Bolivya’da ABD emperyalizminin organize ettiği bir darbeyle kurulan hükümetin başına atanan senatör Jeanine Áñez, 18 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmaktan çekildiğini açıkladı.
Televizyonda yaptığı bir konuşmada, “demokratik oyların birkaç aday (sağcı-faşist adaylar) arasında paylaştırılması ve Sosyalizm İçin Hareket’in (MAS) seçimi kazanması riski nedeniyle bu kararı aldığını” söyleyen Áñez, Amerikancı-faşist kampa birleşme çağrısında bulundu.
Áñez’in açıklamadan bir gün önce sağ eğilimli “Fundación Jubileo” kuruluşunun yaptığı kamuoyu araştırmasından çıkan sonuçlar, MAS’ın adayı Luis Arce'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu kazanacağına işaret ediyordu. Ankete göre solun alacağı oyların oranı yüzde 40,3 ve listede birinci sırada. Bu oran MAS adayı Arce’nin, oyların yüzde 26,2'sini alacağı tahmin edilen "Comunidad Ciudadana"nın muhafazakar eski başkanı Carlos Mesa'nın çok önünde olduğunu gösteriyor. Faşist rahip Luis Camacho yüzde 14,4 ile üçüncü sırada yer alırken, darbeci hükümetin başı Áñez ise faşist rahibin de gerisinde kaldı.
Kasım 2019'da Evo Morales'e karşı yapılan Amerikancı darbenin oluşturduğu yönetim, seçimlerin kısa sürede yapılacağını ilan etmişti. Darbenin başa oturttuğu adayın anketlerde dördüncü sırada olması, Bolivya işçi sınıfı ve emekçilerinden hiçbir destek alamadığını gösteriyor. Bolivya'yı sert bir şekilde vuran korona salgını ve son birkaç aydır, nüfusun en yoksullarının yükünü taşıdığı ekonomik krizin derinleşmesi, emekçilerdeki darbe karşıtı eğilimi daha da güçlendirdi.
Sosyalizm İçin Hareket (MAS) liderliği Áñez’in açıklamasına yorum yapmazken, sağcı-faşist güçlerin birleşmesi için ise, “Her zaman uyguladığınız müzakere edilmiş bir mega koalisyon. Bu beklenen bir şeydi” ifadeleri kullanılarak, bu gelişmelere şaşırmadıklarını ifade ettiler.
Morales, Twitter'da Áñez ile ilgili yaptığı yorumda ise, Áñez’in uzun süredir adaylıktan ayrılmayı planladığını, ancak ceza alıp almaması konusunda pazarlık yaptığını söyledi. Áñez’in salgın sırasında meydana gelen skandal yolsuzluk vakaları, Senkata ve Sacaba katliamları ile ekonominin çökmesinden sorumlu olduğunu hatırlatan Morales, darbeci başkanın bu suçlardan cezasız kurtulmanın arayışı içinde olduğunu belirtti.
Bolivya'daki insan hakları merkezi de, Perşembe günü Áñez’in darbe hükümetinin ciddi insan hakları ihlalleri yaptığını beyan etmişti.
Raporda, 20 Ekim 2019'daki Morales'in zaferle çıktığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, geçtiğimiz yılın sonuna kadar rejimin, “sivil halkın sistematik olarak öldürülmesi” ve işkence emri verdiği bilgileri yer alıyor. Kasım 2019'da polis ve ordu tarafından 22 protestocunun öldürüldüğü Senkata ve Sacaba katliamları buna örnek olarak gösteriliyor.
Evo Morales, Bolivya'da 20 Ekim 2019’daki seçimleri ilk turda kazanmış, bunun üzerine Amerika, seçimlerde hile yapıldığı iddiasını ortaya atarak işbirlikçilerini sokaklara salmıştı. Sağcı-faşist muhaliflerin şiddet eylemlerine dönüşen protestoları, polisin isyanı ve ordunun çağrısının ardından Morales 10 Kasım'da istifa etmişti. Morales siyasi sığınmacı olarak önce Meksika'ya, ardından da Arjantin'e gitmişti.
Amerikan yanlısı Jeanine Áñez, darbeciler tarafından Morales’in yerine devlet başkanlığı görevine atanmıştı. Morales’in kaçmasına rağmen darbeye karşı direnen işçiler, emekçiler ve yerliler, günlerce süren protesto gösterileri gerçekleştirdiler. Emekçilerin direnişi ancak kollu kuvvetlerinin kaba şiddetiyle bastırılabildi. Son anketlerin de gösterdiği gibi, Bolivyalı emekçiler halen darbecilere karşı net bir tutum içindeler.