Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, NATO’ya “hızlandırılmış katılım başvurusunu” imzaladığını duyurdu. “NATO yolumuzu çoktan tamamladık, Ukrayna fiilen NATO’nun parçasıdır” diyen Zelenski, başvurunun “bu fiili durumu yasallaştıracağını” söyledi. (Sputnik, 30.9.2022)
Zelenski’nin bu başvurusu ve açıklaması bile olan biteni tam olarak anlamadığını ya da anlamak istemediğini ortaya koyuyor. Çünkü ülkesi 24 Şubat 2022 sürecine ne yazık ki tam da bu nedenle, yani “ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya alarak Rusya’yı kuşatmayı biraz daha daraltmak istemesi” nedeniyle sürüklendi.
‘Ukrayna’nın NATO üyeliği gereksiz ve zararlı’
Oysa örneğin ABD’nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski daha Mart 2015’te “Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğinin masadan kaldırılması gerektiğini” söylüyor, hatta ABD’nin Rusya’yla “Ukrayna’nın AB üyesi olsa bile NATO üyesi olmayacağını garanti eden bir anlaşma yapması gerektiğini” savunuyordu. (Sputnik, 9.3.2015)
Nitekim Rusya’nın 24 Şubat 2022’den önce, Aralık 2021’de hem ABD’den hem de NATO’dan istediği “güvenlik garantileri” anlaşması, tam da Brzezinski’nin işaret ettiği türden bir anlaşmaydı.
Brzezinski yine o süreçte Polonya gazetesi Gazeta Prawn’a verdiği demeçte “Ukrayna’nın NATO üyeliğinin sadece gereksiz olmakla kalmayıp zararlı da sonuçlanabileceğini” söylüyordu (Sputnik, 25.3.2015).
Ancak Washington, Brzezinski ve benzer şekilde düşünenleri dinlemedi, Rusya’yı kuşatmayı ilerletmeyi ve daraltmayı stratejik hedef ilan etti. Fakat yedi yıl sonra tablo Brzezinski’nin işaret ettiği gibi oldu: “Zararlı sonuçlandı.”
Ukrayna, Kırım’ın ardından Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini de kaybetti. Önce bağımsızlığını ilan eden, ardından da halkoylamasıyla Rusya’ya katılımı kabul eden bu bölgeler, 30 Eylül 2022’den itibaren artık Rusya Federasyonu’nun parçası haline geldiler.
ABD’nin ‘uzun savaş’ planı
ABD’yi ve elbette Ukrayna’yı girdiği bu açmazdan çıkarmak için ABD’nin bir başka kıdemli eski Ulusal Güvenlik Danışmanı, eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger da önemli uyarılarda bulundu.
“Kiev NATO üyeliği peşinde koşarak bugünkü çatışmaların taşlarını döşedi” diyen Kissinger, “Batı’nın Ukrayna üzerinden Rusya’yla yürüttüğü çatışma iki ay içinde sonlandırılamazsa, kontrolden çıkacak” uyarısında bulundu.
Hatta Kissinger felaketin önlenmesi için “Ukrayna’nın Rusya’ya toprak vermesi gerektiğini” bile savundu. (The Telegraph, 24.5.2022)
Ancak ABD, ateşe attığı Ukrayna’yı ateşte tutmayı sürdürmeyi ana stratejisinin gereği görüyor ve bu nedenle “savaşı uzatmayı” hedefliyor. ABD’nin “uzun savaş” ısrarının Ukrayna’ya ve Avrupa’ya daha neler kaybettirebileceği ise ortada...
‘Tarihin gördüğü en kötü fikir’
Her şeye rağmen Ukrayna’nın NATO’ya kabulünün felaket olacağını ABD’de gören isimler yine de var. Örneğin Jason Fields, “Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmenin tarihin en kötü fikri olduğunu” yazdı. (Newsweek, 30.9.2022) Fields özetle “Ukrayna’nın NATO’ya kabulünün ABD ve NATO müttefiklerini Rusya ile savaşa sürükleyebileceğini, bunun da nükleer savaşa yol açabileceğini ve insanlığın varlığını tehdit edebileceğini” belirtti.
Ukrayna’nın “NATO’ya hızlandırılmış katılımına” NATO üyelerinin çoğunluğunun da sıcak bakmayacağı anlaşılıyor. Nitekim Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, “Ukrayna, bir ittifak seçmekte özgürdür ancak NATO’ya katılmak belirli şartlara tabidir” diyerek kapının açık olmadığına işaret etti.
Ukrayna’yı NATO üyeliği için başından beri kışkırtan ABD de şimdilik temkinli. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “Ukrayna’nın NATO’ya üyelik başvurusu başka bir zaman ele alınmalı” dedi.
Tek başına ABD’nin bu açıklaması bile Ukraynalılar için nice derslerle dolu!
Cumhuriyet / 03.10.22