AKP/saray rejimi, krizin faturasını işçi sınıfıyla emekçilere ödetmeye dönük uygulamalarını devreye sokarken, sermayedarların bu doğrultudaki taleplerinin de ardı arkası kesilmiyor.
Yakın dönemde zorunlu arabuluculuk, zorunlu bireysel emeklilik sistemi (BES), kiralık işçilik düzenlemelerini hayata geçiren AKP iktidarı, asgari ücret ve SGK prim desteği, sınırsız teşvikler, işsizlik fonlarının yağmalanması vb. uygulamalarla da sermayeyi ihya ediyordu.
Yeni dönemde de kıdem tazminatı hakkının gaspı, BES’in pekiştirilmesi gibi sosyal yıkım saldırılarını hayata geçirmeyi hedefleyen sermaye ve AKP’nin bir diğer amacı da “esnek çalışma” uygulamalarını yaygınlaştırarak sömürünün ve kölece çalışma koşullarının ağırlaştırılmasıdır.
Sermaye ve AKP krizi fırsata çevirmek istiyor
Erdoğan’ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın son açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) da yer alan söz konusu hedefler, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından da “işgücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacağı” şeklinde ifade edilmişti. Bu “yapısal adımlar” sermayenin önde gelen örgütü TÜSİAD’ın da uzunca bir süredir dilinden düşmüyordu. Nitekim bunlar, işçi sınıfının ve emekçilerin elindeki hakların daha fazla gasp edilmesi anlamına geliyor. Esas olarak da, -tüm sınırlarına rağmen- iş güvencesinin ortadan kaldırılması isteniyor.
Bu konuda yeni bir açıklama da, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ve Metal Sanayicileri Sendikası’nın (MESS) yönetim kurullarında başkanlık yapan ve Koç Holding’in İnsan Kaynakları Direktörü görevindeki Özgür Burak Akkol’dan geldi.
Esnek çalışma dayatmasının kılıfı: “İşsizliğe çözüm”
Sermaye cephesini temsilen yaptığı açıklamada Akkol, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması doğrultusundaki taleplerini dile getirdi. Taleplerini “işsizliğe çözüm” yalanıyla sunan sermaye sözcüsü Akkol, bunu “Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizlikle etkin ve sürdürülebilir mücadele için esnek çalışma modellerinin yaygın uygulanması şart” şeklinde dile getirdi.
Bu düzenlemenin sermayenin ihtiyacı olduğunu “İşletmelerin iç ve dış piyasalardaki değişen üretim koşullarına ve rekabet şartlarına hızla uyum sağlayabilmesi” ifadeleriyle ortaya koyan Akkol, esnek çalışmanın kriz dönemleri açısından “özellikle” önemli olduğunun altını çizdi. Zira “esnek çalışma”; kriz döneminde işçilerin sürekli karşılaştığı kıyımların, ağır çalışma dayatmalarının, baskıların, keyfi yasakların, ücretsiz izinlerin önünü daha fazla açacaktır.
Sermayenin talepleri
Avrupa’nın ve OECD’nin ülkeleri arasında en ağır sömürü koşullarının uygulandığı ülkelerden biri olan Türkiye’de, kölece çalışma koşullarını “esnek çalışma” ile daha da yaygınlaştırmak isteyen Akkol’un talepleri ise şöyle:
“Belirli süreli iş sözleşmelerinin yapılmasında objektif koşul aranmamalı ve üst üste yenilenebilmesine imkan tanınmalıdır. Belirli süreli iş sözleşmesinin ilk defa ve/veya kümülatif süresi 24 ayı geçmemek üzere yapılması ve bu süre içinde yinelenmesi halinde objektif kriterlerin aranmamasına imkan tanınmalıdır. Mevcut uygulamada 2 ay olan deneme süresi bireysel iş sözleşmeleriyle 6 ay, toplu iş sözleşmeleriyle en az 12 ay olarak düzenlenebilmeli. 2 ay olan denkleştirme süresi üretimin yoğun olduğu sektörlerde ihtiyacı karşılayamayacak seviyededir. Üretimin sürdürebilirliğinin sağlanması adına geliştirilen bu esnek çalışma modelinde denkleştirme süresi en az 4 aya uzatılmalı ve işçinin onayı koşulu kaldırılmalıdır. Toplu iş sözleşmeleriyle en az 6 ay olarak kararlaştırılabilmesinin önü açılmalıdır.”
“Kanuna aykırı olarak yönetmelikle düzenlenen, kısmi süreli çalışmalarda fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yasakları kaldırılmalıdır. Çağrı üzerine çalışmada, asgari 20 saatlik çalışma süresi gibi uygulamayı zorlaştıran kriterler hafifletilmelidir. Kısa çalışma ödeneği için belirlenen 3 aylık süre yetersizdir. Kısa çalışma ödeneği süresi en az 6 aya çıkarılmalıdır.”
“Telafi çalışma süresi 6 aya çıkarılmalı, işçi onayı aranmamalı, çalışılmayan cumartesi günlerinde telafi çalışması yaptırılabilmelidir.”
“Kiralık işçilik” uygulamasının önünü açan özel istihdam bürolarında “ödünç iş ilişkisi” uygulamasında süre ve konu sınırlamalarının kaldırılmasını da isteyen Akkol, sermayeye sunduğu SGK prim ve asgari ücret desteği dolayısıyla Erdoğan ve AKP’sine teşekkür etti.