(06.06.12) – Gazetecilere Özgürlük Platformu, tutuklu gazeteciler için İstanbul Adliyesi önünde yaptığı oturma eylemlerinin ikincisini gerçekleştirdi. Tutukluların gazetecilik mesleğini yaptıklarına tanıklık ettiklerini açıklayan katılımcılar, gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ettiler.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nin ana giriş kapısında bir araya gelen katılımcılar, “Tanıklık günleri Tutuklu gazetecilere özgürlük” yazılı pankartı önünde yere oturarak eylemlerine başladılar. Tutuklu gazetecilerin resimlerinin tutulduğu eylemde, bugün Dicle Haber Ajansı muhabiri Çağdaş Kaplan, Özgür Halk gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ömer Faruk Çalışkan, Yürüyüş dergisi muhabiri Naciye Yavuz ve Azadiya Welat muhabiri Ruken Ergün için tanıklık edildi.
Eylemde ilk olarak Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç konuşma yaptı. Erinç, tutuklu olarak tanımladıkları 102 gazeteci hakkında 10 bin dolayında soruşturma olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Erinç, yargıda yapılan değişiklikleri hatırlatarak, yasada yapılacak değişikliklerin tutukluları serbest bıraksa dahi, suç unsuru kabul edilen tanımlamaların muhakkak değişmesi gerektiğini dile getirdi. Erinç, yoruma açık suç ve terör tanımlamalarının netleştirilmesi olmadan, yorum sınırlaması getirilmeden pratikte bir değişiklik olmayacağına vurgu yaptı. Erinç, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması, olmuyorsa yetkilerinin diğer mahkemelerin sınırına indirgenmesi gerektiğini vurguladı. Erinç, son olarak gazetecilerin yargılanabileceğini fakat tutuklu olmadan yargı sürecinin işletilmesi gerektiğini belirterek, gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti.
Erinç'in ardından, Dicle Haber Ajansı muhabiri Çağdaş Kaplan için babası Mesut Kaplan ve muhabir arkadaşı Güler Can, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay için Şükran Soner tanıklık konuşmaları yaptılar. Eylem tanıklık için yapılan konuşmaların ardından, yarın yapılacak açıklamanın duyurusu ile sonlandırıldı.
Tanıklık eylemleri sermaye hükümetinin Başbakan'ının açıklamaları, savcıların dava iddianamelerde yazdıkları: “normal habercilik yapmıyorlar, örgütsel habercilik yapıyorlar”, “Gazeteciler gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hapiste değil, aralarında banka soyanlar, tecavüzcüler var…” iddialarına karşı onlarca kurumun biraraya geldiği Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından, çoğunluğu Eylül ayında başlayacak davalar öncesi tutuklu gazetecilere destek amaçlı yapılıyor.
Kızıl Bayrak / İstanbul
