BİR-KAR’ın mart ayı boyunca Avrupa’nın yaklaşık 30 yerinde gösterimini örgütlediği “GREV” filminin İsviçre’deki gösteriminin ikincisi bugün saat 14.00’da Basel’de gerçekleşti. Haftaları bulan ön çalışma bilet satışı, kimi etkinliklerin değerlendirilmesi ve afiş kullanımı biçiminde örgütlendi. Filme gösterilen ilgi ve asgari bir başarıyı ifade eden çalışma, bir dizi engele rağmen kendisini, 130’u aşkın bir katılım üzerinden de gösterdi.
Film gösteriminden önce BİR-KAR adına özet bir konuşma yapıldı. Filmin Avrupa’da gösterime girdiği dönemde Türkiye’de sınıf ve kitle hareketi cephesinde dikkate değer gelişmeler yaşanırken, dünyanın gündeminde de emperyalist savaşın bulunduğuna işaret edildi. Türkiye işçi sınıfının 2022 yılını yaygın bir grev, çeşitli biçimlerde direniş ve kimi yerlerde de fabrika işgal eylemleriyle açtığını belirten konuşmacı, Türkiye kapitalizminin onulmaz çelişki ve çıkışsızlığının, yanı sıra da sonu gelmeyecek olan saldırılarının, gelecekte Türkiye’yi sınıf ve kitle hareketi dalgasıyla yüz yüze bırakacağına işaret etti.
Devamında, Ukrayna krizi üzerinden sürmekte olan emperyalist savaş üzerinde duruldu. Savaşın ABD ve NATO, Batılı emperyalistler ve Ukrayna’nın faşist yönetimiyle Rusya’nın ortak eseri olduğu vurgulandı. Batılı emperyalist blokun da en az Rusya kadar savaşın suçlusu ve doğrudan tarafı olduğuna dikkat çekildi. Ukrayna krizi üzerinden Avrupalı emperyalistlerin sergiledikleri ikiyüzlülüklerin ve ırkçılığın ibretlik örneklerine değinildi. Tek başına savaşların bile kapitalizmin bir barbarlık düzeni olduğunu gösterdiği, tarihsel ve güncel gelişmeler üzerinde örneklendirildi.
Kapitalizmi bunalımlardan ve savaşlardan, bunların yarattığı çok yönlü yıkıcı sonuçlardan ayrı düşünmenin olanaklı olmadığı belirtildi. Ama bunlardan kurtulmanın da sosyalizm dışında bir yolu bulunmadığı, nedenleriyle birlikte kısaca özetlendi. Sosyalizmin ise işçi sınıfı tarafından temsil edildiği belirtilerek, işçi sınıfının bugünkü dağınıklığından, güçsüzlüğünden ve örgütsüzlüğünden kurtarılması zorunluluğuna, bunun için de dikkat, pratik çaba ve enerjinin büyük bölümünün işçi sınıfını devrimcileştirmeye harcanması gerektiğine vurgu yapıldı.
Konuşmanın ardında film gösterimine geçildi. Ara verilmeden büyük bir dikkatle izlenen film hakkında fikir belirtme fırsatı bulan izleyiciler pozitif duygu ve düşünceler dile getirdiler. Etkinlik sonrasında ayrılanların önemli bir bölümü böyle bir filmi destekleyip gösterimini örgütleyen BİR-KAR’ın çabasını anlamlı bulup desteklediklerini dile getirdiler.
Umulmayan bir dizi engelleyici faktöre rağmen kitlesel bir katılımla başarılı bir etkinlik düzenlendiği gibi grev ve işçi sınıfı da bir kez daha gündeme taşınmış oldu.
Kızıl Bayrak / Basel