İsyan ediyorum! - Özlem Akarsu Çelik

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 10 Haziran 2012
  • 04:18

Kız çocuğu olarak dünyaya geldiniz mi bir kez, ölene kadar savaşacağınızı bilirsiniz. Dedenizle, babanızla, ağabeyinizle, öğretmeninizle... Sokakta, iş yerinde, yaşadığınız coğrafyada, her yerde sizi yok saymaya çalışan, size zarar vermek isteyen erkeklerle... Dindar ya da dinsiz olmak, genç veya yaşlı olmak fark etmez! Kadınsanız, 'Bunların karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' zihniyetinin her an farklı görüntülerle karşınıza dikilme ihtimalini bilirsiniz.

'Erkek egemen' zihniyetin son pervasızlığı, kürtaj-sezaryen tartışması...
Her şeyi bizden iyi biliyorlar ya, kadınların sorununu da kadınlardan daha iyi anlıyorlar ya, şimdi kalkmış bize akıl veriyorlar(!) Neymiş, kürtaj cinayetmiş! Neymiş, acı çeke çeke, bağıra çağıra doğum yapmak, bedeninin paramparça olması, bebeğin zarar görme olasılığı, hepsi analığın kutsallığındanmış(!) Bir de işin içine 'din'i soktular ki, bu numarayı dindar kadınlar bile yemiyor!

'Allah'ın verdiği canı ondan başka kimse alamaz. Cenin rahme düştüğü andan itibaren canlıdır' demek, 'din'i referans almak, işin çok başka yerlere varmasına sebep olur. İslamiyet'i başka türlü yorumlayan bir cemaatin üyesi de kalkıp bana 'Sen tüp bebek yaptığın için günahkarsın! Allah'ın vermediği canı doktordan nasıl istersin!' derse ne diyeceğim?

***

Hamile kalırsam işimi kaybederim, bebeğime bakacak ekonomik rahatlığım olmazsa onu büyütemem gibi korkularla ancak 37 yaşında anne olmaya karar verebildim. 5 aylık hamileyim ve ikiz bebek bekliyorum. Zannediyordum ki bu iş, 'Çocuk da yaparım, kariyer de!' şarkısındaki kadar kolay olacak. Uzaktan davulun sesi, tıpkı şimdi erkek siyasetçilere olduğu gibi, hoş geliyormuş meğer!

İkiz annesi olacağımı öğrendiğim hafta, gazeteci olarak izlediğim bir davanın çıkışında polisin attığı gaz bombası sonucu hastanelik oldum. Bebeklerimin zarar görmediği müjdesini veren doktorum uyardı, 'Hamilelik kolay bir iş değildir. Hele Türkiye'de! Yolda yürürken çukura düşmemeye, sokakta kimseyle tartışmamaya (her an seni öldürebilir), araba kullanmamaya (her an biri çarpıp kaçabilir) ve daha bilumum şeye dikkat edeceksin ki, bu çocukları sağ salim dünyaya getirebilesin!' O an çıktığım yolun ve yaşadığım ülkenin farkına vardım.

Keşke hamileliğin tek zorluğu bunlar olsaydı! Hamileliğimin ilk haftalarından itibaren aşırı kanama nedeniyle sık sık hastaneye yatmak zorunda kaldım. Hastane odasından telefonla haber kovalamaya, röportaj yapmaya çalışırken televizyonda gördüğüm 'kürtaj-sezaryen' tartışmasıyla neye uğradığımı şaşırdım! Bir kolumda serum... Diğerinde kanamayı durdurmaya yarayan iğne...

Diyanet'in fetvasını dini referansları dinlerken düşündüm, biri de çıkıp 'Allah bu canı almak istiyorsa kurtarmaya çalışma!' gibi saçma sapan şeyler söyleyebilir pekala! Herkesin din algısı farklı ne de olsa değil mi? Tıp nerede devreye girecek, din nerede devre dışı kalacak buna kim karar verecek; Sağlık Bakanlığı mı, Başbakanlık mı?

Soluğu doktorun odasında aldım. Benim normal doğum ısrarıma rağmen doktorum daha önce 'Bu riski göze almak doğru değil. İkizler için en sağlıklı yöntem sezaryen' demişti çünkü. 'Şimdi ne olacak? Ya ben doğum yapana kadar sezaryen yasaklanırsa? Benim için riskin ne olduğuna kim, nasıl karar verecek? Bebeklerim doğumda zarar görürse, bunun hesabını kimden soracağım?' diye sızlanıyordum. 
İşte böyle bir ruh haliyle, hamile halimle, 'Bedenimden Elini Çek!', 'Benim Bedenim Benim Kararım' diyorum.

Bizim nasıl anne olacağımızla uğraşacağınıza iş yerlerine kreş açmayanların peşine düşün siz!

Bize '3 çocuk doğurun' talimatı vereceğinize bebeğini bırakacak yeri olmayan, annesinden kayınvalidesinden medet uman, süt iznini kullanamadığı için bebeğini emziremeyen, büyüttüğü çocuğunu kreşe gönderecek parası olmayan annelerin derdine derman bulun önce!

'Kürtaj cinayettir!' sözünü bu kadar rahat sarf etmeniz, biz kadınları katil gibi göstermeniz bakın nelere sebep oluyor. Almanya'da bir Türk, bebeğini doğurmak istemediğini söyleyen karısının başını kesip sokağa atmış. Siz önce gerçek katillerin peşine düşün! Biz ne caniyiz ne de katil ama sizin yaptığınız bu işler canilere ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Akşam / 10.06.12