Başlıktaki sözler, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından ABD Başkanı Joe Biden’a söylendi.
Şi, 2 saat 17 dakikalık telefon görüşmesinde Biden’a üç temel mesaj verdi. İlki ve en önemlisi, Tayvan konusundaydı.
ABD’ye ‘ordu boş durmayacak’ mesajı
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaret edeceğinin gündeme gelmesi üzerine Çin en yüksek tondan ABD’yi uyarmış ve bunun kırmızı çizgilerinin geçilmesi olduğunu belirterek her türlü yanıtı vereceklerini ilan etmişti.
Örneğin Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Tan Kıfey, “Pelosi Tayvan’ı ziyaret ederse, Çin ordusu boş durmayacak” uyarısı yapmıştı. Örneğin Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, “sert ve kararlı önlemler” alacaklarını belirterek “Tüm ciddi sonuçlardan ABD sorumlu olacak” demişti.
İşte 2 saat 17 dakikalık görüşmede de, Şi’nin bu sert ve kararlı tavrı doğrudan Biden’a ilettiği anlaşılıyor: “Çin hükümeti ve halkının Tayvan konusundaki tavrı tutarlıdır; ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumak, 1.4 milyardan fazla Çinlinin ortak iradesidir. Halkın iradesi çiğnenemez. Ateşle oynayan kendisini yakar.”
Uçuşa yasak bölge uyarısı
İç savaşta Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) yenilen Çin Milliyetçi Partisi Guomindang, Çin anakarasına bağlı Tayvan adasına kaçmış ve orada ayrı bir Çin devleti kurmuştu. Çin Halk Cumhuriyeti ise bunu kabul etmeyerek “tek Çin” ilkesini ilan etmişti.
ABD resmi olarak “tek Çin” ilkesini kabul ediyor ancak Çin-ABD diplomatik ilişkilerinin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri’nin hükümlerini fiilen ihlal ediyor. ABD bu şekilde bir “kriz ortamı” sağlayarak bölgede askeri varlık bulundurmayı sürdürebilmeye çalışıyor.
Ancak Çin, eski Çin değil ve 25 yıl önce bir başka ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın yaptığı ziyarete, bu kez kesinlikle izin vermeyeceğini ortaya koydu.
Hatta Çin basınına yansıyan yorumlarda, Çinli uzmanlar, ordunun Tayvan Boğazı’nda uçuşa yasak bölge veya kısıtlı seyrüsefer bölgesi ilan edebileceğini belirtti.
Pentagon Pelosi’nin ziyaretine karşı
Bu sert ve kararlı tutumu aslında Pentagon da görüyor. Biden’a bu konuda bir brifing verdiler. Nitekim Biden bir açıklamasında, Pelosi’nin Tayvan’a ziyareti hakkında “Ordu, iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor” demişti.
Şi’nin Biden’a verdiği bir diğer mesaj ise tüm dünyayı ilgilendiriyor. Şi, Çin ve ABD’nin iki büyük küresel güç olarak sorumluluğu bulunduğunu, düzensizlikle karşı karşıya olan dünyanın kalkınma ve refah sorunu için iki ülkenin işbirliğine ihtiyacı olduğunu belirtiyor özetle.
Şi’nin Biden’a üçüncü mesajı ise “ticaret savaşı”na dairdi ve “Tedarik zincirlerini kesmek ve ekonomik bağları koparmak gibi ekonominin yasalarına aykırı hareketler, ABD ekonomisini güçlendirmeyecek” uyarısı yaptı.
Çin ABD buyurganlığını törpülüyor
Bu mesajların ortaya koyduğu gerçek şu: Dünya dengeleri değişirken liderlerin mesajlarında bu değişimin izlerini artık net bir şekilde görüyoruz. Emperyalist ABD’nin “buyurgan” tavrı adım adım Çin tarafından törpüleniyor.
Biden yönetiminin Çin’le ilk teması olan 18 Mart 2021 tarihli Alaska zirvesinde, ABD heyeti Çin heyetine “ayar vermeye” kalkmış ancak Çin heyetinin “bela istemediğini ama belaya da hak ettiği yanıtı vereceğini” ilan etmesi üzerine “normal diplomasiye” dönmüştü!
Cumhuriyet / 30.07.22