Metal Fırtınası’nın 4. yıldönümündeyiz... Fabrikalarda örgütlü, toplumsal yaşamda güçlü kadın işçilerle mücadeleyi büyütelim!

Metal işçileri için yeni bir TİS sürecinin öngünlerinde İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak başka kadın işçiler olmak üzere tüm işçi ve emekçileri, taban örgütlülüklerimizi kurup güçlendirmeye, hesap soran, hakkını arayan, geleceğe sahip çıkan bir hatta mücadeleye çağırıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 23 Mayıs 2019
  • 15:50

Bursa’daki otomotiv fabrikalarından başlayıp çok sayıda kente yayılan Metal Fırtınası’nın üzerinden 4 yıl geçti. Aynı zamanda MESS kapsamındaki metal fabrikalarının grup toplu sözleşme süreci yaklaşıyor. MESS grup TİS’leri sadece kapsadığı fabrikaları ilgilendirmiyor. Tüm sektör işçilerini, dahası tüm işçi sınıfını doğrudan etkileyen bir özelliğe sahip. Dolayısıyla hem TİS kapsamındaki hem de sektörün tüm fabrikalarındaki işçilerin örgütlü ve hazırlıklı olması gerekmektedir. Başta biz işçi kadınlar olmak üzere tüm işçilerin önünde sürece daha aktif katılmak, kendi taleplerini belirlemek ve taleplere sahip çıkmak sorumluluğu duruyor.

Metal Fırtınası’ndan kalan deneyimler

Bursa’dan başlayan, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Eskişehir, Ankara, Trakya, İzmir hattında yayılarak büyüyen metal işçilerinin direnişi, geride kalan dört yıl boyunca etkilerini hissettirmeye devam etti. Direnişin etkisi hâlâ da sürüyor. Direniş süreci, bugün metal işçilerinin mücadelesinin ve örgütlenmesinin daha ileri noktaya getirilmesi için öğretici birçok yan barındırıyor.

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak bu direniş sürecinde bir kez daha gördük ki işçilerin, sendika bürokratlarına ve sermayeye karşı örgütlü ve hazırlıklı olması hayati bir önem taşıyor. Metal Fırtınası içinde yer alan kadın işçilere, keza işçi eşlerine ve yakınlarına baktığımızda, direnişe güç ve enerji verdiklerini gördük. Kadın işçilerin ve işçi ailelerinin, hele de çocukların katkıları hem direniş alanında hem sanal medyada büyük bir etki yarattı.

Direniş gerek kadın işçiler gerekse erkek işçilerin eşleri-aileleri açısından da öğretici deneyimler ve dersler bıraktı. Direniş sathında erkek işçilere göre sayıları az olsa da kadın işçiler bulundukları her fabrikada fiili grevlerin ve işgallerin en ön saflarında yer aldılar ve bunu sonuna kadar sürdürdüler. Türk Metal çetesinin, patronların ve devletin, direnişi ve işçilerin kararlılığını kırmak için uyguladığı her türlü baskı, saldırı, gözaltı saldırısına karşı direnişin devam edebilme iradesine güç kattılar. Hem kadın işçilerin hem de erkek işçi eşlerinin “Kazanmadan direnişe son vermek yok” sözleri, işçi çocuklarının geleceklerine sahip çıkmak için mücadeleye devam çağrıları, direnişin uzun süre devam edilebilmesini sağlayan etkenlerdi.

Metal direnişinde Pembe Delphililer olarak öne çıkan, Arçelik-LG işgalinde ve polis saldırısı karşısında direngenlik gösteren, Trakya EGO’da coşkuları ile direnişin sürecini belirleyen kadın işçiler, o sürecin ilk akla gelen kareleridir. Kadın işçiler direniş mekanlarında, polis terörü karşısında, gözaltı saldırılarında militan tutumun temsilcileriydi. Metal Fırtınası sonrasında işten atma saldırılarına karşı direniş kararlılığı ve eylemleriyle kadın işçiler yine simgeleştiler.

Deneyimlerden öğrenerek hazırlanalım!

2015 Metal Fırtınası da sonrasında yaşanan gelişmeler de kazanmak için hangi eksiklikleri gidermemiz ve nasıl hazırlanmamız gerektiğini gösteriyor. Deneyimlerimiz yoğunlaşan hak gasplarına, ağırlaşan çalışma koşullarına, artan sorunlara karşı örgütlü bir hazırlığın ne denli yakıcı olduğuna işaret ediyor.

Metal işçileri için yeni bir TİS sürecinin öngünlerinde İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak başka kadın işçiler olmak üzere tüm işçi ve emekçileri, taban örgütlülüklerimizi kurup güçlendirmeye, hesap soran, hakkını arayan, geleceğe sahip çıkan bir hatta mücadeleye çağırıyoruz. 

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları