Dünyanın her yerinde olduğu gibi İsviçre’de de gıda, gaz, elektrik, benzin ve kira fiyatları artıyor, sağlık sigortası primleri yükseliyor, hayat pahalılaşıyor. Yaşam maliyeti sorunu yakıcı bir konu haline gelmiş bulunuyor. İşçi ve emekçiler artan fiyatlarla mücadele ederken, bazı şirketler rekor kârlar elde ediyor. Bir avuç asalak zenginleşirken insanlığın ezici çoğunluğu yoksullaşıyor. Bu, kapitalizmin vitrini ve halen de bir biçimiyle “refah toplumu” olarak sunulan İsviçre’de temel bir gerçek.

İsviçreli anti-faşist, ilerici, devrimci grupların ve BİR-KAR’ın oluşturduğu platform, “Fiyatlar aşağı, ücretler yukarı!” şiarıyla bir kampanya yürütme kararı aldılar. İlk toplantı iki ay önce gerçekleşti ve ortak bir zeminde buluşmanın esasları saptandı. Sonraki toplantılarda, konu siyasal bir kampanya biçiminde iki ay boyunca yürütülmeli ve bir yürüyüşle sonuçlandırılmalı kararına varıldı. Bildiri, afiş ve pullar yaygınca kullanıldı. Gruplar halinde mahallerde, okullarda ve tramvaylarda bildiri dağıtımı yapıldı. Sosyal medya etkili şekilde kullanıldı. Kimi zamanlar da basın açıklamaları ve miting yapıldı.

Yürütülen çalışmalar önce iki haftalık, sonradan da haftalık toplantılarla değerlendirildi, çalışmanın nasıl zenginleştirileceğinin sorunları tartışıldı. Başarılı bir ön çalışmanın ardında coşkulu bir yürüyüş gerçekleşti.

Kitle 21 Ocak günü, saat: 14.00’de Claraplatz’da toplandı. Burada yapılan konuşmaların ardından kitle coşkulu sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca, “Ücretler, yukarı, fiyatlar aşağı!”, “Ücretler artsın, kiralar düşürülsün!”, “Krizinizin faturasını ödemeyeceğiz!”, “Politikanıza yanıtımız fabrikalarda ve hastanelerde grevdir!”, “Savaşa hayır!”, “Krizin ve savaşın ardında sermaye var, sermayeye karşı mücadelemiz her yerde!”, “Yaşasın uluslararası dayanışma!” gibi sloganlar yürüyüş boyunca hiç durmaksızın coşkuyla atıldı.

Uzun sayılacak yürüyüş güzergahı boyunca öncede saptanan çeşitli noktalarda durularak teşhir konuşmaları yapıldı ve ortak bildiri okundu. Hemen tümünün gençlerin katılımcısı olduğu yürüyüşe kitlesel katılım sağlandı. Türkiyeli grupların ve Kürt hareketinin ön süreçlere olduğu gibi yürüyüşe de katılmamaları önemli bir eksiklikti.

Basel’deki platformun benzeri Zürich ve Bern’de de oluşturulmuştu. Konun yakıcı bir gündem olmasından hareketle İşviçre merkezli bir yürüyüş planlamak hedefleniyor. Bunun için de bir hafta sonra yapılacak değerlendirme toplantısının ardında geniş katılımlı bir tartışma platformu gerçekleşecek.

Kızıl Bayrak/ Basel