İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 2019 Nisan Mayıs, Haziran aylarında Marmara bölgesi hapishanelerinde gerçekleşen hak ihlalleri raporunu açıkladı.
Şube binasında saat 12.30’da yapılan toplantıda açıklamayı Gülseren Yoleri okudu. Hapishane komisyonuna üç ay boyunca toplam 81 başvuru yapıldığını belirten Yoleri, Nisan ayında 19, Mayıs ayında 22, Haziran ayında 39 başvurunun yapıldığı ifade edildi. Başvurularda yer alan hak ihlalleri ise şöyle sıralandı:
“Sağlık hakkının ihlaline yönelik 22, darp, işkence, tehdit, disiplin cezaları hücre yasakları, infaz yakma vb. başlığı altında topladığımız başvuru sayısı 18, iletişim yasakları 6, Açlık grevleri ve sonrasında yaşanan tedavi süreçlerinde yaşanan sorunlar 30, diğer başlığı altında topladığımız başvuru 5 dir. Bize yapılan başvurulardan tespit ettiğimiz ihlal sayısı ise 424 dür. 45’i sağlık, 48’ kötü muamele, darp, işkence, disiplin cezaları 15’i çıplak arama , 18’i muayene sırasında kelepçelerin çıkarılmaması, 10’u sürgün sevk, 25’i hücre cezası, 41’i tehdit, küfür, ırkçı söylem, onur kırıcı davranışlar, 23’ü süreli- süresiz yayın, kitap ve mektup yasakları, 17’si sohbet, spor, ortak kullanım alanları, 12’si yer değişikliği talebi, 9’u tekmil dayatması, 14’i Resmi kurum ve suç duyurusu, dilekçelerin gönderilmemesi, 10’u Süngerli hücreye koyma, 31’i Hücreli ring aracıyla mahkeme ve hastaneye götürme, 20’i görüş yasağı, 15’i özel alanların kamerayla izlenmesi, 4’ü İnfaz yakma, 9’u Havalandırmaların üzerinin tel örgüyle kapatılması, 7’si Kürtçe konuşmaya müdahale, 11’i kantin ve hijyen, 2’si açlık grevindekilere karbonatın amaç dışı kullanım gerekçesiyle verilmemesi, 6’sı ters kelepçe uygulaması, 2’si görüşçülerin hücreli ring aracıyla görüş yerine götürülmesi, 3’ü görüşe, revire vb. çıkarken terörist kimliği ve tek sıra halinde yürüme dayatması, 2’si infaz yakma, 3’ü ayakta sayım ve tekmil dayatması, 16’sı muayene sırasında kelepçelerin çıkarılmaması, 3’ü telefonla görüşürken görüşmenin kesilmesi, 2’si görüş saatlerinin kısaltılması, 1’i edebi çalışmaya el konulması.”
Yapılan başvurular üzerine hak ihlalinin ortadan kalkması talebiyle Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü (CTE), cezaevleri idarelerine ve cezaevinin bulunduğu ilin İl İnsan Hakları kurullarına yazılar gönderildiği belirtilerek Nisan, Mayıs, Haziran aylarında CTE’ye 29, cezaevleri idarelerine 29, İl İnsan Hakları Kurulu’na 31 yazı yazıldığı ve yazılara gelen cevap sayısının ise 37 olduğu ifade edildi.
Açlık grevine dair “Açlık grevindeki mahpuslara karbonatı amaç dışı kullanım gerekçesiyle verilmemesi, açlık grevleri sonrasında mahpusların tedavi ve beslenme sürecinde neredeyse hastanelere hiç götürülmemesi” vurgulanan rapor hak ihlalleri örnekleri verilerek devam etti.
Bursa Hapishanesi’nde ölüm tehdidi
Raporun “işkence, darp, kötü muamele” başlığında İdris Başaran’a yapılanlar şu ifadelerle anlatıldı:
“Bursa H Tipi hapishanesinde bulunan İdris Başaran’ın babası tarafından yapılan başvuruda 'Her iki saatte bir hücresine giderek kapısını açıp sen örgütün adamısın, örgütten talimat alıyorsun, seni öldüreceğiz. Avukat görüşlerinde görüntü ve ses alma, örgüte ilişkin talimat verdiği, PKK tarafından yönlendirildiği, şifreli mesajlar ilettiğini söylenerek idare tarafından ölümle tehdit ediliyor. Gece 3-4 gibi hücre mazgalını açarak 'kendine dikkat et, sen bittin artık dediklerini, oğlunun hayatından endişeli olduğunu aktarmıştır.”
“Başvuruların çoğu sağlık ve tedavi hakkının ihlali”
Gelen başvuruların çoğunluğunun sağlık hakkı ihlallerine ilişkin olduğu vurgulanarak şöyle devam edildi:
“Komisyonumuza yapılan tüm başvurularda mahpuslar, etkili bir revir hizmeti alamadıklarını, tam teşekküllü hastanelerin bulunmadığını, bulunanlara da aylar sonra sevk yapılabildiğini belirtmişlerdir. Bunlar revire sevk edilmeme ya da geç edilme, acil durumlarda dahi aylar sonra hastaneye sevk, hastaneye sevk edilse dahi kontrol, tetkik ve muayenelerin randevularına zamanında götürülmeme, hastane gidişlerinde hasta mahpuslara ters kelepçe dayatması, hastanelere kafes denilen hücreli ring araçlarıyla götürülmek istenmeleri, çıplak arama zorlamasını kabul etmeyen hasta mahpusların hastanelere götürülmemeleri, doktor muayenesi sırasında askerin odadan çıkmak istememesi, muayene sırasında mahpusun kelepçelerinin çıkarılmaması, kelepçeli ve jandarma eşliğinde muayeneye zorlanma vb. nedenlerle mahpuslar hastanelere gidememekte ve tedavi olamamaktadırlar. Bunların yanında hapishanede sürekli ve uzman bir doktorun bulunmaması hasta mahpusların tedavilerinin önündeki en büyük engellerdendir.”
“Sürgün sevkte bir tutuklunun kaburgaları kırıldı”
Sürgün sevklerin fiziki işkenceyle birlikte gerçekleştiğine ilişkin Bandırma 1 Nolu T Tipi Hapishanesi’ne sürgün edilen Kerem Dayan’ın başvurusundan şu ifadeleri aktarıldı:
“Siirt hapishanesinden 20 arkadaşımla birlikte Bandırma 2 Nolu T Tipi Hapishanesine sürgün edildik. Gerekçe olarak Siirt Hapishanesinin kapasitesi gösterildi. Bandırma’da baskılar fazlaydı. Hapishanenin verdiği kimliği ortak aktivitelere giderken üzerimizde taşımamız, tek sıra halinde yürümemiz, çıplak arama dayatması yoğun olarak uygulanıyor. Karşı çıkanlar darp ediliyor bir arkadaşın kaburgaları kırıldı.”
İletişim yasakları: Gazete, kitap, dergi mektuplar engelleniyor
Raporda iletişim yasaklarına ilişkin tutsakların başvuruları şöyle anlatıldı:
“Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nden Mirza Aydın ‘günlük gazete, kitap ve dergilerin son bir aydır verilmediğini, mektuplarının gitmediğini ve gelen mektupların kendilerine verilmediğini, kapalı ve açık görüş yasağı verildiğini’ belirtmiştir. Maltepe 1 Nolu Kapalı cezaevinde bulunan Aziz Bayın ‘Cezaevi idaresinin kendilerinin ilgili kurumlara yazmış oldukları mektuplara el koyduklarını ve mektupları göndermediklerini’ belirtmiştir. Silivri 9 Nolu F Tipi cezaevinde bulunan Soydan Akay’ın mektupları alıcılarına ulaştırılmıyor, kendisine gelen mektuplar verilmiyor, kitapları kendisine verilmiyor ve idareye yazdığı hiçbir dilekçe işleme alınmadığı gibi idare 1 yılı aşkın süredir sosyal ve sportif faaliyetleri engelleniyor.”
Ayrıca raporda disiplin cezaları ve infazların yakılması başlığıyla genel bir aktarım yapıldı.
Dışarıya ses olma çağrısı
Hapishane komisyonunun üç aylık raporu, hak ihlalleri ve işkencenin toplam bir bilançosu niteliği taşıyor. Toplam bilançoyu sunmanın, dışarıya hapishanelerin sesi olma çağrısı yapma amacı taşıdığı “Hazırladığımız rapor, esasında, hapishanelerde yaşanan devasa sorunlara ilişkin duyarlılık ve mahpuslarla dayanışma çağrımızdır” ifadeleriyle vurgulandı.
Kızıl Bayrak / İstanbul