Kamu emekçileri grevine doğru...

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 20 Mayıs 2012
  • 11:36

2001 yılında çıkarılan 4688 sayılı sahte sendika yasası, AKP hükümetinin revize etmesiyle yasalaştı. Uzun bir süre bekletilen, bu zaman içinde de “Kamu emekçisine toplu sözleşme hakkını vereceğiz!” söylemleri ile hazırlanan Kamu Çalışanları Sendikaları Yasası, grevsiz toplu sözleşmeyi bir kere daha dayatmış oldu. AKP iktidarı döneminde 12 kat (Memur-Sen 2002 yılı üye sayısı 41.871 iken 2011 Temmuz ayı verilerine göreyse 515.378'dir) büyüyen Memur Sen Konfederasyonu ile birlikte revize edilen Kamu Çalışanları Yasası, doğallığında güdükleşmesini tamamlamış oldu.

Yasa gereğince 30 Nisan'da başlayan kamu emekçileri ile kamu işveren heyeti arasındaki toplu görüşme süreci daha başlar başlamaz tartışmaları da beraberinde getirdi. Kamu işveren heyeti adına Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile Memur Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun daha görüşmeler başlar başlamaz diğer konfederasyonları dışlayan tutumu ve görüşmelerin kapalı kapılar ardında yapılması sürecin nasıl işletileceğinin işareti oldu.

14 Mayıs'ta Çalışma Bakanı'nın 4 ana başlıktan oluşan ve kamu emekçisine sadece trajikomik bir zammı “müjdeleyen” teklifi masaya sunması tüm kamu emekçileri konfederasyonları tarafından tepki ile karşılandı. 2012 için % 3+3' lük ve 2013 için de % 2+3' lük zam oranı ve toplu görüşme sürecinde bunun dışında hiçbir özlük, demokratik ve siyasal talebin karşılanmaması başta KESK olmak üzere devlet güdümlü konfederasyonlarda bile infial yaratmaya yetti.

Konfederasyonların tutumları

Kamu emekçileri adına yetkiyi kullanan Memur Sen, hükümetin teklifine “Dağ fare doğurdu!" söylemleri ile karşılık vererek 22 Mayıs'ta eyleme geçeceklerini duyurdu. Memur Sen diğer konfederasyonlarla, özellikle de KESK’le ortak hareket etmeme adına canla başla çabalamaktadır. Memur Sen'in eylem takvimini açıklayarak 22 Mayıs'ta içeriği belli olmayan bir kararla eylem (!) adı altında kitlesini mücadeleden uzak tutma tutumu orta yerde durmaktadır.

Kamu Sen ise toplu görüşme sürecine birtakım basın açıklamaları ve bölgesel mitinglerle müdahil olmaya çalışarak, zevahiri kurtarma çalışmalarına önceden başlamıştı. Kamu Sen, hükümetin zam teklifini açıklamasından sonra ise ortaya çıkan durum karşısında 23 Mayıs'ta iş bırakma (!) kararı almak zorunda kaldı. Defalarca Memur Sen'e seslenerek sıkışmışlıktan aldıkları 23 Mayıs iş bırakma kararını değiştirebileceklerini, hatta hükümete bile seslenerek 21 Mayıs'a kadar makul bir yenilenme olması durumunda eylemden vazgeçebileceklerini haykırmaktadır. Kamu emekçileri adına inanılmaz rezil bir tutum sergileyen Memur Sen ve Kamu Sen, kamu emekçilerini temsil edecek iradi ve güven duygusundan yoksundurlar. Keza doğdukları ve yaşatıldıkları topraklar kurak ve çoraktır. Her ne kadar devlet eli ile kurulan ve büyütülen bu sendikalar sermayenin kamu emekçileri içindeki Truva atları olsalar da üyelerinin belli taleplerine karşılık vermek zorundadırlar. Göstermelik de olsa yapılan eylemlerle tabanlarını tutma dertleri vardır.

Kamu emekçilerinin mücadeleci mevzisi KESK ise 2011 Eylül ayında, gelecek toplu görüşme sürecinde kamu emekçilerinin taleplerinin karşılanmaması durumunda 21-25 Mayıs 2012 tarihleri arasında grev silahını kullanacağını duyurmuştu. Akabinde de ortaya çıkan trajikomik teklifin ardından 23 Mayıs'ta grev kararı alarak yapılması gerekeni yapmıştır. Ama KESK grev kararında haklı olmakla birlikte greve hazırlıkta ciddi bir atalet yaşamaktadır. Bilindiği gibi KESK bir sürededir değişik nedenlerle grev silahını kullanmaktadır. Süreç içerisinde yasalarla yasaklanan grev, KESK’in öncülüğünde kamu emekçilerinin fiili ve meşru pratiği ile kazanılmıştır; ama grev kamu emekçilerinin geneline mal edilememiştir. Tam da bu noktada KESK hem kendi üyesine hem de toplam kamu emekçilerine yönelik sistemli ve işyeri odaklı bir çalışma yürütmelidir. İş yeri gezileri, eğitim çalışmaları, basın açıklamaları, bölgesel mitingler, kamu emekçilerinin sahiplendiği komiteler üzerinden şekillenmelidir.

Grev kararı alan KESK, eylemin hazırlığında üyelerini özneleştiremediği sürece, grev silahının “protestolaştırması” engelleyemez. KESK kamu emekçilerinin haklı mücadelesinin ürünüdür ve toplam kamu emekçisinin tek öncüsüdür.

Bu bakışla tüm kamu emekçilerini KESK''in aldığı grev kararını desteklemeye çağırıyoruz.İlerici ve devrimci kamu emekçileri bu sorumlulukla grevin örülmesinde en önde yer almalı,iş yerlerinde Kamu-Sen,Memur-Sen ayrımı yapmadan tüm kamu emekçilerini sürece dahil edebilmelidir.Emekçilerin birliği sağlama adına tabandan yapılacak müdahale kamu emekçileri içindeki truva atlarının teşhirinin ilk mevzisidir.Bu bilinçle bir kez daha haykırıyoruz ki 23 Mayıs grevinde grev silahını kuşanarak tüm gücümüzle alanlara...

Sosyalist Kamu Emekçileri