KESK'lilerle dayanışma büyüyor...

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 25 Haziran 2012
  • 13:02

"KESK'liler serbest bırakılsın!"

(25.06.12) – 25 Haziran sabahı Türkiye genelinde KESK ve bağlı sendikalara yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlar kapsamında aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve onlarca KESK üye ve yöneticisinin gözaltına alınmasına tepkiler büyüyor.

Sendikanın genel merkezi önünde yaptığı açıklamada, operasyonlara tepki gösteren KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, hükümetin kendisi gibi düşünmeye herkesi susturmaya çalıştığını söyledi.

Tombul, şöyle konuştu:

''Bu gözaltıların nedeni KESK'in kamuda yeni uygulamalara karşı sürdürdüğü itiraz, 21 Aralık'ta yaptığı grev, 28-29 Mart'ta bütün Türkiye'yi doğrudan etkileyen '4+4+4' diye bilinen yasaya karşı gösterdiği direnç ve 23 Mayıs'ta toplu sözleşmede verilen zamlara itiraz ettiği için yapılan büyük grevdir.

Türkiye'nin Suriye'ye müdahalenin eşiğine geldiği, emperyalist müdahaleye ve ‘savaşa hayır’ diyen güçlerin sokağa çıkacağı bir dönemde, bu mücadeleyi engellemek için KESK'e dönük bir operasyon gerçekleştirildi.''

KESK'in kamuoyunda marjinalize edilmeye çalışıldığını ifade eden Tombul, “AKP hükümeti şunu bilmelidir ki bugüne kadar uyguladığı hiçbir gözaltı, baskı KESK'i mücadelesinden alıkoyamamıştır, bundan sonra da mücadelemizi engelleyemeyecektir” dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Erol Ekici, KESK’e yönelik yeni operasyonlarla ilgili açıklamasında “KESK'i ve muhalefeti baskı ve gözaltılarla sindirmeye çalışan AKP siyasetinin gerçek niyetinin 12 Eylül'ü kalıcılaştırmak olduğunu” belirtti.

“12 Eylül Referandumu’ndan sonra 'devletleşmesini' hızlandıran AKP iktidarı, sürdürücülüğünü yaptığı 12 Eylül’ün bütün icraatlarını da yeniden hayata geçirerek, emek ve demokrasi güçlerine, siyasi muhaliflerine karşı bir nevi toplama kamplarına dönüşen saldırılarının çerçevesini gittikçe genişletiyor” diyen Ekici, geniş bir yelpazede baskı ve gözaltılarla süren operasyonlarla toplumun zapturapt altına alındığına dikkat çekti.

Gözaltılar ve tutuklamalara derhal son verilmesini, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını isteyen Ekici'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Anayasal ve yasal güvencelerle sendikal mücadele veren, demokratik bir kitle örgütü olarak toplumsal sorumluluklarını başarıyla yerine getiren, ülkemizin en etkili kamu emekçileri örgütü olan KESK’in, adresleri ve kimlikleri bilinen, toplum tarafından tanınan yöneticilerinin gözaltına alınmaları ve belki de tutuklanarak yıllarca cezaevinde kalma riskiyle karşı karşıya olmaları, AKP iktidarının 12 Eylül anlayışını sürdürdüğünün ve kalıcılaştırmak istediğinin açık birer kanıtıdır.

AKP’nin hukuğu ve adaleti ayaklar altına alarak, en temel hakları keyfi bir şekilde çiğneyerek muhalefetin üzerine gitmesi, özlemini duyduğu otoriter rejimin de ipuçlarını vermektedir.

Emek ve demokrasi mücadelesinde önemli yeri olan KESK’i baskı ve engellemelerle susturacaklarını zannedenler büyük yanılgı içerisindedir.

KESK’e yapılan saldırı ve engellemeleri şiddetle kınıyor; ülkemizin karanlığa hapsedilmesine emekçilerin asla izin vermeyeceğini ve KESK’in yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.

Haksız gözaltılar ve tutuklamalara derhal son verilmeli, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.”

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel de, yaptığı yazılı açıklama ile gözaltılara tepki gösterdi. Türkiye'nin, yeni bir haftaya daha gözaltı ve operasyon dalgasıyla girdiğini belirten Özel, uzun süredir devam ettirilen ve Türkiye’yi yarı açık cezaevi haline getiren operasyonların son dalgasında KESK Başkanı Lami Özgen’in de aralarında bulunduğu 65 kişinin gözaltına alındığı bilgisini verdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Sivil diktatörlüğü adım adım inşa eden, ‘dindarlar ve kindarlardan” oluşan tek tip bir ülke yaratma hayaline sahip AKP Hükümetinin, emek ve demokrasi güçlerine karşı yürüttüğü bu baskı ve sindirme politikasını kınıyoruz.”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "sendikal çalışmaların, yasadışı örgüt çalışmalarıymış gibi lanse edilmek istendiğini" ifade ederek operasyonlara tepki gösterdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı ve konfederasyonun avukatı Selçuk Kozağaçlı, haklı gerekçeye dayanan bir arama veya zapt etme kararı olmaksızın sadece genel başkanın işyeri diye gösterilerek bazı evraklara el konulmasını kabul edemeyeceklerini söyledi.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu yaptığı açıklamayla eylemli dayanışmaya çağırdı. BDSP açıklamasında "İşçi sınıfı ve emekçilere dönük sosyal yıkım/kölelik saldırıları ile faşist baskı ve devlet terörünü püskürtebilmenin yolu devrimci sınıf mücadelesini büyütmekten, 'işçilerin birliği, halkların kardeşliği' şiarını yükseltmekten geçiyor" ifadelerine yer verildi.

“AKP 23 Mayıs grevinin intikamını alıyor” diyen ESP Genel Merkezi açıklamasında ESP'lilerin adliye çıkarılmasının beklendiği sırada yeni operasyonların haberi geldiği belirtildi. “AKP hükümeti KESK’ten ve KESK’li sendika yöneticilerinden gerici, paralı eğitim sistemini yasa haline getiren 4+4+4 eğitimde düzenleme içeren yasaya karşı Kızılay Direnişinin, grev ve toplu sözleşme hakkı için yürütülen başarılı 23 Mayıs grevinin intikamını alıyor. KESK Genel Başkanı şahsında 23 Mayıs’ta greve çıkan yüzbinlerce emekçi cezalandırılıyor" denen açıklamada “TMY ve ÖYM’ler işçi sınıfını ve emekçileri ezme yasalarıdır” ifadeleri ile yargı terörü vurgulandı. ESP açıklaması "KESK’e yönelik gözaltı ve KESK binalarını basılarak aranmasını protesto ediyoruz. Gözaltına alınan KESK genel Başkanı ve Sendika yöneticilerini serbest bırakılmasını istiyoruz. Tüm ilerici, mücadeleci kitle örgütleri ve sendikaları faşizme karşı KESK’le birlikte omuz omuza olmaya çağırıyoruz" çağrısıyla sonlandırıldı.

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi, yaptığı yazılı açıklamada “Korkuyorlar, saldırıyorlar” dedi. Açıklamada "İktidar artık uçan kuştan, kıpırdayan yapraktan korkmakta ve saldırmaktadır. Türkiye'de kamu çalışanlarının hak arama mücadelesinin, meşru, fiili eylem ve örgütlenme süreçlerinin ürünü olan KESK'e dönük son saldırı da bununla ilgilidir" ifadelerine yer verilirken “KESK operasyonuna karşı boyun eğmeyenlerin sözünü seslendireceğiz” dendi.

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin SÜREK tarafından yapılan açıklamada ise “KESK’lilere yönelik suçlamayla ilgili delilleri henüz bilmiyoruz ama daha önceki KCK operasyonlarında gözaltına alınıp tutuklanan BDP’ li siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar gençler ve aydınlarla ilgili düzenlenen iddianameleri ve içindeki delilleri okuduk” denerek operasyonun baskı amaçlı ve asılsız olduğu vurgulandı.