Emperyalist hegemonya mücadelesinin bir sonucu olarak Rusya ile ABD-NATO arasında Ukrayna üzerinden yaşanan krizin geldiği boyuta ilişkin ilerici-sol güçler yazılı açıklamalar yaptı.
EHP: Emekçi halklara yıkım getiren emperyalist savaşlara hayır!
“Ukrayna’da savaş başladı. Bölgedeki tüm halklara karşı açılmış olan bu savaş, NATO’nun kışkırtmaları, Rusya’nın yayılmacılık politikalarıyla başlatıldı” denilen açıklamada savaşların emekçilerin çıkarına olmadığı vurgulandı. EHP “Emekçi halklara yıkım getiren emperyalist savaşlara hayır!” diyerek şunları ifade etti:
“Emperyalist çıkar savaşlarının sonucu işçiler, emekçiler ve ezilenler için daima kan, daima yıkım ve daima ölüm olmuştur. Biz sosyalistlerin de işçilerin, emekçilerin çıkarlarından ayrı bir çıkarı yoktur. Bu en büyük ilkemiz ışığında NATO ve işbirlikçilerinin emperyalist savaş politikalarına da, Rus şovenistlerinin yayılmacı savaş politikalarına da sonuna kadar hayır diyoruz. Ülkemizde ve tüm dünyada devrimciler, savaşa karşı halkların barışını savunmaya devam edecek. Savaşları yaratan, yoksuldan alıp zengine veren kapitalist düzendir. Kahrolsun emperyalist savaş! Yaşasın halkların kardeşliği!”
EMEP: Emperyalist savaşa karşı barışın sesini yükseltelim!
EMEP emperyalist savaşların yıkıcılığına dikkat çekerek şunları dedi:
“Bu savaş haklı bir savaş olmadığı gibi halkların savaşı da değildir. Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecinde enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin barbarlık savaşıdır. İşçi sınıfı, emekçiler ve halkların yapması gereken şey; her yerde savaşa karşı tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmektir. Bekleyemeyiz, izleyemeyiz!”
EMEP’in açıklamasında şunlar denildi:
“Tırmanan gerilim ve savaş karşısında Türkiye’nin güvencesi NATO olamaz.
NATO emperyalist bir savaş örgütüdür.
Türkiye NATO’dan çıkmalı, emperyalist savaşlarda Türkiye’yi taraf yapan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir”
ESP: Ukrayna'da emperyalist savaşa hayır
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Ukrayna'da yürütülmek istenen emperyalist savaşa ilişkin açıklama yaptı. Adına "Ukrayna-Rusya krizi" denilen, gerçekte ise ABD/NATO ile Rusya arasında emperyalist çıkar çatışmasından başka bir şey olmayan yeni bir savaşın fitilinin ateşlendiği belirtilen açıklamada, aylardır devam eden gerilimin Rusya'nın Donetsk ve Luganks özerk bölgelerinin bağımsızlığını resmen tanıdığı açıklaması ve hemen ardından ordusunu bu bölgelere sürmesiyle Ukrayna'nın, emperyalist savaşın merkez üssü haline geldiği kaydedildi.
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Ukrayna'da cereyan eden kriz, açık bir emperyalist dalaştır. ABD/NATO ve İngiltere'nin başını çektiği, AB emperyalizminin de destek verdiği savaş kışkırtıcılığına karşı çıkılmalıdır. Bu güçlerin yanı sıra Ukrayna'da emperyalist amaçları uğruna yayılmacı siyaset izleyen Rusya da Ukrayna'dan defolmalıdır. Ukrayna işçi sınıfı ve ezilenleri başta kendi burjuva devletlerinin milliyetçi, faşist politikalarına karşı çıkmalı, halkların eşit ve kardeş yaşamından yana tutum alarak enternasyonalizm bayrağını yükseltmelidir. Donetsk ve Luganks halkları kendi kaderlerini kendisi tayin etmelidir. Dünya halkları bu iki emperyalist odağa karşı Ukrayna emekçi halkıyla uluslararası dayanışma geliştirmeli, emperyalist savaşa karşı tutum almalıdır.”
Halkevleri: “Emperyalist ve gerici paylaşım savaşlarına hayır!”
Halkevleri “Emperyalist ve gerici paylaşım savaşlarına hayır!” diyerek şunları ifade etti:
“ABD emperyalizmi ve NATO’nun eski Sovyet topraklarına doğru izlediği yayılmacı çizgi ile bunun karşısında bölgesel hegemonyasını korumak isteyen Rusya uzun zamandır bölge halklarının çıkarlarını ve iradesini hiçe sayan gerici bir mücadele içindeydi. Bu gerici çekişme Ukrayna üzerinde yoğunlaştı ve bu sabah itibari ile açık savaşa dönüştü”
Halkevleri, çatışmayı “NATO ittifakı içi gerilimleri ve Rus yayılmacılığını da barındıran emperyalist-kapitalist sistem içi bir çatışma” olarak tanımladı.
Açıklamada “NATO’nun genişleme siyasetinin ve emperyalist işgallerin askeri, ekonomik, diplomatik taşeronluğu siyasetine son verilmelidir” denildi.
HDP: Ukrayna'da yaşananlar NATO ve Rusya arasındaki egemenlik mücadelesinin son halkasıdır
HDP yaptığı açıklama ile “2014 yılından bu yana Ukrayna-Rusya arasında yaşanan gerilim, bugün yaşanan gelişmelerle birlikte büyük bir savaş ve felaketin kapısını aralamıştır” dedi. HDP açıklamasında “NATO ve Rusya arasındaki egemenlik mücadelesinin son halkasıdır” vurgusu yapılarak şunlar ifade edildi:
“Ukrayna Hükümetini, iki blok arasında gerilimi artıracak tutumdan vazgeçmeye çağırıyor, Rusya ile diyalog kurma girişimlerini destekliyoruz.
AKP Hükümetini ise Montrö Boğazlar Sözleşmesinden doğan tüm yetki ve sorumluluklarını hiçbir biçimde esnetmeden yerine getirmeye çağırıyoruz.
Sivillerin korunması ve insani trajedilerin önlenmesi için başta Birleşmiş Milletler ve AGİT olmak üzere uluslararası kurumları inisiyatif almaya çağırıyoruz.”
Partizan: Emperyalistler, işbirlikçi ve uşakları; elinizi Ukrayna’dan çekin!
Partizan yaptığı açıklama ile “Emperyalistler, işbirlikçi ve uşakları; elinizi Ukrayna’dan çekin!” dedi. Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Uzunca bir süredir emperyalist çıkar ve hegemonya savaşının merkezindeki Doğu Avrupa ve Kafkaslar’da gerilim açık işgal ve savaşa dönüştü. ABD liderliğinde NATO’nun bölgedeki egemen emperyalist güç olan Rusya’ya yönelik hamleleri ve Rusya’nın buna yönelik Donetsk ve Luganks özerk bölgelerinin bağımsızlığını resmen tanıdığını ilan etmesiyle, emperyalistler arasındaki mücadelenin merkez üslerinden biri olan Ukrayna bu sabah saatlerinde işgal saldırılarının hedefi oldu.
Rus emperyalizmi, uyduruk gerekçelerle Ukrayna’nın birçok kentine yönelik saldırılarla işgale girişmiş bulunuyor. Şimdiden Ukrayna’ya yönelik Rus güçlerinin işgal saldırılarında çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş durumda”
SODAP: “Emekçi halklar emperyalizmden bağımsız bir gelecek ufku ile birleşmedikçe…”
Rusya’nın saldırısıyla başlayan Ukrayna savaşının Rus oligarklar, Batılı emperyalistler ve Ukraynalı neo-nazilerin iktidar ve talan amaçlı mücadelelerinin bir yansıması olduğunu söyleyen Sosyalist Dayanışma Platformu, “Çok kutupluluk” olarak tanımladığı mevcut uluslararası tablonun, emekçi halklar emperyalizmlerden bağımsız bir örgütlenme ve gelecek ufku arkasında birleşmedikçe son 30 yıldan daha iyi bir dünya yaratmayacağını vurguladı.
SOL Parti: Emperyalist müdahaleye ve savaşa karşı duracağız!
Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi ile açılan yeni savaş cephesinde, büyük güç kavgasının ortasında ezilenin Ukrayna halkı olduğunu belirten SOL Parti, “Bu sonuçtan ülkeyi iki bölge, iki ruh hali, iki gelecek tasavvuru şeklinde bölen herkes sorumludur” dedi.
SOL Parti açıklamasında olası NATO taleplerinin reddedilmesi gerektiği vurgulandı:
“ABD ve NATO’nun emperyalist yayılmacılığı halklara kan, ölüm ve yoksulluktan başka bir şey getirmeyecektir. AKP, ülkemizi bu savaşa ortak edecek her tür adımdan uzak durmalıdır. ABD’den gelebilecek olan Karadeniz’de NATO varlığının arttırılması talepleri reddedilmelidir.”
SMF: “Emperyalist savaşlara geçit vermeyelim!”
“Ukrayna’ya karşı bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine karşı Ukrayna’nın NATO destekli tanımama ve saldırı politikası, Rusya emperyalizminin Karadeniz’e doğru yayılmacı politikasıyla birlikte bir savaşa dönüşmüş durumdadır” diyen Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), bu savaşta en büyük bedeli emekçilerin ödeyeceğini belirterek “Emperyalist savaşlara, sömürgeciliğe, işgale ve ilhaka karşı çıkmak; emekçi ve ezilen halkların enternasyonal mücadelesini büyütmek dışında bir seçeneğimiz bulunmamaktadır” dedi.
SMF açıklamasında “ABD öncülüğündeki NATO coğrafyamız, bölgemiz başta olmak üzere tüm dünya için en büyük ve başlıca tehdittir. NATO yayılmacılığı ve savaş politikasına geçit verilmemelidir. NATO’ya karşı mücadele birinci dereceden sorumluluğumuzken, Rusya emperyalizminin bölgedeki yayılmacılığına, işgal, ilhak politikasına ve saldırganlığına karşı mücadele de ertelenemez bir görevdir” denildi.
TİP: “Rusya’nın saldırısına da NATO’nun genişlemesine de dur diyoruz”
Türkiye İşçi Partisi (TİP), “Ülkemizde, ateşe benzin dökmek isteyenler, silahlanma yarışının parçası olmayı hedefleyenler, çatışmadan medet umanlar olduğunu açık. Oysa çözüm kapsamlı müzakereler ve barıştadır” dedi.
TİP’in açıklamasında, Türkiye’nin herhangi bir taraftan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlali anlamına gelecek tüm talepler reddetmesi gerektiği vurgulanarak, “İstikrarsız ve ateş hattındaki bir bölgede savaşı ve silahlanmayı desteklemek halkımızın çıkarlarına değildir. Türkiye barışın tarafı olmalı, bunun için gerekli girişimleri başlatmalıdır” denildi.
TKH: "Savaşa karşı devrimci tutum emperyalizme karşı duruşla mümkündür!"
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) tarafından yapılan açıklamada Ukrayna’nın şu anda içinde bulunduğu durumun ABD ve AB’nin uyguladıkları politikalar ve tutumlarından bağımsız düşünülemeyeceğinin. Ve ayrıca Nazi yanlısı Ukrayna yönetiminin 8 yıldır Donbass bölgesi halkına yönelik uyguladığı askeri güç, savaş ve katliamlarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin altı çizildi.
TKH, Rusya-Ukrayna krizinin sıcak çatışmaya dönüşmesi ile beraber bir açıklama yayınlayarak "Savaşa karşı devrimci tutum emperyalizme karşı duruşla mümkündür!" dedi.
TKP: “NATO’ya; burjuvazinin ve emperyalist işbirlikçilerinin planlarına; ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı safları sıklaştıralım”
TKP, Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya katılışının 70. yılı vesilesi ile Yunanistan Komünist Partisi ile birlikte yaptıkları ortak açıklamada şunları ifade etti:
“Türkiye ve Yunanistan bugün de emperyalist NATO planlarında yer almayı sürdürüyorlar. Bir yanda Rusya’yı kıskaca almaya dönük askeri müdahalelerde NATO’nun kalesi konumunu üstlenirken, diğer yanda kendi halklarını misillemelere karşı açık hedef haline getiriyorlar. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri operasyon da tam da bu kapsamda ve bu emperyalist çekişme ortamında ateşe benzin boşaltma anlamına geldi”
Açıklamada NATO ile ilişkilerin sonlandırılması istenirken şunlar ifade edildi:
“Yunanistan ve Türkiye Komünist Partileri olarak, ortak bayrağımız proleter enternasyonalizmi altında, işçi sınıfını ve tüm emekçi halklarımızı NATO’ya; burjuvazinin ve emperyalist işbirlikçilerinin planlarına; ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı safları sıklaştırmaya ve iki ülkenin halklarının barış içerisinde bir arada yaşayabileceği ve yaşamasının zorunlu olduğu mesajını güçlendirmeye çağırıyoruz!”
TÖP: “Emperyalist paylaşım savaşına karşı halkların barışını savunalım”
Toplumsal Özgürlük Partisi’nden yayımlanan açıklamada emperyalist güçlerin paylaşım savaşının kapitalizmin derinleşen krizi tarafından şiddetlendirildiğine dikkat çekilerek, savaşa karşı halkların barışını savunmanın hayati önem taşıdığı belirtildi.