(10.03.12) Bülent Arınç'ın ardından Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı da açıklama yaparak Pozantı'nın gerçeklerini örtbas etmeye çalıştı.

Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklama, Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yer aldı. Açıklamada “4 Mart 2012 Pazar günü bir gazetede yer alan röportajda, Pozantı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen ve yaşadığını öne sürdüğü olayları açıklayan F.G. rumuzlu kişinin gerçek isminin T.T. olduğu, olayın geçtiği iddia edilen tarihlerde Ö.Y. ile aynı koğuşta kısa bir süre kaldığının anlaşıldığı belirtildi.

Başsavcılığın açıklamasında, T.T. ve Ö.Y'nin kayıtları incelendiğinde; T.T'nin, Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde terör örgütü propagandası yapmak, memura karşı direnmek ve örgüt üyesi olmak gibi suçlardan yargılanmasının devam ettiği, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamasında ise 4 yıl 2 ay hapis cezasının kesinleştiği ve hakkında yakalama kararı bulunduğu, ayrıca soruşturmanın başladığı tarihte yürütülen KCK soruşturması kapsamında arandığının tespit edildi. Ö.Y'nin ise geçmişte hırsızlık suçundan bir, terör örgütüne üye olma suçlarından iki ve Mersin merkezde terör örgütü propagandası amacıyla araç yakma eylemine katılmaktan da bir dosyasının bulunduğu” ifadeleri ile tecavüz olayından çok çocukların yargılandıkları dosya hakkında bilgi sunulmaktadır.

Devletin hep başvurduğu bu kirli yöntemle “teröristlerin iddiası” iması veriliyor. Tecavüz ve işkenceye dair, gardiyanların şiddetine dair hiçbir soruşturma ciddiyeti bulunmazken çocukların dosyaları sunularak durum kurtarılmaya çalışılıyor. Fakat her geçen gün açığa çıkan belgelerle cezaevlerindeki devlet gerçeği daha çok teşhir oluyor.