Sevda Tepesi'ne imar katliamı

  • Arşiv
  • |
  • Bilim-Teknik-Çevre
  • |
  • Çevre
  • |
  • 17 Haziran 2012
  • 11:31

(17.06.12) - İstanbul'un boğaz manzaralı en büyük yeşil alanlarından biri olan Sevda Tepesi için imar izni çıkarıldı.

1984 yılında Turgut Özal tarafından Suudi Kral Abdullah'a çok düşük bir fiyatta satılan arazi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yaparak imar iznini hazırladı. Otel yapımı için hazırlıkların başladığı ifade edilirken “imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılanma hakkı verilmesi” denerek durumun açıklanması çevrede oturan emekçilerin tepkisini çekti.

17 Ağustos 2011’de yürürlüğe giren 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile imar izni için ilk esnemeler sağlanmıştı.

Sevda Tepesi katledilirken meslek odalarından da tepkiler arka arkaya açıklanıyor. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu bu konuda yaptığı açıklamada “Sevda Tepesi’nin imara açılması daha önce 2 kere reddedilmişti. Yasaya uygun olmadığı için reddedilirken, şimdi hiçbir şey değişmeden imara açılması katliamdır. Bu alan Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu gereğince koruması gereken ve 1. derecede doğal SİT alanı ve hiçbir yapılaşmanın olmaması gereken bir yerdir. İBB’nin planlama kadroları da daha önceden bu alanın korunması gerektiğine dair kesin raporlar hazırlamışken oy çokluğuyla doğa katliamı yapılması çok üzücü. Rant uğruna İstanbul’a büyük zarar veriliyor” diyerek rant için yapılan keyfi hukuksuzluğa dikkat çekti.

Şehir Planlamacıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman ise “Şimdiye kadar 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu, Sevda Tepesi’ni korudu. Şimdi artık bu kanunun Boğaziçi’ni koruyamayacağını görüyoruz. 1984’ten beri Boğaziçi Kanunu gündeme geldiğinde hemen Kral Abdullah telaffuz ediliyordu. Artık sadece Sevda Tepesi’ni kaybetmeyeceğiz, emsal teşkil edeceği için Boğaziçi ön görünümündeki tüm alanlar tehlikededir. Oysa Sevda Tepesi, dünyaya korumakla söz verdiğimiz 1. derecede SİT alanıdır. Bu kararla Boğaziçi’nin betonlaşmasının önü açılırken, İstanbul da hızla Dubaileştirilecek” dedi.