İspanya'da madenci grevi büyüyor!

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 13 Haziran 2012
  • 08:49

(13.06.12) - İspanya'da Kömür İşletmeleri'nde çalışan yaklaşık 12 bin işçinin büyük bir kararlılıkla yürüttükleri grev üçüncü haftasına girmiş bulunmaktadır. 23-24 Mayıs tarihlerinde CCOO ve UGT adlı sendikaların çağrısıyla ve %100 katılımla gerçekleşen grev, otobanların işgal edilmesi ve sokak gösterileriyle devam etmektedir.

Kapitalist İspanya hükümeti ve Avrupalı suç ortakları finans krizi bahanesiyle devletin Kömür İşletmeleri'ne ödemeyi kararlaştırdığı 301 milyon Euro sübvansiyonu 111 milyon Euro'ya indirerek, yaklaşık %64 oranında bir kesintiye gitmeyi kararlaştırmıştır. Bu kararın hayata geçirilmesi halinde ilk etapta 30 bin işçi işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

Maden işçileri saldırının kapsamı ve mahiyeti konusunda belli bir açıklığa sahipler. Bu nedenle de daha başından bu can yakan saldırıya grevle cevap verdiler. Çıktıkları yoldan geri dönmeye de niyetleri bulunmamaktadır. Özellikle Kuzey İspanya'daki işletmelerde çalışan işçiler grevi sürdürmekte oldukça kararlılar.

Kömür madenlerinde çalışan işçilerin yaklaşık üç haftadır yürüttüğü militan mücadele her geçen gün büyüyerek devam etmekte ve başta aileleri olmak üzere halktan büyük bir destek görmektedir. Maden işçilerinden toplumun diğer katmanlarına da yayılarak büyüen bu mücadele özünde, Avrupa Birliği'nin dayattığı iktisadi, sosyal ve siyasal yıkım politikalarına karşı onurlu bir direnişin ifadesidir. İspanya'daki kömür işçileri bu direnişleri ile tıpkı Yunanistanlı sınıf kardeşleri gibi, başını Almanya ve Fransa'nın çektiği köleleştirici saldırılara geçit vemeyeceklerini ortaya koyuyorlar.

2008 yılından beri sistemi soluksuz bırakan küresel krizin en fazla etkilediği ülkelerden biri de İspanya'dır. İspanya'da da, Avrupa'nın tüm ülkelerinde olduğu gibi saldırıların ardı arkası gelmiyor. İşçi ve emekçilerin yılları bulan mücadelelerinin sonucunda kazandıkları hakların her gün biri gaspediliyor. Her gün bir başka alanda kesintilere başvuruluyor.

Avrupa Birliği'nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda ilk etapta 27 Milyar Euro gibi bir tasarrufa giden İspanyol hükümeti kesintiyi eğitim ve sağlık alanında uygulamaya başladı. Bunu, işsizlere, bakıma muhtaç insanlara ve gençlere yapılan yardımlardaki kesintiler izledi. Ardından ücretler donduruldu, haftalık çalışma süresi 35 saatten 37,5 saate çıkarıldı. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Kömür işçileri, 29 Mart'ta bu saldırılara bir genel grevle cevap verdiler. Grevci işçiler büyük bir polis terörüyle sindirilmeye ve terörize edilmeye calışıldı. Özellikle medya İspanyol emekçilerinden gerçekleri gizlemeye çalışarak, işin esasını karartan yayınlar yaparak, greve gidenleri adeta vatan haini ilan etti. Benzer alçakça saldırıyı bu kez 31 Mayıs'ta Madrid'e aileleriyle yürüyen on binlerce maden işçisine de yapmaya çalıştılar. Fakat bu girişim başarılı olamadı.

Günümüzde, bu aşağılık karalama kampanyasını başta Almanya medyası olmak üzere, bütün Avrupa medyası yapmaktadır. Sermaye uşağı medyada, neredyse haftalardır militan bir mücadele yürüten maden işçileri ile ilgili tek bir habere yer verilmemektedir.

Bu ve benzeri çabalarına rağmen grev devam ediyor.

Direnen işçilerle dayanışmaya!

Bu arada, İspanya emekçilerinden büyük destek gören maden işçileri eylemi, gelinen yerde sadece işyerlerini koruma eylemi olmaktan çıkmış olup, Avrupa'nın diğer ülkelerindeki işçi ve emekçilerin canını da yakan, AB, AMB ve IMF üçlüsünün yıkım politikalarına karşı bir onur savaşına dönüşmüştür. Bunun kendisi bir kez daha, Avrupa'nın aç gözlü tekellerine karşı enternasyonal temelde bir mücadelenin son derece gerekli ve yaşamsal olduğunu bize hatırlatmaktadır.

Yaşlı kıta Avrupa'da da, sermayenin tüm saldırıları tek merkezden planlanmakta ve tek merkezden yönetilmektedir. Tek merkezden planlanan ve yönetilen, sermayenin bu dur durak bilmeyen saldırılarını püskürtmenin yegane yolu da budur.

İspanya maden işçilerini yürüttükleri bu mücadelede yalniz bırakmamalı ve vakit geçirmeksizin her yerde grevci işçilerle eylemli bir dayanışma için seferber olunmalıdır.

Enternasyonal-İnfo