(05.06.12) - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 42 maddeye çıkardığı “yapı denetimi” taslağında opera, tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getiriliyor. Sermaye hükümeti yeni bir torba yasayla sermayenin ihtiyaçlarına yanıt üretirken kendi dinci gerici kimliğini topluma dayatan uygulamaları da devreye sokuyor.

“Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” adıyla hazırlanan kanun değişikliğinde TSK'a ait arazileri belediye bünyesine katarak bu arazilerin sermayeye peşkeş çekilmesi için ilk adımlar atılmış oldu. Geçtiğimiz aylarda çıkan devlet lojmanlarının şehir dışına çıkarılmasıyla birlikte ele alındığında büyük bir rant alanı daha piyasaya sokuluyor.

Kıyı kanunun 6’ncı maddesinde yapılan değişiklikle de kıyılara belli mesafede olmak zorunda olan enerji tesislerine ilişkin yasağın da kaldırılması öngörülüyor. Böylece nükleer santral kurma ısrarına bir adım daha yaklaşılıyor. Anayasa Mahkemesi'nin onayından sonra nükleer santral için gerekli yasal bürokratik işlemlerin biri daha çözülmüş olacak.

Kentsel dönüşüm adı altında rant için şehirleri yıkmaya hazırlanan sermaye hükümeti diğer yandan çıkardığı aflarla kaçak yapıları aklıyor. Bu kanun tasarısına da eklenen afla birlikte meralerde, yaylada yapılan kaçak konutlar kurtulacaklar.

Sermayenin ihtiyaçları için sunulan çözümlere ek olarak Diyanet işleri Başkanlığı'nın 'teklifiyle' yapılan eklemeyse gericilerin dünyasını sunuyor. İmar planlarında site büyüklüğündeki konut alanlarında, alışveriş merkezi, çarşı, pasaj gibi ticaret alanlarında, işhanı, büro, yönetim binası gibi ticaret hizmet alanlarında, kamu kurumlarında ibadet için mescit alanları ayrılacak. Çalışanların veya müşterilerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması adı altında her yere mescit zorunluluğu getiriliyor.