" diye kaydetti.

“KCK” adı altındaki operasyonların ''konuşulmuş, tartışılmış, planlanmış, adım adım hayata geçirilen operasyonlar'' olduğunu söyleyen Kışanak, ''AKP'nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı ne zaman konuşsa arkasından belediye başkanlarımıza operasyonlar geliyor'' dedi.

Gelecek yerel seçimlerde belediye başkanlığı sayısını iki katına çıkaracaklarını söyleyen Kışanak, ''AKP artık yalanla, ajitasyonla, psikolojik harekatla, kişisel karizmayla yol alamaz'' dedi. Kışanak, şunları ifade etti:

''Özel yetkili mahkemeler statükonun bekçisidir. AKP, DGM'lerin anlayışını değiştirmeden özel yetkili mahkemelere çevirdi. Orada yargılananlar sadece AKP iktidarına karşı girişimlerdir.

Özel yetkili mahkemeler kayıtsız şartsız, amasız fakatsız derhal kaldırılmalı. Sen bir memurunu teslim edemediğin yargıya, adeta neredeyse bir mezbahaneye dönmüş, her gideni çarkın içerisinde mahkum edip nefes alamaz hale getiren bu mahkemelere; milletvekillerini, belediye başkanlarını, sendikacıları, öğrencileri, toplumun tamamını teslim ediyorsun. Bunun adı statükonun bekçiliğidir. Bu ideolojik, statükocu yargıya karşı mücadele edeceğiz ve bu zihniyeti yeneceğiz.''


Seçmeli Kürtçe dersi

Başbakan'ın ''benim Kürt kökenli vatandaşım'' ifadesini kullandığını aktaran Kışanak, ''Ben de Başbakan'a 'Türk kökenli Başbakan' desem olur mu?'' diye sordu.

Seçmeli dersin mevcut sistemde ancak yabancı dil olarak verilebileceğini belirten Kışanak, şunları söyledi:

''Başbakan, bakanlar seçmeli Kürtçe dersi alabilirler. Bundan memnun oluruz. Ama Kürtlere bu zulmü nasıl yapabilirsiniz? 'Kendi ana dilini seçmeli ders olarak alabilirsin' diyorlar. Bu, asimilasyondur. Asimilasyon, insanlık suçudur. Bu suçu AKP, Başbakan işliyor. Ana dil, en temel haklardandır. Hiçbir şekilde kısıtlanmadan, hayatın her evresinde, kesintisiz, engelsiz olarak kullanılmalıdır. Ana dilin önüne kim engel koyarsa, o aşılacaktır. Bu şimdiye kadar gasp ettiğiniz bir hakkın iadesidir. Bu hakkı iade etmek zorundasınız. Bunu pazarlık konusu yapmayın. Bu kadar hassas bir konu üzerinde pazarlık eden zihniyet demokratik değil faşizandır.''

Erdoğan'ın, CHP'nin, ''BDP görüşmek istemiyor'' dediğini dile getiren Kışanak, ''Külliyen yalan. Bunun cevabını CHP vermek zorundadır. CHP'den açık kapalı, resmi gayri resmi hiçbir kanaldan görüşme teklifi gelmedi, biz de hiçbir görüşme teklifini reddetmedik'' dedi.

Bu konuda siyasi partilerin görüşmesinin son derece anlamlı olduğunu belirten Kışanak, ''Bu sürece katkımızı sonuna kadar vermeye hazırız'' diye konuştu.