Emperyalist saldırganlığa, savaş çığırtkanlığına ve faşist teröre karşı;

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 06 Mart 2012
  • 12:17

Newroz ateşini körükle, zulmü havaya savur!

Türkiye ve tüm Ortadoğu, önce adına imparatorluk, krallık ve beylik denilen çağdışı rejimlerin akılalmaz vahşetine ve batılı emperyalist-sömürgeci güçlerin onur kırıcı ve köleleştirici işgallerine sahne oldu. Başta Kürt halkı olmak üzere bölgenin mazlum halkları, yıllarca efsanedeki Dehaq örneğinde olduğu gibi pek çok zalimin zulmune maruz kaldı.

Zulmün sonu yoktur. Bu çağdışı rejimler sürekli zulüm ektiler, ama karşılığında da isyan biçtiler. Bölgenin mazlum halkları ortaçağın bu kanlı ve karanlık güçlerine karşı isyan ettiler, hepsini birer birer devirdiler. Ellerinden zorla alınmış özgürlüklerini geri aldılar, onurlarını yeniden kazandılar.

İşte Newroz, halkları özgürleştiren bu isyanın adıdır. Çağdışı ve çağdaş her türlü zulme ve esarete karşı, özgürlük ve eşitlik için bir isyan çağrısıdır.

İşçiler, emekçiler!

Şimdi efsanedeki Dehaq yok; fakat başta Kürt halkı olmak üzere, bölge halklarına dönük zulüm devam ediyor. Bu kez de çağdaş Dehaqlar hüküm sürüyor. Şimdi aynı coğrafyada ortaçağın bu kanlı ve karanlık rejimlerini aratmayan diktatörlükler, o zamanki tiranları aratmayan çağdaş diktatörler var. Öte yandan, tüm bölge yine emperyalist-sömürgeci devletlerin dolaylı ve dolaysız saldırılarına ve işgallerine maruz kalmaktadır.

Halkların isyanı da sürüyor. Yakın dönemde tüm bölge halk isyanlarıyla sarsıldı. Bölgenin emekçi halkları bir kez daha isyan etti, her biri 30-40 yıllık çağdışı kanlı rejimleri sarstı, sallayıp devirdi. Halk düşmanı diktatörler tahtlarını bırakıp kaçtılar.

Ve Newroz, başta Kürt halkı olmak üzere bölgenin tüm kardeş halkları için isyan bayrağı olmaya devam etmektedir.

Emekçi kardeşler!

Resmi adı TC olan sermaye devleti bulunduğumuz coğrafyanın en kanlı diktatörlüklerinden biridir. Türkiye'de, AKP'de somutlanan dinci-cemaatci karanlık bir iktidar hüküm sürmektedir. Bu dinci-cemaatci iktidar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en Amerikancı ve en işbirlikçi iktidarıdır. Sermaye devleti, halihazırda ABD ile ilişkilerde ifadesini bulan en bağımlı dönemini yaşamaktadır.

AKP iktidarı bir sosyal yıkım ve savaş iktidarıdır. İçerde işçilere, emekçilere dönük sömürü, soygun ve yıkım politikaları izlemek, kardeş Kürt halkına dönük dur durak bilmeyen kanlı ve kirli bir savaş yürütmek, ilerici ve devrimci güçleri de kapsayan dizginlerinden boşalmış bir faşist teröre başvurmak bu iktidarın en temel icraatıdır. Türkiye bu iktidar aracılığıyla bir ucuz emek ve sömürü cenneti haline getirilmiştir ve en karanlık dönemini yaşamaktadır.

Dahası var.

Dinci-cemaatçi iktidar Osmanli İmparatorluğu'nun mirasçısıdır. Bulunduğu bölgenin hakimi büyük ve güçlü bir devlet olmanın hevesi ve hırsı içindedir. Bu hedefine ulaşmanın başta ABD olmak üzere emperyalizme sınırsız bağlılık ve uşaklıktan geçtiğini bilmekte ve bu nedenle kardeş halklara düşmanlıkta ifadesini bulan politikalar izlemektedir. Sermaye devleti adına ABD'nin taşeronluğu misyonunu üstlenmiştir. Suriye başta olmak üzere komşu devletlere dönük açık bir saldırganlık içindedir ve sürekli olarak savaş çığırtkanlığı yapmaktadır. Bu konuda, İsrail başta olmak üzere, Kürt ve Filistin halkı gibi isyan halinde olan kardeş bölge halklarına düşman çağdışı rejimlerle ve onların gerisindeki ABD ile kirli bir işbirliği içindedir.

Kardeş Kürt emekçileri!

Özgürlük ve eşitlik sizin en temel ve meşru hakkınızdır. Bunun önündeki en temel engel ise sömürgeci sermaye devletidir. Ne sermaye devleti ne de AKP iktidarının “açılım“ politikalarından özgürlük umulabilir. Masabaşı pazarlıklar da sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Efsanedeki zalim Dehaq örneğindeki gibi, bu kanlı rejim yakılıp yıkılmadan gerçek bir özgürlük ve eşitlik sizin için hep geleceğe dair bir özlem olarak kalacaktır. Gerçek bir özgürlük ve eşitlik ancak günümüzün çağdaş Kawaları olan işçi sınıfı ile samimi ve içten bir birlikte ifadesini bulan birleşik bir devrim ve sosyalizm mücadelesi sayesinde elde edilebilir.

Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri başta olmak üzere bölgenin emekçi halklarıyla birlikte, zulmün iktidarı sermaye devletine, bölgedeki çağdışı rejimlere ve onların gerisindeki emperyalistlere karşı devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltmek her zamankinden daha güncel ve yakıcıdır. O halde ileri!

Emperyalist saldırganlığa, savaş çağırtkanlığına ve sermaye devletinin size reva gördügü onur kırıcı kölelik koşullarına karşı Newroz ateşini harlamaya, devrim ve sosyalizm için kavgaya!

Newroz'un güncel anlamı ve çağrısı budur.

Bijî Newroz! Newroz pîroz be!

Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!

Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!           

TKİP Yurtdışı Örgütü

6 Mart 2012