(23.06.12) – Sermaye hükümeti AKP, “iş kazalarına çözüm” adı altında kapitalistlerin ekmeğine yağ süren yasaları meclisten geçirirken katliama dönüşen iş cinayetleri tüm hızıyla devam ediyor.
Kuralsız ve güvencesiz çalışma koşulları altında, denetimden yoksun fabrika ve atölyelerde çalışan işçiler ardı arkası kesilmeyen iş cinayetlerinin kurbanı oluyorlar.
Yalnızca son bir kaç yıl içinde Ankara OSTİM-İvedik, Adana Kozan, Erzurum Aşkale, Davutpaşa, Tuzla tersaneleri, Bursa Mustafakemalpaşa, Balıkesir Dursunbey, Zonguldak ve Esenyurt'ta yaşanan işçi katliamları ise iş cinayetleri konusunda AKP hükümetinin ve sermaye iktidarının kirli sicilini ortaya koyuyor.
Bu kanlı ve kirli sicile son olarak Eskişehir'deki Oto Sanayi Sitesi'nde ve Isparta Gölcük Tabiat Parkı inşaatında meydana gelen iş cinayetleri iş cinayeti de eklenmiş oldu.
İş cinayetlerine ara yok: Son durak Eskişehir ve Isparta
Taşeronlaştırma ve esnek çalışma biçimlerinin alabildiğine yaygınlaştırıldığı bir süreçte yeni işçi katliamları yaşanmaya devam ediyor.
22 Haziran günü Eskişehir'deki Oto Sanayi Sitesi'nde meydana gelen patlamada 5 işçi göz göre göre ölüme yollandı. Patlamanın meydana geldiği fabrikanın, makina üretmek için kiralanması ancak taş kırmak için kimyasal madde üretmeye başlaması ise denetimsizlik gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.
Eskişehir'deki iş cinayetinden kısa bir süre sonra bir iş cinayeti haberi de Isparta'dan geldi.
Isparta Yakaören Köyü Gölcük Tabiat Parkı mevkisinde bir inşaatın ikinci katında alçı çalışması yapan Hamza Sökmen iş güvenliği önlemlerinini alınması ve denetimsizlik sonucu iskeleden düşerek yaşamını yitirdi.
Açıkça görülen o ki, sırtlarını, sermaye hükümeti AKP'ye dayayan patronlar tüm pervasızlıklarıyla yeni ölümlere davetiye çıkarıyorlar.
“Yasal düzenleme” safsatası eşliğinde iş cinayetleri sürüyor
Son süreçte yaşanan tüm bu cinayetler, aynı zamanda "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı" adı verilen düzenlemenin sermayenin meclisinde kabul edilmesinin ardından yaşanıyor.
İşyerlerini tehlike derecelerine göre 3 kategoride sınıflandıran yeni düzenlemenin, her fabrika ve atölyenin işçiler için birer cehenneme dönüştüğü kapitalist sömürü düzeni ve onun önünü açtığı kuralsızlığın varlığını koruduğu bir ortamda hiçbir işe yaramayacağı ise ardı arkası kesilmeyen cinayetlerle bir kez daha görülüyor.
Sermaye hükümetince çıkarılan yasal düzenlemelerin işçilerin yararına olmadığı, Diyarbakır'da Öz Bloksan Tuğla fabrikasında çalışan Hasan Temur'un yaşadıklarıyla da tescilleniyor.
Tuğla fırınından çıkarmaya çalıştığı kızgın tuğlaların üzerine düşmesi sonucu yaralanan Temur'u hastaneye götüren patron yakınının olayı, "Evde üzerine kaynar su döküldü" şeklinde kaydettirmesi aynı zamanda patronların yüzsüzlüğünü de gösteriyor.
Mayıs ayında 69 ölüm
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin hazırladığı Mayıs Ayı İş Cinayetleri Raporu, kapitalist sömürü düzeni var oldukça iş cinayetlerinin sürmeye devam edeceği gerçeğine bir kez daha ışık tutuyor.
Aşırı ve hızlı çalışma, önlemsizlik ve taşeronlaştırma nedeniyle yaşanan işçi katliamlarına dikkat çekilen raporda, yalnızca Mayıs ayında en az 69 işçinin iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdiği belirtilmişti.
“Haklılığımız kanıtlanıyor”
31 Ocak 2008'de 21 işçinin yaşamını yitirdiği Davutpaşa katliamında kuzeni Lezgi Şimşek ve yakın arkadaşlarını kaybeden Salih Temel, katliama dönüşen iş cinayetleri gerçeğini sitemize değerlendirdi.
Yaşananların kaza değil cinayet olduğunu söyleyen Temel, Ostim, İvedik, Esenyurt, Van Bayram Otel ve son olarak Eskişehir'de yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekti.
Yaygın denetimsizliğin yanısıra mevcut yasaların da uygulanmadığını belirten Temel, işçi ölümlerinde pay sahibi olan devlet kurumlarının da yargı tarafından aklandığını dile getirdi. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin aileleri ve yakınları olarak ortak hareket etmeye başladıklarını ifade eden Temel, her pazar Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları 'Vicdan Nöbeti' eylemiyle seslerini duyurmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.
“Herkesi oraya bekliyoruz. İstiyoruz ki insanlar bir şeylerin farkına varsınlar. İşçiler ölmesin. İş cinayetleri olmasın” diyen ve Türkiye'de günde 7-8 işçinin yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Temel, mücadelelerinin haklı olduğunu her geçen gün bir kez daha gördüklerinin altını çizdi. Temel, iş cinayetlerinin takipçisi olacaklarını da sözlerine ekledi.
