'Devlet beni bana kazandırmak zorundaydı' – Pınar Öğünç

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 11 Haziran 2012
  • 04:08

10 gündür yollarda bir HIV hastası. Halil Ekerbiçer, hastalığı yüzünden üç buçuk yıldır iş bulamıyor. İnadına Yunanistan'a kadar yürüyecek.

Halil Ekerbiçer, Bartın’daki evinden 10 gün önce çıktı. Çıktı ve yürümeye başladı. Hedefi Yunanistan’a ulaşmak.

Ben konuştuğumda İzmit’i geçmişti, Derince civarındaydı. Sonra İstanbul’a ulaştı, bugün Yunanistan vizesi için başvuracak. “Yerine göre emniyet birimleri geliyor yanıma. Yerine göre Jandarma, takipteyiz diyor. Yahu bu kadar gündür Sağlık Bakanlığı’ndan biri aramaz mı?”

Halil Ekerbiçer, HIV pozitif. Hastalığını gizlemekten, en çok da önyargılardan sıkılmış. Aslında yıllar içinde mizah duygusuyla hafifletip önyargılarla şahane biçimde baş etmesini öğrenmiş. Bırakın sokaktaki insanları, elini sıkmak istemeyen doktorları, “Neyse bende kanser var” diye karşısında kendilerini rahatlatanları gülerek anlatıyor. Onun derdi iş. Tam üç buçuk yıldır iş bulamıyor. İş-kur’a, birtakım resmi kuruluşlara gidiyor. Fakat hepsinde sağlık raporu almak için aile hekimine gidip de kullandığı ilaçlar belli olduğunda resim donuyor. Uygun iş olmadığı söyleniyor.

Özel sektörde de durum aynı. “HIV’li olduğumu gizlesem, iki gün sonra ortaya çıkacak, yalancı durumuna düşeceğim. Söylesem, ayrı...” diyor. İş olmayınca sosyal güvencesi yok, yeşil kart da alamamış. Fakat bunlar da şart değil. Dünyanın her yerinde hiçbir güvence aranmaksızın HIV’lilerin devlet tarafından tedavi edildiğini, devlet gözetiminde olduklarını söylüyor.

Güney Afrika’da 20 yıl

80 darbesinin baskıcı ortamından bunalan bir elektrik teknikeri... Politik örgütlülüğü falan yok. Sadece o kadar fazla kimlik sorulmasından, sürekli asker görmekten sıkıldığını anlatıyor. Bir yolunu bulup Suudi Arabistan’a gitmeye öyle karar vermiş. Altı ayda bir ailesini görmeye geliyor.

Bir baskıdan kaçıp başka çeşitlerine tutulduğundan, dört buçuk yıl sonra tekrar Türkiye’ye dönüyor. Fakat yine kurtlanıyor. Bu kez istikamet Hollanda, oradan biraz Avrupa... 1988’de 20 yıl yaşayıp dört şehir değiştireceği ve çok seveceği Güney Afrika’ya varıyor.

Halil Bey HIV taşıdığını 2003’te öğreniyor. İlk zamanlar ruh hali fena... Çünkü daha önce esprisini bile yaptığı bu hastalığı tanımıyor. HIV’le AIDS’in aynı şey olmadığını, doğru ve düzenli ilaç tedavisiyle gayet sağlıklı bir hayat sürülebileceğini bilmiyor. AIDS, düzgün tedavi edilmeyen HIV’in bağışıklık sistemine verdiği zararla yakalanılabilecek hastalıklardan biri; son evre... Umarım doğru anlattım.
Halil Bey sadece bana değil, mesela yolda ‘Selamünaleyküm’ diye girdiği bir kahvede “Dayı ne iş?” diyene de anlatıyor bunları. Bir sürü insan hiç duymamış. “Ama bilmeyen öğrenmek ister, iyidir. En kötüsü eksik bilen” ona göre.

Asıl sayı 65 bin

Güney Afrika’da bir ayda elde ettiklerini Türkiye’ye gelince ancak bir yılda elde edebilmiş. Raporunu alamadığı için tam bir yıl tedavi görememiş mesela. Üzerine iş de bulamayınca gayet morali yüksek gelmişken, iyice mutsuz bir adam olup çıkmış. Zaten hastalığın duyulmasıyla eşinden, dostundan, akrabasından da eksilen çok... “E, Karadeniz burası...” diyor. İki çocuğu, üç torunu olan Halil Bey, hastalıktan sonra eşiyle de ayrılmış.

“Güney Afrika’da olsam böyle yürürken arkamda iki ambulans olurdu. Hatta daha baştan yürütmezlerdi beni. Şimdi diyelim bana bir araba çarpsa, ‘Aman yaklaşmayın o AIDS’ demesini bilecekler ama... Devlet benimle ilgilenmeliydi, psikiyatristleriyle beni bana, beni topluma kazandırmalıydı. Bu sadece benim meselem de değil. Bakanlığa göre Türkiye’de HIV’li sayısı 5 bin. Ama aslında 65 bin. Gizleyerek yaşayan arkadaşlarımı da düşünün...”

Halil Bey yol boyunca not tutmuş; önceden yazdıkları da var, kitabını bastırmak istiyor. Bir de bütün HIV’lilerin seslerini duyurmak... Çok doğru özet: Hastalığın kendisi değil ismi tehlikeli. Bir de tabii HIV ve AIDS’i ağdalı dram unsuru olarak kullanarak yalan yanlış bilgiler, mesajlar veren popüler işler var. ‘İncir Reçeli’ filmini hatırladıkça bazılarının ağlayası geliyor ama sinirden.

Radikal / 11.06.12