Radikal Gazetesi Yazarı Avni Özgürel’in Kandil’e giderek PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan ile gerçekleştirdiği ve www.birlesikbasin.com sitesinde yayımladığı röportajı, benzerleri içinde en ‘işlevsel’ olanı. Daha önce yapılan tüm Kandil röportajları, Öcalan’ın avukatları aracılığıyla her cuma günü yaptığı açıklamalar nedeniyle İmralı’dan farklı herhangi bir görüşe rastlama ihtimali taşımıyordu. Oysa Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’den beri tamamen tecrit koşullarında bulunması nedeniyle Karayılan’ın Özgürel’e yaptığı açıklamalar ‘özgünlük’ taşıyor ve önemli mesajlar içeriyor. 

Mesajları şöyle sıralamak mümkün: 

1- PKK, devletin bu sıralar bir adım atacağına inanıyor ve o nedenle saldırı temposunu düşük tutuyor. Karayılan bu durumu “İzleme dönemindeyiz” diye tarif ediyor. 

2- Öcalan’ın mevcut tecrit durumunun devam etmesi halinde hiç kimse bir şey yapamaz. Çözüm süreci Öcalan’ın durumunun değişmesiyle başlar. 

3- Silahların susması ve Kürt sorununda çözüm için tek merci Öcalan’dır. PKK Öcalan’a tamamen bağlıdır. Karayılan bu durumu “Bir dediğini iki etmeyiz” diye özetliyor. 

4- PKK içinde şahin-güvercin ayrımı yok. Karayılan “Burada herkes ılımlı herkes sertlik yanlısı” diyerek yapılan ayrıma karşı çıkıyor. 

5- PKK yeni anayasadan çok umutlu değil. Ancak bir şans olarak görüyor. Toplumsal gerçeği yansıtması halinde anayasa metninde Türk sözcüğünün geçmesine de karşı çıkmıyor. 

6- Çözüme kapıyı açması şartıyla başkanlık sistemine karşı çıkmıyor. Aslında başkanlık sistemini çözüm için daha uygun olduğunu düşünüyor. 

7- Örgütün omurgasını oluşturan 90 kuşağı bugünkü yönetimden daha ‘keskin’. Karayılan “Barış yapılacaksa bizler uygun kişileriz” demeye getiriyor. 

8- 14 Temmuz 2011 Silvan saldırısı planlı değildi. Bundan siyasal açıdan örgüt zarar gördü.

Radikal / 19.06.12