Moria kampında yaşam koşulları “felaket”

Avrupa’nın en büyük sığınmacı kampı Moria bir yıl önce yanmıştı. Yardım kuruluşları kamp çevresinde var olma mücadelesi veren sığınmacılar için yaşam koşullarını “felaket” olarak tanımlıyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 09 Eylül 2021
  • 15:37

Avrupa’nın en büyük sığınmacı kampı, Yunanistan’ın Midilli adasındaki Moria, 8 Eylül 2020 tarihinde çıkan yangında kullanılmaz hale gelmişti. 12 binden fazla sığınmacıyı evsiz bırakan Moria mülteci kampındaki yangın sonrası sığınmacılar, halen geçici barınaklarda yaşama mücadelesi veriyor.

DW Türkçe’de yer alan habere göre yardım kuruluşları Yunan hükümetinin politikalarının “insani krize” neden olduğunu savunuyor. Yardım kuruluşlarının çatı örgütü Avrupa Eyleme Geçmeli (EMA) tarafından yapılan açıklamada “Geçtiğimiz 5 yıl boyunca Yunan hükümeti ve AB Avrupa’nın Türkiye ile sınırında sığınmacı sorunuyla baş etmek için Ege'de sığınmacı kampları inşa etti ve bu kampları devam ettirdi” denildi. Açıklama şu şekilde devam etti: 

“Şimdi 5 yıldır devam eden muazzam insani ızdıraptan sonra Yunanistan ve AB, Ege adalarında kalıcı kapalı kamplar inşa etmeyi planlıyor. Bu kamplarda iltica etmek isteyenler hapishane benzeri koşullarda göz altında tutulacak.”

Yerel avukatlar ve sığınmacı haklarını savunanların da yer aldığı oluşum EMA açıklamasında yeni kampların “insan hakları ihlallerini arttıracağını ve AB'nin göç sorununu çözmek konusunda etkisiz bir yaklaşımla başbaşa bırakacağını” belirterek “İnsanları kamplara kapatmanın çözüm olmadığını gördük” denildi.

Yeni sığınmacı kampının 18 Eylül’de Sisam adasında açılacağı, Midilli ve Sakız adasındaki kampların ise gelecek yıl tamamlanacağı belirtiliyor.

Oxfam: “Koşullar hiç olmadığı kadar kötü”

Oxfam yardım kuruluşundan yapılan açıklamada ise yangın sonrası kampın çevresinde barınmaya çalışan sığınmacıların yaşam koşullarının “hiç olmadığı kadar kötü” olduğu vurgulandı.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kampın Avrupa standardlarını karşılamadığını tespit etmişti.

Sığınmacıların altı kıştır çadırda kaldığını vurgulayan Oxfam Avrupa göç kampanyasından Erin McKay, “gecekondu mahallesi” gibi yerlerde barındıklarını belirtti. Raporda kamplarda yalnız bulunan kadınların su almak, duşa girmek ve karanlıkta tuvalete gitmekten korktuğu belirtiliyor.

Kampta kalanların çoğunluğunu Afgan sığınmacılar oluşturuyor. Yunan hükümeti Haziran ayında sığınmacı dahi olsalar sığınmacıların ülkelerine gönderilebilmesine karar verdi. Oxfam, bunun korunmaya muhtaç kişilerin kabul edilmesi gerektiğine dair yasal zorunluluğa ters olduğu eleştirisini getiriyor.