Devlet bizi gözetliyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 18 Haziran 2012
  • 10:59

TC kimlik numarası, MERNİS ve e-kimlik kartları, günümüzde, yaşamı kolaylaştırsa da kayıt altına alınan tüm bilgiler, devlet tarafından takip altına alınıyor.

Bilgi ve iletişim teknolojileri artık hayatın vazgeçilmezleri arasındaki yerini aldı. Dünya üzerinde ve Türkiye’de insanlar bu teknolojiler sayesinde kendilerini çeşitli sosyal medya ortamlarında var ediyor. Ancak bunu yaparken arkasında hep bir iz bırakıyor.
TC kimlik numarası, MERNİS ve e-kimlik kartları, günümüzde yaşamı kolaylaştırsa da kayıt altına alınan tüm bilgiler, devlet tarafından takip altına alınıyor. Alternatif bilişimciler, “dijital gözetim” olarak adlandırdıkları bu sistemlerle, devletin yurttaşlarını her an izlediğine dikkati çekerek bilgilerimizin şirketler tarafından kötüye kullanılabileceğini de vurguluyorlar.
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden bir grup akademisyen, Alternatif Bilişim Derneği tarafından yayımlanan “Türkiye’de Dijital Gözetim-TC Kimlik Numarasından E-Kimlik Kartlarına Yurttaşın Sayısal Bedenlenişi” isimli kitapla, dijital gözetimi tartışmaya açtı. Kitap vatandaşını anbean izleyen ‘devlet’ ile gözetlenirken bir başkasını gözetleyen vatandaşı ve yarattığı dönüşümü ele alıyor. Modern devletlerin yeni iletişim teknolojileri yoluyla toplumsal yaşamı ve yurttaşları artan oranda nasıl denetlediğini ve kontrol ettiğini ortaya koyuyor. Gözetimin tüm toplumun yaşamına sirayet ettiği günümüzde yurttaşların nasıl ‘kişiliklerinden soyutlanıp’ birer sayısal bedene dönüştüğünü gözler önüne seriyor.

Her an kayıt altında
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tüm bilgilerinin tek bir merkezi anahtar TC kimlik numarasıyla erkezileştirilmesi, bireyin doğumdan ölüme, gündelik yaşamın her alanında devlet tarafından dijital olarak kayıtlanıp, sınıflara ayrılmasına dikkat çekiliyor. Özgürlüklerin otoritenin kontrolünün yanı sıra sürekli gözetlendiğini ve kontrol edildiğini düşünen yurttaşlar tarafından da kısıtlandığına vurgu yapılan çalışmada bu derece bireye özel olan verilerin ise hâlâ korunaksız olduğuna dikkat çekiliyor. Bu sorun özellikle kişisel verilerin korunması ve güvenliği konusunda dünyadaki ve Türkiye’deki durumun ayrıntılı bir şekilde ele alındığı dördüncü bölümde yer alıyor.

Kitapta son olarak, Türkiye’de yurttaşın TC kimlik numarası ile olsun e-kimlik kartları uygulaması ile olsun sayısal bedenlenişi konusunda genel değerlendirme yapılarak, bu konuda yurttaşı ve yurttaşın kişisel verilerinin güvenliği ile kişisel verileri üzerinde enformasyon hakkını merkeze alan öneriler geliştiriliyor.

Cumhuriyet / 18.06.12