CEHA işçileriyle konuştuk...

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 22 Mayıs 2012
  • 11:07

Üretimden gelen gücümüzü kullanmamız gerekiyor!”

(22.05.12) – Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan CEHA Büro Mobilyaları'nda çalışan işçiler Birleşik Metal'de örgütlenmelerinin ardından patronun çok yönlü saldırılarına maruz kaldılar. Tüm saldırılara rağmen mücadelelerini sürdüren işçilerle yaşadıkları süreç üzerine konuştuk.

Fabrikada yaşanan işten atma saldırıları nedeniyle işçilerin isimleri ve fotoğraflarını yayınlamıyoruz.

- Sendikalaşma sürecinizi anlatırmısınız?

1. işçi: Bizim fabrikada çalışma şartlarımız ağırdı. Bazı arkadaşlar sendikalı olmanın yararlarını ara molalarda ve dışarıda buluşmalarda anlatıyorlardı. Bir süre sonra sendika arayışımız başladı. Gittik Ankara’ya Anadolu Şube ile görüştük. İçerde çalışmalarımızı sürdürdük. Sonra yetkiyi alacak kadar üyeyi geçince topluca Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye olduk.

2. işçi: Sendikalı olma fikri önceleri çok azımızda vardı. Ama düşük ücretler canımıza tak etmişti. Asgari ücrete talim ediyorduk. Üstelik çalışma koşullarımız da çok ağırdı. CEHA içinde nedensiz bölüm değişiklikleri artık bıktırıcı olmaya başlamıştı. Pozisyon dışında işçi çalıştırma artmıştı. Sendikalaşma düşüncesi bu meselelerden dolayı büyümeye başladı. Bazı arkadaşlar da bu yönde düşüncelerini söylemeye başladılar. Patronun öğrenmemesi için dikkatli davrandık. Yeterli sayıya ulaşınca Noter'e gittik ve sendikaya üye olduk.

- CEHA patronunun baskıları artıyor. Aynı zamanda işçileri bölmeye çalışıyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

1. işçi: Patron Çerkez olduğunu söyleyerek, ben de dahil tüm Çerkez arkadaşları etkilemeye çalışıyor. Patron için çalışmayı sanat haline getirmiş emekli bir sendikacıyı getirtip yemekhanede sendikaların ne kadar kötü olduğunu anlattırıyor. Aynı türden sendika ağalarını gazetelerde konuşturup, gazeteyi bedava dağıttırıyor. Arkadaşımızı üçer beşer işten çıkarıyor. Sendikamızı bölücü olarak damgalamaya çalışıyor. Oysa biz işçiler ister Çerkez, ister Türk, ister Kürt olalım meselelerimiz ortak. Patron Çerkez olduğunu söylüyor ama daha bir Çerkez işçiye beş kuruş fazla maaş vermiş değil. Asıl patronun yaptığı bölücülüktür.

2.işçi: İşçileri milletine, dinine, mezhebine göre bölmeye çalışmak patronların kullandığı bir şeydir. Patronlar çıkarları ortak olan hangi milletten, mezhepten, dinden olursa olsun birleşirler. Onları birleştiren ortak çıkarlarıdır. Ama biz işçilerin birlik olmasını istemezler. Birlik olmayınca aramızda, bizi kolayca yöneteceklerini bilirler. Bizim patron da bu yolda epey çaba gösteriyor. İşten çıkarmaları artırarak sürdürüyor. Ama nafile…

- Patron CEHA işçilerinin kandırıldığını söylüyor. Ne dersiniz?

1. işçi: Patrona göre biz işçilerin aklını bazı mihraklar karıştırıyor. Kardeşim biz çocuk muyuz? Sendikalı olmak bizim kararımızdır. Artık bu işe ailelerimiz de omuz veriyor. Yaptığımız toplantıya katılan yüzlerce akrabamız, çocuğumuz bu durumun kanıtıdır.

2. işçi: Sendikalı olmak bizim kararımızdır. Kimse bizi kandıramaz.

- CEHA işçileri organize cehenneminde çalışan işçilere de yol gösteriyorlar aynı zamanda…

1. işçi: Bize şu söylenmektedir: İşinizin olduğuna dua edin, gerisini boş verin. Bir işte çalışmak işsizler için şans olarak görülebilir. Patronların işsizliği kendileri için fırsata dönüştürmesine izin vermek işsizliği önler mi? Patronlar, işsizlik sebebiyle herkesi ellerinden gelse asgari ücretle çalıştırmak istiyor. Biz CEHA işçileri hak arayarak, örgütlenip sendika üyesi olarak işsizler için de mücadele etmiş oluyoruz. Sendikacı takımının ihanetinin kol gezdiği Kayseri’de, sendika üyesi işçi arkadaşların gözü de bizde.

2. işçi: Emeğinin karşılığı verilmiyorsa işçi hakkını arar. Hem sendikasını da arar. Çünkü sendika hak arama arcıdır. Bunun için örnek olduk organizede. Organize de çok az işçi sendikaya üye. O sendikalar da patrondan yana çalıyorlar. Patron ne diyorsa o oluyor. Hatta hakkını arayan işçiye en az patron kadar kızıyorlar. İşçiler bu patron yanlısı sendikacılıktan bıkmışlar. Bizim çıkışımız onlar için de umut…

- Bakanlık hala yetkiyi onaylamadı. Patron da köyde kasabasından olan bir çok kişiyi sigortalı gösteriyor. Bakanlık yetkiyi onaylarsa itiraz etmeye hazırlanıyor. Süreç çok da kolay değil. Organize’de bir yürüyüş yaptınız. Kayseri’de 1 Mayıs’a katıldınız. Ama hala patron için hayati olan üretimden gelen gücünüzü kullanmadınız. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

1. işçi: Bakanlık ayak sürüyor. Dediğiniz doğru, patron yetkiye itiraz etmeye hazırlanıyor. Organize'de yürüyüş iyi oldu. 1 Mayıs’a katıldık ama sayımız azdı. Çünkü hala korkuyu tam olarak kıramadık. Ayrıca hala üretimden gelen gücümüzü de kullanmadık. Bu iş sabır işi ama beklemek bizi yormaya başladı. Ama ben yine de birliğimiz sürdüğü sürece, üretimden gelen gücümüzü kullanırsak tüm oyunları boşa çıkaracağımıza inanıyorum.

2. işçi: İşçi gücünü yasalardan almaz. Haklılığından alır. Biz haklıyız. Yasalar aleyhimizde… Patronun ayak oyunları bitmiyor. Organize de yürüdük, 1 Mayıs’ta alandaydık. Bunların hepsi iyi… Ama üretimden gelen gücümüz patronun tüm manevralarını boşa çıkarmak için en büyük şansımızdır. Bir fabrikadaki iç örgütlülüğümüzü büyütmemiz gerekiyor. Tabi ki, asıl gücümüz olan üretimden gelen gücümüzü de kullanmamız gerekiyor.

Kızıl Bayrak / Kayseri