Çeber'e işkence davası görüldü

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 18 Haziran 2012
  • 15:53

(18.06.12) - İstanbul'da Yürüyüş dergisi satarken polis saldırısı ile gözaltına alınan, önce İstinye'deki polis karakolunda, ardından da Metris Cezaevi'nde gördüğü işkenceler nedeniyle yaşamını yitiren Engin Çeber'in davasının bir duruşması daha yapıldı.

Daha önce haklarında verilen hüküm Yargıtay tarafından bozulan 52 işkenceci sanığın yargılanmasına Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Duruşmada mahkeme heyetinin Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun Çeber'in katledilmesi ile ilgili olarak hazırladığı raporun ulaştığını belirtmesinin ardından konuşan müdahil avukatlardan Ebru Timtik yapılan keşif ve tanıkların olayı yeniden anlatmasıyla işkencenin tekrar ortaya çıktığını vurguladı. Keşifle ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun ise taraflı olduğunu iddia eden avukat Timtik, "Bu bilirkişi raporu sanık Fuat Karaosmanoğlu'nu kurtarma operasyonudur. Bilirkişi raporunu düzenleyenler hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz. Ayrıca mahkemeye ulaşan Adli Tıp raporunda işkence ortaya çıkmıştır. Bir an önce suçluların cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

İşkenceci sanıkların işkence yaptıklarını reddetmeleri karşısında, cezaevinde Çeber'in yanında kalan müdahil Özgür Karakaya ise sanıkların ve avukatlarının beyanlarına itiraz ederek, "işkenceyi tüm Metris duydu" dedi.

Adliye önünde eylem

Duruşma öncesinde Adliye önünde basın açıklaması yapan Halk Cephesi, “işkence insanlık suçudur” diyerek işkencecilerin bırakılmasının işkenceyi meşrulaştıracağını belirtti.

“AKP Engin Çeber'in katilini koruyor. Katillerden hesap soracağız!” pankartı açan Halk Cepheliler duruşma boyunca “Katiller halka hesap verecek!” ve “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” sloganları attı.

Adliye önünde dava ile ilgili açıklama yapan müdahil avukat Ebru Timtik, "Keşifle beraber mahkeme heyeti gördü ki yapılan savunmaların hepsi yalandır. Olay ortaya çıkmıştır. İşkencenin görülmemiş olması imkansız. Adli tıp raporu da darbelerin ölümden 4-5 gün önce meydana geldiğini ortaya koydu. Rapor sanıkların savunmalarını boşa çıkardı" diye konuştu. Timtik, "Tutuklulukla ilgili süre 5 yıldır. Bu 5 yıl dolmadan bu kararın çıkması ve onaylanması gerekli. Aksi takdirde katiller sokakta ellerini kollarını sallayarak gezecekler. Sanık polisler ellerini kollarını sallayarak zaten gezmekte. En azından elimizde kalan gardiyanların yaptıkları işkence suçunun cezasını çekmeleri. Burada yargılanan sokakta gaz bombalarıyla başlayan Türkiyedeki işkence gerçeğidir" dedi.

Yargıtay “usulden” bozmuştu

Engin Çeber'in işkence ile katledilmesine ilişkin 1 Haziran 2010'da karar veren mahkeme sanıklar Metris Cezaevi'nde 2. müdürü Fuat Karaosmanoğlu, gardiyan Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi'nin "işkence sonucu ölüme neden olmak" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. 17 sanık hakkında da 5 ay ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 39 sanığın ise beraatına hükmetmişti. Ancak Yargıtay kararı, "hukuk yararları birbirine uygun olmayan sanıkların, aynı avukat tarafından temsil edildiği" gerekçesiyle 52 sanık açısından bozmuştu.