Alman otomotiv sanayi uzmanlarından Prof. Dudenhöffer, Deutsche Welle Türkçe’ye yaptığı açıklamada, sektörün ürettiği araçlara yönelik talebin bu yıl içinde yüzde 15 azalacağının tahmin edildiğini belirtiyor. Dudenhöffer, daha önce yaşanan küresel mali krizden elde edilen deneyimler ışığında değerlendirme yapıldığında, otomotiv sektörünün korona krizini tam anlamı ile atlatmasının on yıldan fazla sürebileceğini söylüyor.
Şu anda Alman otomotiv markalarının depolarında, toplam 1,3 ile 1,7 milyon araçlık stokun bulunduğunu ve hiçbir şirketin kullanmadığı üretim kapasitesini yıllarca taşıyamayacağını belirten Dudenhöffer, bu sebeplerden dolayı, “iyimser bir tahminle” şu an otomobil üreticisi firmalar ile onların yan sanayinde çalışan yaklaşık 830 bin kişiden en az 100 bin kişinin (her 8 işçiden birinin) işine son verileceği öngörüsünde bulunuyor.
Alman otomotiv sanayinin ürettiği yıllık otomobil sayısı, 2019’da bir önceki yıla göre yaklaşık 400 bin azalarak 4,7 milyona düşmüştü. Prof. Dudenhöffer, satış oranlarının bu yıl Almanya’da yüzde 15, Çin’de yüzde 20, Fransa ve ABD’de yüzde 25 ve İtalya’da yüzde 30 azalacağını tahmin ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) koronavirüsü pandemi olarak sınıflandırılmasıyla birlikte Avrupa’da pek çok otomobil tekeli, sermaye devletlerinin onayladıkları ekonomiyi kurtarma paketleriyle, başta işçi ücretleri olmak üzere tüm sosyal kesintiler yükünden de kurtarılıyor. Ucu açık kredi garantileri, kısa süreli mesai ödenekleriyle sermayeyi bu krizden en az zararla kurtarmaya yönelik olarak uygulanmaya başlanan bu programlarla krizin faturası bir kez daha emekçilere çıkarılıyor. Kapitalist tekeller ise aldıkları tüm bu desteklere rağmen işçi çıkarmaya devam ediyorlar.
Kapitalizmin yarattığı bu krizlerin bedelini, sermaye sınıfı dünyanın her tarafında olduğu gibi Avrupa’da da işçi ve emekçilere işsizlik ve sefalet olarak yaşatacaktır. Gelişmelerin nasıl sonuçlanacağını işçi ve emekçilerin tüm bu saldırılar karşısında ortaya koyacakları tutum belirleyecektir.