KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı Türkiye’deki orman yangınlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yangınlardan PKK ve Kürtlerin sorumlu tutulmasına tepki gösteren KCK, “Yangınların Kürtler ve PKK’liler tarafından çıkarıldığı yönündeki haberler tamamen yalandır ve bir özel savaş uydurmasıdır” dedi.
"Ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz kıyıları olmak üzere Türkiye’de birçok yerde orman yangıları çıkmıştır. Can ve mal kaybına yol açan yangınlar hala devam etmektedir. Ormanlar ekolojik dengenin en temel unsurları olduğu gibi, canlıların akciğerleri olmaktadır. Öte yandan doğal yaşamın esas alanlarıdır. Bu açıdan orman yangınları sadece yangının çıktığı ülkeler için değil, tüm insanlık ve diğer canlılar için de bir felaket halidir. Bu açıdan acısını en fazla çeken halk olarak bu yangınların bir an önce söndürülmesini bekleyen tüm Türkiye halklarına geçmiş olsun diyor, acıları ve üzüntülerini paylaşıyoruz.
Provokatif açıklamalar
Türkiye’de çıkan yangınlardan sonra yangınlara zamanında müdahale edilemediği konusu çok fazlasıyla eleştirilmiştir. Kamuoyunda bu yangınların rant için yapıldığı iddiaları da gelişmiştir. Bu ortamda bazı Kürt düşmanları ve halklar arası düşmanlık yaratmak isteyen çevreler bu yangınların Kürtler tarafından çıkarıldığı yönünde provokatif açıklamalar yapmışlardır. Hatta PKK’liler yapmış denilerek şovenizmle zehirlenmiş topluluklar Kürtlere saldırtılmaktadır. Öyle ki, bazı yerlerde linç etmek ve öldürmek için Kürt avına çıkılmıştır.
Kürtlerin ve PKK’nin bu yangınları çıkardığı haberlerinin yayılması Kürtlere ve demokrasi güçlerine karşı savaş yürüten özel savaş güçlerinin işidir. Onların yönlendirmesiyle böyle haberler yapılıp Türkiye’de Kürtlere yönelik saldırılar teşvik edilmektedir. Yakın zamanda Kürtlere yönelik linç ve katliamlar yapılması ile bu saldırılar aynı amaçlıdır. Kürtler iradesi kırılarak Kürtlüğünden vazgeçirilmek, özgürlük ve demokrasi için mücadele edemez hale getirilmek istenmektedir.
"Özel savaş organları PKK ve Kürtlere yüklemeye çalışıyor"
AKP-MHP hükümeti fazlaca teşhir olmuş ve toplumsal desteği en aza inmiştir. Özellikle toplumda yarattığı kutuplaşma, özgürlük ve demokrasi düşmanlığı bu iktidara yönelik tepkileri artırmıştır. Yangınların çıkması ve bu yangınlara zamanında müdahale edilmemesi halkta bu iktidara karşı öfke patlaması ortaya çıkarmıştır. Faşist AKP-MHP ve özel savaş organları halkın bu öfkesini saptırmak için yangınları Kürtlere ve PKK’ye yüklemeye çalışmaktadırlar. AKP-MHP iktidarı böylece halkın öfkesinden kurtulmayı hedeflemektedir. Bu gerçekten büyük bir ahlaksızlık ve çok çirkin bir politikadır. Halklarımız ve kamuoyu bu propagandaya inanmamakla birlikte özel savaş organları yangınları Kürtlere ve PKK’ye yüklemek ve şovenizmle zehirlenmiş toplulukları saldırtmak için çabasını sürdürmektedir.
Cumhurbaşkanı ve hükümet için onlarca uçak ve helikopter alan, 1001 odalı saray yaptıran, yüzlerce savaş uçağına sahip olan, ama yangın uçakları için para bulamayan bu iktidar her zaman olduğu gibi iktidarını ayakta tutmayı toplumu kutuplaştırma, Kürt düşmanlığı ve savaşta görmektedir. Hükümet, kendi politikaları sonucu ortaya çıkan bu tür afetleri çarpıtarak gerçeklerin üstünü örtmeye çalışmaktadır. Kürtlere yönelik tüm saldırılar ırkçı faşist politikalardan kaynaklandığı halde toplum içi anlaşmazlıklar, deyip bu saldırıları normalleştirmekte ve meşrulaştırmaktadır. Konya’da katledilenlerin Mayıs ayında yapılan ve birçok ağır yaralanma yaratan ilk saldırı sonrası kendilerine saldıranların biz ülkücüyüz, sizi ortadan kaldırırız, yönlü ifadeler vermelerine rağmen saldırganlar tutuklanmayarak gereken tedbirler alınmamıştır.
"Tamamen yalan ve özel savaş uydurması"
Yangınların Kürtler ve PKK’liler tarafından çıkarıldığı yönündeki haberler tamamen yalandır ve bir özel savaş uydurmasıdır. Bu yalanla faşist hükümetin ekoloji karşıtı uygulamaları ve bu yönlü işlediği suçlar örtülmeye çalışılmaktadır. Öte yandan AKP-MHP iktidarı bu tür haberler yaparak Türkiye halklarıyla Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bir araya gelmesini engellemek istemektedir. AKP-MHP iktidarı Kürt halkıyla Türkiye halklarının buluşmasında kendi sonlarını görmektedirler. Bu nedenle çeşitli provokasyonlar yaparak 1955’te Müslüman olmayanların mallarına el konularak Türkiye’den sürülmesine yol açan 6-7 Eylül olaylarını günümüzde Kürtler üzerinde denemek istemektedirler.
Orman yangınların bile Kürt halkı ve demokrasi güçlerine yönelik bir saldırı aracı haline getirilmesi bu iktidarın Türkiye halkları üzerinde bir yük haline geldiğini açıkça gözler önüne sermiştir. Bu faşist iktidarın ortakları ve yandaşları Türkiye halklarına karşı bir suçlar topluluğu haline gelmiştir. Türkiye’de çıkan ya da rant için çıkarılan yangınları Kürtlere ve PKK’ye yükleyerek Türkiye halklarını Kürtler üzerine sürmeye çalışan bu Kürt düşmanı faşist çevreleri uyarıyoruz. Faşist güruhları halkımızın üzerine sürmek cezasız kalmayacak ağır bir suçtur. Türkiye halklarını birbirine düşürmek ağır bir suçtur. Bu suçları işleyenler kesinlikle cezasız kalmaz.
"Faşist güçlere karşı omuz omuza mücadele"
Halkımız ve Özgürlük Hareketimiz yaşadığı toprakları ortak vatan olarak görmekte, bu ortak vatanda kardeşçe, özgür ve demokratik yaşamı arzulamaktadır. Türkiye ve Kürdistan’ı ortak vatan olarak görmeyip bu vatana ve halklarına karşı suç işleyenler halklarımız tarafından mutlaka cezalandırılacaktır.
Tüm Türkiye halklarını, demokrasi güçlerini Kürtleri düşman görüp ve hedef gösteren bu faşist güçlere ve saldırganlara karşı Kürt halkıyla birlikte omuz omuza mücadele vermeye, AKP-MHP iktidarından kurtulup Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan’ı yaratmaya çağırıyoruz."