17 Ağustos depreminin 20. yıldönümü vesilesiyle bugün TMMOB adına Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzalı yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada depremle ilgili gerekli tedbirlerin alınmaması ve ranta dayalı projelerin üzerinde duruldu.
Açıklamanın başında, 20 yıl önce meydana gelen 7,4 şiddetindeki depremin bilançosuna dair şu ifadelere yer verildi:
“Resmi rakamlara göre 18 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybettiği, 50 binden fazla kişinin yaralandığı, 300 bine yakın konut ve işyeri hasar gördüğü 17 Ağustos Depremi, gerekli tedbirler alınmadığında doğal afetlerin ne büyük toplumsal felaketlere dönüşebildiğinin en acı örneği olarak tarihe geçti.”
“20 yılda gerekenler yerine getirilmedi”
Gerekli “yapı denetim sistemi”nin ticarileştirildiğine dikkat çekilen açıklamada, depremden alınması gereken dersler ve sonrası için gerekli tedbirler şöyle ifade edildi:
“17 Ağustos Depremi’nden almamız gereken en büyük ders, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan şehirlerin, plansız-çarpık kentleşmenin ve mühendislik hizmeti almayan yapıların insanlar için büyük tehdit oluşturduğuydu. Geride bıraktığımız 20 yıl boyunca ne yazık ki bu acı dersin gereklerini yerine getirme noktasında adımlar atılmadı. Afet riski olan yerleşim yerleri taşınmadı, binalarımız depreme dayanıklı hale getirilmedi, kent merkezlerinde deprem toplanma alanları oluşturulmadı, afet sonrası kriz yönetim senaryoları hazırlanmadı.
“Bütün bunlar yapılmazken, kamusal bir anlayışla yürütülmesi gereken ‘yapı denetim’ sistemi tümüyle ticarileştirildi. Odalarımızın mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme gereklilikleri yapı denetim süreçlerinden dışlandı.”
“İmar barışı”, “kentsel dönüşüm” ile tehlike arttı
“İmar barışı” ve “kentsel dönüşüm” uygulamalarının ranta dayalı, depreme dayanıksız yapılaşmanın önünü açtığına işaret eden Koramaz “10 milyonun üzerinde kaçak yapının ruhsatlandırıldığı bu imar affıyla birlikte yapı stokumuzun proje uygunluğu ve deprem dayanıklılığı konusunda denetlenme ihtimali ortadan kaldırıldı” ifadelerini kullandı.
“Kentsel dönüşüm” ile inşaat firmalarına kaynak aktırıldığı, rantın iktidar yandaşlarında toplandığına değinen Koramaz, afet toplanma alanlarının yapılaşmaya açılarak ortadan kaldırıldığının altını çizdi.
“Depreme hazırlıklı olmalıyız”
“20 yıl öncesinden daha iyi durumda değiliz” diyen Koramaz, aynı acıların yaşanmaması için şu çağrıda bulundu:
“Yapı denetimi sistemi TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden düzenlenmelidir. Ülke genelindeki yapılar incelenerek riskli yapılar tespit edilip güvenli hale getirilmelidir. Uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. Tüm yaşam alanlarımız bilimin ve teknolojinin rehberliğinde, insanların ihtiyaçları doğrultusunda ve doğayla barışık biçimde yapılandırılmalıdır.
“Geçtiğimiz yıllar içinde ‘İmar Barışı’ adı altında ruhsatlandırılan yapılar derhal denetlenmeli, kaçak yapılar hiçbir biçimde affedilmemelidir. Çıkarılan deprem yönetmelikleri geliştirilmeli ve harfiyen uygulamaya konmalı, yönetmeliklere aykırı tüm işlemlerin tesis edilmesi engellenmeli; Odalarımızın kamusal görevi olan mesleki denetim yetkilerini sınırlandırmaya yönelik düzenlemeler kaldırılmalıdır.”