Her konuda "haklar", "özgürlükler" ve "demokrasi" söylemlerini öne süren Avrupalı emperyalistler, "mülteci krizi"ne çözüm için en basit adımları atmıyor, ortak bir mülteci politikası dahi ortaya koyamıyor. Yunanistan'ın Midilli adasındaki Moria kampında son yaşananlar ise, Avrupalı emperyalistlerin aczini ve ikiyüzlülüğünü tüm açıklığıyla ortaya sermiş durumda. Avrupalı emperyalist kapitalist devletler, kendilerinin sorumlu olduğu krize acil çözüm üretmekten da geri duruyor.
Midilli'deki sığınmacıların dramatik durumu karşısında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Almanya ve AB'ye acil bir çözüm bulma çağrısı yaptı. UNHCR Almanya temsilcisi Frank Remus, Midilli'deki mevcut koşulların "Yunanistan ile birlikte Avrupa devletlerinin hızlı ve acil müdahalesini gerektiren bir insani acil durum" olduğunu söyledi.
AB devletlerinin "Midilli halkına derhal yardım etme ve Avrupa çapında uzun vadeli çözümler bulma" yükümlülüğünü artık yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Remus, Moria kampını "Avrupa değerleriyle bağdaşmayan Avrupa için utanç" olarak nitelendirdi.
Yunanistan'ın Midilli adasındaki 2.800 kişi kapasiteye sahip olmasına rağmen 12.000'den fazla kişinin tutulduğu Moria sığınmacı kampı geçtiğimiz hafta art arda çıkan yangın ile yok oldu. Binlerce sığınmacı günlerdir dışarıda gecelerken (üçte biri çocuk ve gençler), açlık ve susuzlukla karşı karşıya bulunuyor. Büyük bir kaos ortamı hakim ve mülteciler umutsuz. Yangından bu yana, Midilli adasındaki sığınmacılar defalarca adayı terk etme izni için gösteri yaptı.
İnsan hakları örgütleri, yalnızca temel insani hizmetlerin eksikliğinden şikayetçi olmakla kalmıyor, aynı zamanda göçmenler, adalılar ve polis arasındaki gerginlikler konusunda da uyarıda bulunuyor. Yeni çadır kamplarının kurulmasına karşı şimdiden ilk şiddetli protestolar yapıldı ve sığınmacılar anakaraya (Avrupa'ya) kabul edilmeyi talep ediyor.
Almanya başta olmak üzeree AB emperyalistleri hâlâ daha kaç mültecinin kabul edilmesi gerektiği konusunda tartışmalar yürütüyor.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer (CSU), on Avrupa ülkesinin Moria kampında yaşayan 12 bin kişiden 400 reşit olmayan sığınmacıyı kabul etmeye hazır olduğunu duyurmuştu. Bunlardan 150 kadar çocuğu Almanya'nın kabul edeceğini açıklaması sert eleştirilere neden olmuştu. Basınç altındaki İçişleri Bakanı Seehofer ve Başbakan Angela Merkel Pazartesi günü daha fazla sayıda sığınmacının kabulünün de mümkün olabileceğini söyledi. Merkel’e göre "Almanya'nın önemli bir katkı" yapacağını ifade etti.
Midilli'deki sığınmacıların çoğu diğer Avrupa ülkelerine gitmek isterken, Yunanistan ve AB Midilli'de yeni bir sığınmacı kampı kurulmasını planlıyor.
Sadece Moria değil, tüm kamplarda sığınmacılar insanlık dışı koşullarda tutulmaktadırlar. Moria yangını bunu bir kez daha göstermiştir. Moria kampındaki yangın Avrupa emperyalistlerinin mülteci politikalarının çöküşünün bir sonucu olduğunu da tüm açıklığı ile ortaya sermiştir.