Karneler çürüyen düzenin aynası!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 08 Haziran 2012
  • 10:39

(08.06.12) – Bugün karne günü. 17 milyon öğrenci bugün son kez okula giderek karnelerini aldı. Sermaye devleti, karne ile öğrencilerin son bir yıllık “performansını” değerlendirdi. Bu değerlendirmeye göre kimi öğrenci “başarısız” oldu, kimi öğrenci ise özel olarak 'takdir' edildi.

Bugün asıl değerlendirilmesi gereken şey, eğitimin son bir yıllık tablosudur. Sermayenin ve dinci-gerici parti hükümetinin özel olarak “ilgilendiği” eğitim sistemi, son bir yıldaki kapsamlı saldırıların uygulama alanı oldu.

4+4+4 saldırısı ve açığa çıkanlar...

Geride kalan eğitim-öğretim döneminin en çarpıcı başlığı 4+4+4 olarak formüle edilen kademeli eğitim sistemi oldu. Dinci gericiliğin eğitimde ve dolaysız olarak toplumda etkisini arttırabilmek, paralı eğitimi tümüyle hayata geçirmek ve öğrencileri ucuz işgücü olarak sermayeye sunmak için gündeme getirilen yasa tüm tepkilere rağmen mecliste kabul edildi.

Yasa birçok kesimden tepkileri de beraberinde getirdi. Bunun en çarpıcı örneği içi KESK üyesi kamu emekçilerinin yasanın görüşüldüğü sırada Ankara'da yaptıkları ve iki gün süren militan eylemler oldu.

Düzenin 'sütü bozuk' çıktı

Geride kalan dönemin diğer bir gündemi ise “Okul sütü” adıyla hayata geçirilmek istenen projenin fiyaskoyla sonuçlanması oldu.

“Okul sütü, akıl küpü” adı altında ilköğretim okulu öğrencilerine hergün süt dağıtılmaya başlanmasının ardından düzen cephesinde tam bir skandal yaşandı. Sütlerin dağıtıldığı ilk gün öğrenciler zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Düzen sözcüleri olayın "büyütülecek bir şey olmadığını" söylüyorlardı ki arkaya arkaya bir dizi ilden zehirlenme haberleri geldi.

Benzer haberler daha sonraki günlerde de gelmeye devam etti. Düzen sözcüleri ise binbir yalanla olayı örbas etmeye çalıştı. Öğretmenleri kobay olarak kullanacağını dahi söyledi.

Özel okullara teşvik, eğitimin özelleştirilmesi

Bunların yanında, dinci gerici AKP iktidarı eliyle eğitimin özelleştirilmesi sürecine de hız kazandırıldı. Sermaye devleti özel okulların önünü açmanın yanı sıra özel okul açılmasını teşvik de etti. “Sınavların kaldırılması ile ihtiyacın kalmayacak olduğu” dershaneleri dahi özel okul yapmaya çabalıyor.

Bunlar eğitimin bir bütün olarak özelleştirilmesi yönündeki saldırıların önümüzdeki dönemde de süreceğine işaret ediyor.

Eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim için mücadeleye!

Sermaye iktidarının dinci gerici parti eliyle hayata geçirdiği saldırılar önümüzdeki dönemde de devam edecek. Eğitimin özelleştirilmesinden içeriğinin gericileştirilmesine kadar tüm alanlarda bu saldırıların örnekleri görülecek.

Saldırıları püskürtebilmenin tek yolu ise işçi ve emekçiler ile öğrencilerin mücadeleyi büyütmesinden geçmektedir. Bu yapılmadığı takdirde emekçi çocukları için ne gerçek anlamda faydalanabilecekleri bir eğitim hakkından ne de bir gelecekten söz etmek mümkün olacaktır.