Vicdan nöbetinde 5. hafta

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 10 Haziran 2012
  • 14:43

(10.06.12) – Her Cumartesi Galatasaray Lisesi önünde yapılan “Vicdan nöbeti” 5. kez gerçekleştirildi. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin aileleri bu hafta, film çekimlerinde çalışan ve iş cinayetine kurban giden Selin Erdem için nöbet tuttu.

“İşçiler ölüyor vicdanımız nöbette!” pankartının açıldığı eylemde, iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirenlerin fotoğrafları yere dizilerek, üstlerine karanfil ve güller bırakıldı. İş cinayetlerinde yaşamlarını yitirenlerin aileleri, Enerji Sen üyesi BEDAŞ işçileri, Limter-İş Başkanı Kanber Saygılı ve birçok destekçinin katıldığı oturma eyleminde ilk olarak açıklama okundu.

Açıklamada, her gün iş kazaları ve işçi ölümlerinin yaşandığı belirtilerek, halen iş yaşamında bir değişikliğin olmadığına dikkat çekildi. “Vicdan nöbeti” eyleminin gerekliliğine ve önemine değinilen açıklamada, iş cinayetlerine karşı alınan tutumların işçilerin hayatına verilen değeri ortaya koyduğu ifade edildi. OSTİM, BEDAŞ, Van Bayram Otel ve daha birçok yerde ailelerin gayreti olmasa, yaşanan iş cinayetleri hakkında davaların bile açılmayacağı, bu açıdan mücadele etmenin önemli olduğunun altı çizildi.

Açıklamada şu cümlelere yer verildi: “Biz aileler olarak diyoruz ki, her iş kazası aslında kaza değildir. Bile bile gelen bir sonuçtur. O nedenledir ki akıl dünyamızda da, vicdan dünyamızda da adı 'cinayet'tir. Her gün 5-8 arasında işçinin çalışırken, ekmeğini kazanmaya çalışırken hayatını kaybetmesine alışmayacağız. Bugün burada alışmamak için toplandık. Ve her çalışanın bu sonuçlarla karşılaşmaması ve işçi güvenliğinin önemsenmesi için ses veriyoruz.”

Açıklamanın ardından resmi tatil günü olan 1 Mayıs'ta çalıştırılan, 'Arka Sıradakiler' dizisinin çekim setinde çalışırken iş cinayetinde yaşamını yitiren Selin Erdem'in öyküsüne yer verildi.

Radikal gazetesi yazarı Enis Tayman'ın röportaj şeklinde gerçekleştirdiği konuşmada Selin Erdem'in kardeşi Sema Erdem ve dava avukatı görüşlerini dile getirdi.

Yapılan röportajda film setlerinde çalışanların, çekim süresinin belli olmadığı, fazla çalışmaların mesaiden sayılmadığı, yemek, dinlenme yeri gibi alanların belli olmadığına işaret edildi. Çalışma koşulları ve çalışanlarla ile ilgili her durumun yönetmenlerin iki dudağı arasında olduğu, iş ve işçi güvenliği için belirli bir sözleşme ve kural olmadığı üzerinde duruldu.

Ayrıca Selin Erdem'in ölümü ile ilgili 4 Mayıs'ta kamu davası açıldığını fakat ailenin itirazlarının hiçbirinin dava dosyasına konmadığı ve ailenin dava ile ilişkilendirilmemesi için özel bir gayret olduğuna dikkat çekildi. Kaza yapılan aracın hiçbir inceleme yapılmadan tekrar trafiğe çıkarıldığı belirtilen konuşmada, savcılık makamlarının davayı sadece şoföre yıkmaya çalıştığı ve tüm etkenlerin dava kapsamına alınmayarak davanın iş kazası içeriğine girmesinin engellendiğine işaret edildi. Bu yönüyle yargıya olan güvenin de kaybolduğu belirtilen konuşmalarda, davanın takipçisi olunacağı, hesap sorana kadar mücadele edileceği belirtildi.

Konuşmaların ardından gelecek hafta yapılacak açıklamanın duyurusu yapılarak, eylem bitirildi.

Ayrıca 3-9 Haziran 2012 tarihleri arasında 7 işçinin iş kazaları sonucu yaşamını yitirdiğini gösteren iş kazası raporu basına dağıtıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul