Frankfurt'ta İşçi Sempozyumu

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 25 Haziran 2012
  • 08:20

(25.06.12) - Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), 23 Haziran Cumartesi günü Almanya'nın Frankfurt kentinde Avrupa'da işçi hareketleri ve krize karşı mücadelenin sorunları konulu bir sempozyum gerçekleştirdi. Iki bölüm halinde yapılan sempozyuma Almanya'dan Gerd Pfisterer (IG-Metal, BR Başkanı HSP Dortmund) Yunanistan'dan, Avusturya ve Fransa'dan delegasyonlarla Türkiye'den Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Belediye-İş 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Gülüm ve Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır katıldılar.

Sempozyumun ilk bölümünde yapılan konuşmalarda, Yunanistan, Avusturya ve Fransa'dan gelen delegasyonlar yaşanan küresel mali krize ve kapitalist emperyalist sistemin saldırılarına karşı sınıf mücadelesi ve sendikalar cephesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler.

Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin ise, Türk Hava Yolları'nda sürmekte olan direnişin seyri hakkında bilgiller verdi. Grev ve toplu sözleşme hakkının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını anlattı.

Grev yasağına karşı eylem yapan üyelerinin işten atıldığını söyleyen Ayçin, bu işçiler işe geri alınıncaya dek mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti.

“Ülkemizde sınıf hareketi en sıkıntılı günlerini yaşamaktadır” tespitini yapan Ayçin, AKP dönemindeki yoğun baskı ve sindirme politikalarına işaret etti. Bu dönemde uluslararası desteğe büyük ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

Atilay Ayçin'in ardından Hasan Gülüm söz aldı. Gülüm, sınıfın genel sorunlarına değindi. Belediye işkolunda yaşanan sınıfsal ve sendikal mücadelenin sorunları üzerinden somut deneyimlerini aktardı. Sınıfın çok uzun zamandan bu yana ilk defa müdahaleye ve örgütlenmeye bu kadar açık hale geldiğine dikkat çekti. Bunun önemli bir imkan olduğunun altını çizdi.

IG-Metal Dortmund adına yapılan konuşmada ise, genelde sendikaların durumu, Avrupa'daki krizin yoğunluğuna karşın sınıf ve kitle hareketinde gerekli tepkinin ortay konulmadığı, sendikal cephede yapılacak olanların sınırlarına değinilerek gerçek çözümün sınıf mücadelesinin yükseltilmesinden geçtiği vurgulandı.

Sempozyumun ikinci bölümünde Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır'a söz verildi. Volkan Yaraşır ilk elden, krizle beraber girilen sürecin dünya çapında ve ülkemizde görkemli kitle gösterileri ve sınıf mücadelesi deneyimlerine sahne olduğunu belirtti. Bunun komünistler ve devrimciler için paha biçilmez imkanlar yarattığını dile getirdi. Dönemin sınıf devrimciliği dönemi olduğunu, en önemlisi de dönemin sınıfın devrimci enerjisini açığa çıkartmak ve toplumsal devrimci rolünü oynaması için çok elverişli olduğunu açıkladı. Derhal sınıfın olduğu yerlere, yani fabrikalara gitmek ve taban örgütlülüklerini yaratarak devrimci bir sınıf mücadelesini örgütlemek gerektiğine işaret etti.

Volkan Yaraşır, Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile sınıf hareketinin birliğinin, bu birlik temeli üzerinde, işçilerin birliği halkların kardeşliği sloganının ete kemiğe bürünmesinin ifadesi birleşik devrimci bir mücadelenin yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. Volkan Yaraşır sözlerini, “Kriz 15-20 yıl sürebilir, bu sürede ya devrimci imkanlardan yararlanılır devrime gidilir, ya da bundan karşı devrim yararlanır” saptamasıyla sona erdirdi.

Canlı tarışmalara sahne olan sempozyum ilgi ve dikkatle izlendi.

Kızıl Bayrak / Frankfurt