KESK'li tutsak kadınlara destek

  • Arşiv
  • |
  • Kadın Sorunu
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 13 Haziran 2012
  • 14:38

(13.06.12) – KESK üyesi kadınlar, 12 Şubat 2012'de “Şafak operasyonu” ile gözaltına alınıp tutuklanan kadın üye ve yöneticileri için destek eylemi yaptı. İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde yapılan eylemde tutuklama ve baskılarla KESK'in sindirilemeyeceği vurgulanarak, tutuklu kadın KESK'lilerin serbest bırakılması talep edildi.

Yürüyüşle hapishane önüne gelen KESK üyesi kadınlar, üzerinde tutuklu KESK'li kadınların resimlerinin olduğu, “KESK'li kadın tutsaklar onurumuzdur! / KESK İstanbul Şubeler Platformu” pankartı taşıdılar. KESK'liler “Jin jiyan azadi!”, “KESK'li tutsaklar onurumuzdur!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber yahiç birimiz!”, “KESK'li tutsaklar serbest bırakılsın!” sloganlarını atarak tepkilerini dile getirdiler.

KESK'li kadınlar adına açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Eğitim Sen 5 Nolu Şube Sekreteri Evrim Dirican okudu. 4 ay önce tutuklulanan 14 üyelerinin yanında, şu an 40'ın üzerinde tutuklu üye ve yöneticilerinin olduğuna işaret eden Dirican, KESK'in tutuklamalarla sindirilemeyeceğini belirtti. 500'ü aşkın öğrencinin, gazetecilerin, akademisyenlerin de tutuklu olduğunu hatırlatan Dirican, bunun AKP eliyle Türkiye'de yaratılmak istenen otoriter rejimin uygulamları olduğunu belirtti.

Dirican, belirli bir süredir kadına yönelik devlet eliyle gerçekleştirilen, kadının kimlik ve emeğinin yok sayılmasına yönelik açıklama ve uygulamalara değinerek, bunun kadınların mücadeledeki rolünden korkunun ve kadına varlık mekanı olarak evi gösteren gerici muhafazakar anlayışın öfke ve saldırganlığı olduğuna vurgu yaptı.

Dirican, Büşra Ersanlı'nın ders notları gerekçe göstirelerek gözaltına alındığını fakat iddaanamenin hazırlanmadığı için, tutuklamaların halen hangi gerekçelerle yapıldığının açıklanmadığını, bunun bile tutuklamaların hukuksuzluğunun ve gayri meşruluğunun bir kanıtı olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Onlar, sömürüye karşı mücadelenin yer alan emekçilerdir. Onlar, patriyarkaya karşı mücadele eden kadınlardır. Onlar, Kürt sorununda çözümsüzlüğü ve şiddeti dayatanlara karşı barıştan, halkların kardeşliğinden, eşit, özgür, gönüllü birlikteliğinden yana taraftır. İşleri, güçleri ve suçlarıda bundan ibarettir. Evet, KESK'li kadınların suçları bundan ibarettir. Ancak cazalandırılmaları da tamda bu nedenledir. Aksi takdirde ne için tamamı kamu çalışanı olan bu kadınlar, tutuklu yargılanmanın gerekçesini oluşturan kaçma, delil karartma vb. İhtimallerin söz konusu olmadığı böylesi bir durumda yaklaşık 4 aydır iddianame dahi hazırlanmaksızın tutuklu bırakılsınlar. Neden çoğu küçük yaşta çocuk sahibi olan bu kadınların, anayasada yer alan çocuğun yararı ilkesi dahi görmezden gelinerek, onca hukuki itiraza rağmen tutuklu yargılanmasında ısrar edilsin.”

Dirican, baskılara karşı grevlerle, eylemlerle, meydanlarda ve işyerlerinde mücadeleyi büyüttüklerini belirterek açıklamayı sonlandırdı.

Kızıl Bayrak / İstanbul