İzmir'de 15-16 Haziran paneli gerçekleştirildi

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • Devrimciler
  • |
  • 11 Haziran 2012
  • 04:55

"15-16 Haziran Direnişi'nin ışığında Parti, Sınıf, Devrim!"

(11.06.12) - İşçilerin İstanbul'u 4 koldan işgal ettiği ve DİSK'i etkisizleştirmeyi amaçlayan yasa tasarısına karşı sokaklara dökülerek adeta devrim provası yaptığı 15-16 Direnişi ve dersleri 42. yılında da yapılan etkinliklere konu ediliyor. Sınıf devrimcileri de büyük direnişin dersleri ışığında güne bakmak ve geleceğe yürümek amacıyla İzmir'de bir panel gerçekleştirildi.

Hacay Yılmaz, Volkan Yaraşır ve BDSP temsilcisinin konuşmacı olarak katıldığı panelde direniş ile günümüz arasında bağ kuruldu ve büyük direnişin dersleri ışığında sınıf ve devrim mücadelesi tartışıldı.

DİSK Dev Maden-Sen Temsilcisi Hacay Yılmaz, Araştırmacı Yazar Volkan Yaraşır ve BDSP temsilcisinin katıldığı panel Tepekule Kongre Merkezi Marmara Salonu'nda gerçekleştirildi.

10 Haziran Pazar günü saat 13.00'te, BDSP tarafından hazırlanan “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız” başlıklı sinevizyonun gösterimi ile başlayan panel saat 18.00'e kadar sürdü.

Salonda 15-16 Haziran direnişinin ışığında sınıf mücadelesi” şiarlı ozalitin yanısıra, 15-16 Haziran direnişinden kesitler içeren ve “büyük işçi direnişi 42. yılında yol gösteriyor” şiarlı ozalit de asıldı. Salon girişinde Kızıl Bayrak ve Eksen yayıncılık standı açılarak davetlilere gazete ve MİB bülteni verildi.

Panel'de 15-16 Haziran direnişini yaratan süreçten başlanarak direniş anına değin anlatımlar yapıldı. Direnişin temel handikapları ve eksikleri vurgulandı. Sonuçları değerlendirilerek günümüz mücadelesi ile bağları ifade edildi. Ayrıca 15-16 Haziran'ı anmanın ancak günümüz mücadelelerine dersler çıkararak ve yeni 15-16 Haziranlar yaratmaktan geçtiği vurgulandı.

Kürt özgürlük hareketi ile işçi sınıfı mücadelesi birleşmeli!

Panelde sinevizyonun ardından ilk konuşmacı Hacay Yılmaz söz aldı. Yılmaz, ilk olarak 15-16 Haziran'ı önceleyen sürece dair bir anlatım gerçekleştirdi. Türk-İş'in kuruluşu, Türk-İş içerisindeki SADA örgütlenmesi, dönemin Alpagut, Paşabahçe, Saraçhane gibi tarihe damgasını vuran eylemleri anlatılarak, sermayenin yükselen sınıf mücadelesine ket vurmak amaçlı ortaya attığı sendikalar yasası ile birlikte DİSK'in kapatılmaya çalışılması değerlendirildi.

İşçi sınıfının kendi sendikasını yaratma yolundaki mücadelesinde, taban örgütlenmeleri, fabrika grevleri ve işgal eylemlerine işaret eden Yılmaz, 15-16 Haziran'ın DİSK'i de aşan bir çıkış olduğunu ancak siyasal öncüsünden yoksun olduğunu vurguladı. Bugün ise yapılması gerekenin, sendikal bürokrasi ve sistemin yozlaştırıcı etkisine karşı sınıfın örgütlenmesi, siyasal öncüsüyle buluşması ihtiyacını öne sürerek, aynı zamanda Kürt özgürlük hareketinin, Kürt emekçilerinin işçi sınıfnın mücadelesi ile birleşmesinin acil bir ihtiyaç olarak tanımladı.

Devrimin olanağı vardır ama bir şartla siyasal önderlik varsa”

Hacay Yılmaz'ın ardından söz alan Volkan Yaraşır konuşmasına son yıllarda çeşitli ülkelerde yaşanan grevlerin dökümünü yaprak başladı. Yaraşır, 15 16 Haziran'ı tarihsel olarak değerlendirirken, coğrafyamızda doğan işçi sınıfının ilk eylemleri ve örgütlenme tarzına bakarak değerlendirmek gerektiğini söyledi. Ve Osmanlı döneminde yeni yeni oluşan işçi sınıfının ilk örgütlenme ve eylem deneyimlerinin, Batı'da gelişen sınıf hareketi ile, tarihsel olarak daha geç olmasının dışında, benzer özellikler taşıdığını ifade etti. İlk örgütlenmenin, illegal temelde oluşan Tophane-i Amele Cemiyeti olması, ilk eylem biçiminin makine kırıcılığı şeklinde tekstil işçisi kadınlar şahsında karşımıza çıkışı ve ardından grevlere evrilen bir mücadele sürecinin yürütüldüğü ortaya kondu.

Yaraşır aynı zamanda tarihe damgasını vuran , '61 Saraçhane mitingi ile sınıfın maddi güç haline geldiğini, '63 Kavel direnişi ile fiili meşru mücadele ile sınıfın haklarına sahip çıktığını, '67 DİSK'in kuruluşu ile sınıfın kendi sendikasını arayışını, '68-'69 sürecinde fabrika işgalleri ve grevleriyle, '70 Günterm işgali ile de özyönetim gücünü ortaya koyduğunu ifade etti.

'71 devrimci kopuşunun da bu sürecin ardından gelmesinin bir tesadüf olmadığını vurgulayan Yaraşır, bugün anti emperyalist ve anti kapitalist bir mücadele verilmeden, Kürt işçi ve emekçilerinin sınıf içerisindeki mücadelesi büyütülmeden devrimci bir yükselişin karşılanamayacağını söyledi. Bunun için de sanayi havzalarında yer almak gerektiği, Manisa, Bursa, Bakırçay, Gebze, Çorlu havzalarında örgütlenmek gerektiğine işaret etti.

Günün görevi devrime hazırlanmaktır!”

Panelde son olarak BDSP temsilcisi söz aldı ve sözlerine, 21.yy'ın, bunalımlar, savaşlar ve devrimler yüzyılı olduğunu ve bunun iktisadi, sosyal ve siyasal arka planını açıklayarak başladı. Dünyada yaşanan kriz dalgasının isyanlarla, grevlerle ve militan eylemlerle karşılandığını, devrimci bir kalkışmanın olanaklarının her zamankinden daha fazla ve daha yakın olduğu belirtildi.

Tarihsel açıdan sınıfın en büyük direnişlerinden biri olarak görülen 15 16 Haziran direnişinin temel öneminin sınıfın DİSK'i de aşan bir ivmeyle kendi varlığını hissettirdiği ancak siyasal öznesi olmadan da sınırlarının belli olduğu ifade edildi. Tıpkı bugün Arap ülkelerinde, Avrupa'da olduğu gibi, devrimci partinin önderliğine, devrimci partinin ihtiyacına işaret edildi. Devrimci bir partinin nasıl örgütlenmesi gerektiğini aktaran temsilci, devrimci bir kalkışmayı göğüsleyebilmek ve öncülük edebilmek için, işçi sınıfının bilimsel ideolojisi yani sosyalizm ile birleşmesi gerektiğini vurguladı. Bunun için de komünistlerin başat görevinin sınıf içinde örgütlenmek, sınıfı örgütlemek olduğu söylendi.

Panelistlerin konuşmalarının ardından 15 dakikalık bir ara verildi. Ara boyuca da hareretli tartışmalar sürdü. Panel, panelistlere sorulan sorulara detaylı yanıtlar verilmesiyle sona erdi. Panel de aynı zamanda MİB adına bir konuşma yapılarak, Bocsh işçilerinin mücadele sürecinden bahsedilerek, önümüzdeki dönemde metal sektöründeki metal TİS'leri ile ilgili bilgi verildi.

Kızıl Bayrak / İzmir