"Savaşa ve faşizme karşı, devrim ve sosyalizm için!" şiarlı gece çalışması kapsamında Bielefeld’de bir kahvaltı/söyleşi etkinliği gerçekleştirildi. 16 Kasım’da Wuppertal şehrinde düzenlenecek gece çalışma kapsamında bilet satışı, ev ziyaretleri ve afiş çalışmaları da yapılıyor.
Etkinliğe gelen emekçilerin de katkılarıyla kolektif emekle hazırlanan kahvaltı yapıldıktan sonra söyleşiye geçildi. Söyleşide, Devrimci Gençlik Birliği Avrupa (RJ) ile BİR-KAR adına birer sunum yapıldı.
RJ adına yapılan ilk sunumda emperyalist savaş ve faşizm tehlikesinin yükselmesinin gençliğe etkisi üzerinde duruldu. Alman toplumuna savaşı benimsetmek için propaganda yapıldığı, asker olmaları için gençlerin nasıl özendirildiği, sunulan imkanlardan dolayı gelir düzeyi düşük ve göçmen aile çocuklarının bir kısmının orduya katıldığı anlatıldı, konuyla ilgili istatistiki bilgiler verildi. Devamında ırkçı-faşist AfD’nin güç kazanması, gençleri etkilemek için kullandığı söylemler, araçlar ve sistemin bu partiyi “normal” gibi gösterme çabaları teşhir edildi. Hem savaşın hem ırkçılığın yayılmasının göçmenler başta olmak üzere tüm emekçileri tehdit ettiği ifade edildi ve buna karşı mücadeleden uzak durmanın kimseyi koruyamayacağı, faşistlerin yaptığı katliamların bunu gösterdiği hatırlatıldı. Devamında gençliğin sistemin dayatmalarına itiraz ettiği ve savaşa, faşizme, ırkçılığa karşı mücadelede ön sıralarda yer aldığı, Alman emperyalizminin baskı ve dayatmalarına rağmen ırkçı-siyonist İsrail soykırımını lanetlediği ve Filistin halkıyla dayanışma eylemleri gerçekleştirdiği vurgulandı. Sunum, mücadeleden uzak durmanın bir çıkış yolu olmadığı hatırlatılarak gençlere mücadeleye katılma, ailelere ise çocuklarını mücadeleden uzak tutmama çağrısıyla bitirildi.
BİR-KAR adına yapılan sunumda ise çatışmaların, yıkımların, Filistin ve Lübnan’da devam soykırım savaşının, ırkçı-faşist partilerin güç kazanmasının kapitalist/emperyalist sistemin ürettiği sorunlar olduğu ifade edildi. Yaşanan sorunların bir sonuç olduğu, bunları emperyalistler arası hegemonya savaşının yarattığı vurgulandı. Hegemon güç konumundaki ABD emperyalizminin zayıflama sürecinde olduğu, bunu durdurmak için çatışmaları kışkırttığı, fitili ateşlenen savaşların bedelini ise Filistin, Lübnan, Yemen, Suriye, Ukrayna ve Rusya halklarının ödediği ifade edildi.
Kapitalist emperyalist sistem egemen olduğu sürece savaşların, faşizmin, yıkımların ve katliamların kaçınılmaz olduğu vurgulanan sunumda, emperyalist/siyonist güçlerin halkların direniş iradesini kırmak için tarihte görülmemiş bir barbarlığa baş vurdukları, Filistin ve Lübnan’dan somut örnekler verilerek anlatıldı.
Almanya ile diğer Avrupa ülkelerinde ırkçı-faşist akımların önünün açılmasının da polis devleti uygulamalarının artmasının da savaşın yayılacağı öngörüsüne dayandığı, bu hazırlıkların işçi sınıfının, emekçilerin, gençlerin gelişecek mücadelesinin önünü kesmek için yapıldığı belirtildi. Başını ABD’nin çektiği emperyalist kampın çatışmalara diplomatik çözüm bulunmasını engellediği, savaş ateşini adım yaydığı ve bunun üçüncü bir emperyalist dünya savaşı tehlikesini büyüttüğü vurgulandı.
Sunum, kapitalist/emperyalist sistemin savaş ve yıkım dayattığı, ırkçı-faşist güçlerin önünü açtığı, bu gidişata karşı durabilmek için savaşa ve faşizme karşı mücadele etmek dışında bir çıkış yolunun bulunmadığı vurgulanarak noktalandı.
İlgiyle dinlenen sunumların ardından söz alan bazı katılımcılar, sunumlarda dile getirilen görüşlere katıldıklarını ifade edip pekiştirici örnekler verdi. Tekrar bir araya gelme dileği ile etkinlik sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Bielefeld