Bolivya sendikalarının şemsiye örgütü (Central Obrera Boliviana/COB) ve çok sayıda dernek ve örgüt süresiz bir genel grev çağrısı yaptılar. Amerikancı darbe rejiminin 6 Eylül'de yapılması planlanan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesine karşı Salı günü yapılan genel greve geniş bir katılım oldu.
Yüksek Seçim Kurulu (TSE), ABD'nin süngü zoruyla iktidara çıkardığı “geçici başkan” Jeanine Áñez'in isteğine uyarak, pandemiyi bahane ederek seçimlerin ertelenmesini kararlaştırdı. Covid-19 salgınına karşı halkı korumasız bırakan darbecilerin yönettiği ülkenin sokaklarında ve evlerde salgından dolayı yaşamını yitiren yoksul halkın ceset kokularının ortalığı kapladığı haberi dünya basınına bomba gibi düşmüştü.
Seçimlerin ertelenmesine karşı genel grev ilan ederek sokaklara çıkan göstericilerin de söylediği gibi darbeci rejim, 6 Eylül seçimlerini erteleyerek, ‘Sosyalizm Hareketi’nin (Movimiento al Socialismo, MAS) seçim anketlerinde ortaya çıkan kaçınılmaz olan zaferini önlemeyi amaçlıyor.
Genel grevle ilgili yerel basında çıkan haberlere göre, darbeden bu yana yaşanan en büyük kitlesel eylemler La Paz ve El Alto'da gerçekleşti. Öfkeli işçiler, çiftçiler ve öğrenciler iki şehir arasındaki eyaletlerarası yolu işgal etti ve önemli bir ulaşım bağlantısı olan Cochabamba Departmanı’ndaki Parotani Köprüsü'nden geçişleri engellediler.
Geniş bir katılımı engellemek için darbeci rejimin işkence ve savaş bakanı Fernando López'in insanları pandemiyle korkutma çabasıda karşılıksız kaldı.
Küba haber ajansı Prensa Latina, El Alto kentindeki açık konsey toplantısında göstericilerin "diktatörlüğün sonu" için çağrıda bulunduğunu ve darbeci hükümete 6 Eylül'de yapılması planlanan seçim tarihini onaylaması için 72 saat süre verdiğini bildirdi. Bunu yapmazlarsa büyük grevin asıl o zaman başlayacağı ilan edildi. COB genel sekreteri Juan Carlos Huarachi ise yaptığı açıklamada, planlanan eylemler arasında iş bırakmalar, açlık grevleri ile yolların bloke edilmesinin bulunduğunu açıkladı.
Halkın kanına eli bulaşmış her rejim gibi darbeci rejimin elebaşı da tehditlerle kitleleri yıldırmaya, eylemleri engellemeye çalışıyor. Savaş ve işkence bakanı López, yürüyüşlerin liderlerinin yargı tarafından belirlendiğini ve yargılanacakları tehdidini savurdu.