Tutuklu öğrenciler için miting

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Eylem-Etkinlik
  • |
  • 09 Haziran 2012
  • 15:22

(09.06.12) – “Tutuklu öğrencilere özgürlük” talebiyle İstanbul Kadıköy'de miting yapıldı. Yüzlerce gencin katıldığı mitingde, tutuklu öğrencilerin muhalif kimlikleri vurgulanarak, tutuklamaların eğitimde gericiliğin hakim kılınması anlamına geldiği ifade edildi.

Halkların Demokratik Kongresi Gençlik Meclisi, Tüm-İGD, Gençler Meydana İnisiyatifi, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, Devrimci Öğrenci Birliği, DİP, Öğrencime Dokunma ve Eğitim Sen 6 Nolu Şube'nin düzenlediği miting için saat 14.00'te Tepe Nautilus'ta toplanılmaya başlandı.

Mitinge, BDP Eş Başkanı ve milletvekili Selahattin Demirtaş, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İstanbul il yöneticileri ve tutuklu öğrencilerin aileleri de katıldı.

Eylemde, en önünde demir parmaklıkları simgeleyen bir maket ile birlikte “Tutuklu öğrencilere özgürlük” ana pankartı taşındı. Her kurumun kendi pankartını açmasıyla kortejler oluşturuldu.

Ortak sloganlarla beraber her kortejin kendi sloganlarını da attığı yürüyüş boyunca sloganlar susmazken, parçalı bir tablo oluştu. Yürüyüş Rıhtım Caddesi üzerinden Beşiktaş İskelesi önündeki alana kadar sürdü. Alana gelen kitlenin dağılması nedeni ile bir süre toparlanma için beklendikten sonra miting programı, ortak açıklamaya geçilerek başlatıldı.

Yaşanan bir sınıf savaşıdır!”

Irmak Erdoğan'ın okuduğu ortak açıklamada, hukuk sisteminin yeni bir baskı rejimine göre yeniden düzenlendiği hatırlatılarak, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin yerine Özel Yetkili Mahkemeler'in (ÖYM) kurulduğu vurgulandı. AKP'nin, TMK ve ÖYM ile kendine düşman gördüklerini, siyasi rakiplerini, hizmet ettiği sınıfın çıkarlarına karşı çıkanları yok etme araçı olarak yargıyı kullandığı belirtildi. Açıklamada, Türkiye genelinde 700’ü aşkın üniversite öğrencisinin tutuklu bulunmasına ve gözaltı ve tutuklamaların gün be gün devam ettiğine işaret edildi.

Erdoğan açıklamada, Roboski'yi, Newroz'u ve tutuklu Kürt siyasetçilerini hatırlatarak, öğrenciler içinde de en önemli hedefinin Kürt öğrenciler olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan, Kürt halkına yapılanın bir siyasi ve sosyal soykırım olduğunu, kabul etmediklerini ve hesap soracaklarını belirtti.

Oldukça uzun olan açıklamada, 1 Mayıs tutukluluları, kadınlara yönelik şiddet ve tecavüz, eğitimin paralı hale getirilmesi, liseli öğrencilerin hiçe sayılması, Pozantı Hapishanesi'nde yaşanan çoçuk tecavüzleri, devletin katlettiği öğrenciler ile son süreçte yaşanan faşist saldırılara değinildi.

Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı: “Boyundaki poşu, evdeki ders notları, kitaplar, su faturaları, gidilen kokteyller, devlet tarafından katledilen öğrencileri anmak, basın açıklamasına katılmak... Hâsılı yargılanan muhalif, devrimci olmanın kendisidir. Gençler Manifesto okudukları için tutuklanıyorlar, bu sadece sosyalist düşünceye değil, bilime de bir saldırıdır. AKP üniversiteleri de kapatsın o zaman. Ama AKP üniversiteleri kapatmayıp, üniversitelerde evrim karşıtı sempozyum yapıyor, ırkçılığın propagandasını yaptırıyor.

Biz bu süreci biliyoruz, tanıyoruz: yaşanan bir sınıf savaşıdır. Kürt kimliğinin egemen kimlikle, Farklı inançların devletin dayattığı inançla, ezilenlerin ezenle, kadının ve LGBT bireylerin erkek egemenliğiyle verdiği mücadeledir. Yaşananlar, bu sınıf savaşımında ödenen bedeldir. Bugün bizim “Haklarımız” dediğimiz hiçbir şey bize devlet verilmedi. Bizden öncekiler bunu mücadele vererek, bedel ödeyerek aldı. Bugün yapılan, kazanılan haklarımızın geri alınmaya çalışılmasıdır. Biz bunları dövüşerek aldık. Vermeyeceğiz! Hatta daha fazlasını alacağız.”

Demirtaş: Öğrenciler köle, üniversiteler şirket değildir!

Açıklamanın Kürtçe okunmasının ardından Selahattin Demirtaş bir konuşma yaptı. Demirtaş, öğrencilerle omuz omuza olduklarını, AKP'nin iktidarını öğrencilerin sonlandıracağını dillendirdi. AKP'ye de seslenen Demirtaş, öğrencilerin köle, üniversitelerin şirket olmadığını vurguladı. Eğitimin parasız, anadilde olaması, ifade ve gösteri hakkının olması gerektiğini belirten Demirtaş, yoksul emekçilerin binbir gayretle gittiği üniversitelerde devletin gericilikleri ile karşılaştığını, eğitim hakının ellerinden alınmasına varan baskılarla karşılaşıldığını vurguladı. Demirtaş, ÖYM'nin tümden kaldırılması gerektiğini ifade ederek, kadınlara ve analara özgürlüklerini kazandırana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Miting proramında sanatçılar adına Orhan Aydın bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından Burhan Berken ve Bandista sahne alarak miting bitirildi.

Baskılar, gözaltılar ve tutuklamalara tepkilerin öne çıktığı eylemde, ortak bir ruh ve beraberlik ile coşku yoktu. Alana gelindiğinde kitlenin yarısının dağılmasından ve kalanların bir kısmının da çevreye yayıldığından kaynaklı oldukça zayıf bir alan görüntüsü oluştu.

Kızıl Bayrak / İstanbul