ÇED raporları formalitedir!

  • Arşiv
  • |
  • Bilim-Teknik-Çevre
  • |
  • Çevre
  • |
  • 10 Mart 2012
  • 13:17

(10.03.12) - Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporları üzerine ilk baştan itibaren tartışmalar vardı. Ankara'da bir şirkete ilişkin bilgiler ÇED raporlarının nasıl hazırlandığını ortaya koyuyor. Ankara’da kurulu DOKAY-ÇED Çevre Mühendisliği Ltd. Şti., Akkuyu Nükleer Santralı için hazırladığı ÇED dosyası ile gündemde. DOKAY adına dosya hazırlayan ekip, “Sera gazı-asit yağmuru etkisi sıfır” diyerek nükleer santralı çevreci ilan ederken rüzgâr santrallarının kuşları tehdit ettiğini, güneş enerjisinin çevreyi kirlettiğini söylüyor.

DOKAY-ÇED firmasının başka raporları incelendiğinde her ne projesi sunulursa onu desteklediği görülüyor. Şirket, su, rüzgâr, doğalgaz ve kömür santralları da dahil hemen her tür enerji yatırımı için ÇED raporu hazırlıyor. İhale ne üzerine ise onu çevreci ilan edip raporu hazırlıyor. Devletin bir formalite olarak işlettiği ÇED raporları aslında projelerin çevreye ve bölge halkına etkilerini “tarafsız” olarak sunmak üzerine şekilleniyor. Fakat eşyanın tabiatı gereği özel şirketlerin hazırladığı raporlarda önemli olan maddiyat oluyor. Çevre Bakanlığı ÇED raporlarını direkt onaylayarak işi bürokratik bir imzaya indirgiyor.

DOKAY’ın dikkat çeken yanı kamuoyunda tartışılan projelere ÇED raporları hazırlaması. Akkuyu Nükleer Santralı, Gerze Termik Santralı ve Fatsa HES bunlardan bir kaçı. Firma sahibi Prof. Dr. Coşkun Yurteri’nin eski şirketi ENVY de Bergama Ovacık Altın Madeni’nın ÇED raporu ile hatırlarnıyor. Fatsa HES için doğalgazı kötüleyen şirket, ESCO Doğalgaz Santralı’nda ise doğalgazı “havayı kirletmeyen bir enerji kaynağı olarak nitelenmekte” dedi. Gerze Termik Santralı’nda “HES’ler güvenilir enerji kaynağı değil” diyen şirket, Kızkayası HES raporunda HES’leri en üstün enerji yatırımı ilan edebiliyor. 

Bakanlığın onaylamadığı ÇED raporu neredeyse yok denecek kadar az. ÇED Yönetmeliği’ne göre projelerle ilgili hazırlanan raporlarda yöredeki emekçilerin görüşüne başvurulmak zorunda. Ancak şimdiye kadar yapılan halkın katılımı toplantılarında olumsuz görüş verildiği projelerin birinden bile vazgeçilmedi. Çevreyi katletmekte engel tanımayan burjuvazi işi “kitabına göre” yürüterek vahşiliğini maskeliyor