“Çocuğa yaşam hakkı” mı dediniz?

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 10 Haziran 2012
  • 08:43

(10.06.12) – Son günlerde gündeme oturan kürtaj tartışmalarında dinci gerici parti sıklıkla “çocuğun yaşam hakkından” dem vuruyor. Dinci partinin şefleri “cenin de olsa, çocuğun yaşam hakkı engellenemez” diyerek gerici hesaplarını gizlemeye çalışıyorlar.

Ancak ortaya çıkan örnekler, dinci gerici partinin çocuk hakları savunuculuğundaki ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarıyor. Zira doğmamış çocuğun haklarını savunma bahanesi ile adım adım gericiliği işleyenler yaşayan çocukların haklarını görmezden geliyor.

Bunun bir örneği de yakın zaman önce İzmir'de yaşandı. Bornova ilçesinde yaşayan Zeynep-Tamer Beceren çiftinin tek çocuğu olan 12 yaşındaki Yarkın Beceren MPS hastası. Vücudunda yağ ve şekeri parçalayan enzim olmadığı için iç organları büyüyen Yarkın, yürüyemiyor, konuşamıyor. Yurt dışında üretilen 'elaprase' adlı ilaç, vücuttaki bu enzimi sağlıyor.

İlaç hastalığı iyileştirmiyor, sadece organların büyümesini durduruyor. 3.5 yıldır Yarkın, üç aylık dozu 200 bin lira olan ilacı bedeli SGK tarafından ödenmek üzere alıyor.

Ancak SGK, yeni kararına göre IQ'su 60'ın altında olan çocukların ilaç masraflarını karşılamayacak. Bu da 12 yaşındaki Yarkın'ın ilç alamaması ve ölüme terkedilmesi demek.

İşte dinci gerici partinin riyakarlığı... Daha şekil almamış bir "çocuğun" yaşam hakkını savunmak iddiasıyla kürtajı yasaklayanlar, 12 yıldır yaşayan ve yardıma muhtaç olan bir çocuğun yaşam hakkını görmezden geliyor.

Bunun yalnızca bir örnek olduğu ve çoğaltılabilmesinin pekala mümkün olduğu düşünülürse, ortaya çıkan riyakarlık ve sahte “yaşam hakkı savunuculuğu” daha iyi anlaşılabilir.