Erkeklerden kürtaj yasağına tepki

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 10 Haziran 2012
  • 14:40

(10.06.12) - Çağrıcılığını “Rahatsız Erkekler” grubunun yaptığı “Kürtaj Yasağına Karşı Erkekler” yürüyüşü bugün Taksim'de gerçekleştirildi. Eylemle, kürtajın kadınların bir hakkı olduğu, erkeklere düşen sorumluluğun ise korunma yönteminin kullanılması olduğu dile getirildi.

Saat 14.00'te Tünel Meydanı'nda başlayan yürüyüş Taksim Tramvay Durağı'na kadar sürdü. “Kürtaj yasağı kadına şiddettir” yazılı pankartın yanısıra, katılımcılar ellerinde kürtaj yasağına karşı tepkilerin dile getirildiği dövizler taşıdılar.

Çevreden izleyen kadınların alkışlarla destek verdiği eylemde, “Kürtaj haktır Uludere katliam!”, “Sessiz kalma suça ortak olma!”, “Kürtaj yasağı cinayete teşviktir!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

Tramvay Durağı'na gelindiğinde açıklamayı erkekler adına Levent Pişkin okudu. Pişkin, bu yasağın, cinsel özgürlüklerin kısıtlanmasına, kadını toplumsal yaşamdan çekme politikasının sonucu olduğuna değinerek, bu yasakla, yoksulluğun, yoksunluğun katlanarak artacağına işaret etti. Pişkin, kürtaj yasağının, ataerkil, erkek egemen devlet düzeninin çıkarlarına hizmet ettiğine vurgu yaparak şunları ifade etti: “Devlet bu konuda yalnız değil. Tüm sessizliğiyle başta MÜSİAD, TÜSİAD, TİSK gibi işveren kurumlar ve tüm diğer egemenler de kürtaj yasağını destekliyor. Devlet cinsiyet eşitliği istemiyor. Sistematik bir şekilde durmaksızın artan kadın cinayetleri konusunda, devlet, en küçük bir politika geliştirmiyor. Tecavüzcülerin sırtını sıvazlıyor; yargı makamları, tecavüz ve cinsel şiddet suçlarına her gün yeni bir gerekçe uyduruyor. Biliyoruz ki aynı devlet Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans bireylere yönelik nefret suçlarını, trans cinayetlerini ve homofobiyi de yine aynı sebepten destekliyor. Çünkü ucuz işgücü doğurmayacak birliktelikler devletin işine gelmiyor. LGBT bireyler diğerlerine kötü örnek oluyor…”

Erkeklerin kürtaj yasağına karşı mücadele etmesi ve kadına şiddete ortak olunmaması gerektiğine değinilen açıklama, kadınların özgür olmadan hiçkimsenin özgür olamayacağı belirtilerek bitirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul