Yemen’deki Sana hükümetine önderlik eden Ansarullah Hareketi (Husiler) bir kez daha ABD tarafından “Küresel Özel Terör Örgütü” listesine alındı. Ansarullah geçmişte bu listeye alınmış ancak listeden çıkarılmıştı. Aynı örgütün önce listeye alınması, ardından çıkarılması, sonra tekrar listeye eklenmesi, Washington’daki emperyalist şeflerin söz konusu listeyi bir tehdit ve şantaj aracı olarak kullandığının somut göstergesidir. Zira örgütler kısa sürede niteliksel dönüşümler yaşamadığına göre, dönüşen emperyalist rejimin şu veya çıkarları ya da öncelikleridir.
17 Ocak Çarşamba günü açıklama yapan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “ABD, devam eden bu saldırılara karşılık olarak Husiler olarak da bilinen Ansarullah'ı Küresel Özel Terör Örgütü listesine ekledi" dedi.
Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılması ve siyonist İsrail’in devam soykırım saldırısını durdurması için çaba harcayan Ansarullah, bu amaçla İsrail’e ait ya da oraya mal taşıyan gemilerin Kızıldeniz’den geçişine izin vermiyor. Hiçbir tehdide boyun eğmeyen Husiler, bu kararlarını tereddütsüz bir şekilde uyguluyorlar.
ABD-İngiliz emperyalistlerinin Yemen’de birçok hedefi vurmasının ardından da Sana hükümetinin tutumunda bir değişiklik görülmedi. Savaşı genişletmenin Kızıldeniz’den yapılan taşımacılığın tamamen kesilmesine neden olacağını bilen Biden yönetimi, bu seçenekten halen kaçınıyor. Tehditleri işe yaramayınca “terör örgütleri listesine ekleme” şantajına başvurdu. Ancak bu, güç gösterisi olmaktan çok acizliğin göstergesidir.
Kimin umurunda?
Biden yönetiminin Ansarullah’ı terör örgütleri listesine almasından sonra Arapça yayın yapan kanallara açıklama yapan hareketin liderleri, kararı ciddiye almadıklarını, ABD’nin esas amacının İsrail’i koruyup Gazze’de soykırıma devam etmesine imkan sağlamak olduğunu dile getirdiler. Bu kararın kendilerini hiçbir şekilde bağlamadığını, işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan limanlara giden gemilerin geçişine izin vermeme konusunda kararlı olduklarını bir kez daha hatırlattılar.
Nitekim kararın açılandığı gün, Yemen Silahlı Kuvvetleri sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Kızıldeniz’de bulunan ABD gemisine balistik füzelerle saldırı düzenlendiği ve hedefin vurulduğu belirtildi. Saldırının kararın ilan edildiği gün düzenlenmesi, Ansarullah’ın Anglo-Amerikan emperyalistlerine karşı kararlı bir duruş içinde olduklarına işaret ediyor.
“Rüşvet önerilerini” reddettik
Ansarullah liderleri, ABD’nin kendilerine mesaj göndererek İsrail’e karşı aldıkları tutumu değiştirmeleri karşılığında Yemen’e uygulanan ablukayı kaldırmayı ve Sana hükümetini tanımayı önerdiklerini açıkladılar.
Bu açıklama, Joe Biden yönetiminin Sana hükümetine karşı “havuç-sopa” politikası uygulayarak sonuç almaya çalıştığına işaret ediyor. Ancak ne tehditlere boyun eğen ne kendilerine sunulan havucu kabul eden Ansarullah, küstah emperyalistlere ne bir mesaj veriyor: “Tutum değiştirmemizi istiyorsanız, İsrail’in Gazze’de devam eden soykırım saldırısını durdurmasını sağlayın.”
Ansarullah’ın bu kararlı örnek tutumu, Anglo-Amerikan emperyalistlerini açmaza alıyor. İsrail’in savaş suçlarına kalkan olmaya devam etmeleri ise, savaşın bölgesel bir boyut kazanması riskini arttırıyor.