Hapishanelerde "taviz" yok

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Zindanlar
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 26 Haziran 2012
  • 13:21

(26.06.12) - Sermaye devleti cezaevi politikaları karşısında isyan eden tutsaklara karşı saldırganlığı tırmandırıyor. Urfa Cezaevi'nde 13 tutuklunun ölümüyle sonuçlanan katliam ile cezaevleri koşullarının açığa çıkmasının ardından isyanı gizleme çabası güdenler, diğer yandan baskı ve tecriti tırmandırarak tutsakları teslim almaya çalışıyor.

Sermaye hükümeti AKP'nin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza infaz kurumlarıyla cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdiği genelgeyle, kapasitesini dolduran ve konumu itibariyle nakil yapılmayacak cezaevlerinin durumlarına dair bilgi koordinasyonunu ve uygulanacak yaptırımları açıkladı.

Adana, İzmir-Buca, Söke ve Yalova kapalı cezaevlerindeki koşullu salıverilmelerine 3 yıldan az ve fazla kalanların listeleri istenerek bu cezaevlerindeki erkek hükümlü ve tutukluların diğer cezaevlerine dağıtımlarının bizzat bakanlıkça yapılacağı belirtildi.

Aksaray, Osmaniye, Tunceli cezaevleri başta olmak üzere 41 cezaevinde bulunan ve toplam cezaları 7.5 yıldan fazla olan tutukluların başka cezaevlerine nakilleri için bakanlıktan talepte bulunulacak.

13 mahkumun hayatını kaybettiği Urfa kapalı Cezaevi'nde, cezası 5 yıldan fazla olan tutuklularla koşullu salıverilme tarihlerine 3 yıldan fazla süre olan hükümlülerin cezalarının infazına yine burada devam edilecek. Kapasitesinin üzerinde mahkum barındıran ve aralarında Diyarbakır, Pozantı, Metris'in de olduğu 158 cezaevi de bu kapsamda değerlendiriliyor.

Son olarak da “Başka bir cezaevine nakil için açlık grevi ya da ölüm orucu eylemi yapanların talepleri, eylemleri süresince karşılanmayacak” maddesi yer alıyor.

Genelgenin özellikle son maddesi faşist saldırganlığın dizginsiz sürdürüldüğünün göstergesidir. Tutsakları teslim alamamanın verdiği tahammülsüzlük kendini bu maddeyle dışa vuruyor. Pozantı Çocuk Cezaevi'nde açığa çıkan tecrit ve tecavüz sonrası da sürgün-sevk saldırısını hayata geçiren sermaye devleti şimdi de aynı hattı uyguluyor.

Tutsakların taleplerini kabul etmeyi 'taviz' sayan zihniyet daha ağır baskı mekanizmalarıyla saldırmaya hazırlanıyor. Genelgenin hapishanelerde ve savcıların elinde keyfi baskı ve tecrit politikalarına dayanak yapılacağı şimdiden aşikardır.

Tutsakların taleplerini gündeme almak ve en temel haklarını sunmak yerine fiili-meşru mücadele ile koşullarına tepki gösterenlere hiçbir şekilde müsamma gösterilmeyeceği açıklanıyor. 13 kişinin katlinden sonra açıklanan çözüm, tutsaklara yönelik uzlaşmaz bir saldırı olarak şekillenyior.

Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde C8 koğuşu’nda bulunan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan 23 Haziran günü avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada; “Cezaevinde yanarak ölen 13 mahkum için 3 günlük açlık grevine başlıyoruz” demişti. Açlık grevinin bitiminde gelen bakanlık genelgesi bundan sonraki süreçte hapishaneler politikasının nasıl şekilleneceğini açıklıyor.