Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Türkiye’nin dört bir yanında başlayan ve söndürülemeyen orman yangınlarına ilişkin Kadıköy Rıhtım’da basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Ormanlar yanıyor, canlılar yok oluyor. Seyirci kalma ses ol” ve “Yaptığınız ağaç kadar yaktığınız yuva kadar, yaktığınız canlı kadar, yaktığınız yürek kadar ciğeriniz yansın” pankartlarının açıldığı eylem yangında hayatını kaybedenler adına yapılan saygı duruşu ile başladı. Konuşmalarda siyasi iktidarın yangınlara gözünü kulağını kapattığı belirtilerek “Siyasi iktidar istifa etsin. Yangın bölgelerinde seferberlik ilan edilsin” denildi.
Polisin döviz ve sloganları engelleme girişimi sloganlarla boşa düşürüldü. Ardından basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı DEDEF adına Kocaeli Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik okudu.
Çelik 28 Temmuz’da başlayan yangınlarda çok sayıda canlının yaşamını yitirdiğini ifade ederek “Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin kontrol altına alındığını iddia ettiği bölgelerdeki yangınların bazılarının ise hala devam ettiği görülmektedir” dedi.
“Devleti yönetenler yangınların yıkıcılığını arttırdı”
Çelik açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
“Yakın dönemde yetkili kişiler, yükselecek hava sıcaklıkları ve ülkemizin bulunduğu konum itibarıyla olası yangınlara hazırlık yapması konusunda uyarılarda bulunmuşlardı. Uyarılar dikkate alınmadığı gibi, özellikle THK’nın ülkedeki en hazır kurum olmasına rağmen kayyım eliyle işlevsizleştirilmesi, müdahalede gecikilmesine, yetersiz kalınmasına, dolayısıyla da yangınların büyümesi ve yıkımın artmasına neden olmuştur. Devleti yönetenlerin, yerel yönetimleri yeterince desteklememesi de diğer bir önemli etken olarak yangınların yıkıcılığını arttırmıştır. Vatandaşlarımızın yangına müdahaleye yardımcı olmaya çalışması, bazı bölgelerde kolluk güçlerince engellenmiştir ki bu kabul edilemez bir tutumdur.”
“Yetkililer ırkçı, ötekileştirici, ayrımcı tutuma son vermeli”
Yangınların bahane edilerek ırkçılığın körüklendiğine dikkat çeken Çelik ötekileştirmenin kabul edilemeyeceğini belirterek “Her ne gerekçeyle olursa olsun doğamıza, inancımıza yapılan saldırılar kabul edilemez. Kanun koyucuları ve kolluk güçlerini sorumluluğa davet ediyoruz. Yetkilileri de yaptıkları açıklamalarda ayrımcı/ötekileştirici bir dilden uzak ırkçı tutumu reddetmeye, evrensel insan hakları ve durmaya ve duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
“Rant projeleri derhal durdurulmalı”
Yangınların, sel ve su baskınlarının ardından yaşanan bu “felaketlerin” nedeninin rant hesabıyla hareket eden sermaye iktidarı ve dümenindeki AKP-MHP rejimi olduğu belirtilen açıklamada sıralanan bazı talepler şu şekilde:
“Sermayedarların kâr hırsı uğruna doğayı tahrip ederek bu felaketlere neden olan bütün projeler derhal durdurulmalıdır. Maden arama ruhsatlar, HES projeleri iptal edilmelidir. Cudi’de aylardır süren ağaç katliamına son verilmelidir. Yaylaların uluslararası sermayeye açılmasına, Irmaklarımızın yataklarının değiştirilmesine izin verilmemelidir.”
“Toprağıma, suyuma, ormanıma dokunma!”, “Söndürün, söndürün, yangınları söndürün!”, “Yangınları söndürün, yüreğimiz yanıyor” sloganlarının atıldığı eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul