(07.03.12) - Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan Billur Tuz fabrikasında sendikalarına sahip çıkarak taşerona hayır dedikleri için işten atılan ve fabrika önünde direnişe geçen işçilerin direnişi 66. gününde kararlılıkla sürüyor.
Direnişin 66. gününde görüştüğümüz işçiler kararlılıklarını dile getirirlerken morallerinin gayet iyi olduğunu belirtiyorlar. Şu an 8 Mart akşamı saat 17.00’de başlayacak olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasına hazırlanıyorlar. Kutlamaya KESK, DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikalar ile devrimci ve ilerici kurumların katılımıyla fabrika önünde gerçekleşecek ve ardından Savranoğlu Deri işçilerinin fabrika önündeki direniş alanında devam edecek.
Görüştüğümüz işçiler ayrıca kendileri için olumlu gelişmelerin de olduğunu vurguluyorlar. Fabrikada paketleme bölümünün 2 haftaya yakın bir süre çalışmadığını, yani işin çıkmadığını, eskiden çıkan işin onda birinin bile çıkmadığını, bu durumun müdürlerin eteklerini tutuşturduğunu söylediler. Ayrıca 8 Mart kutlamaları için İstanbul’a giden kadın direnişçi işçi arkadaşları ile fabrikanın merkezdeki genel müdürü tarafından bir görüşme gerçekleştiğini belirttiler. Bu görüşmede fabrikanın müdürü işçilere “Derdiniz nedir? Ne istiyorsunuz? ?Paranızı almıyor musunuz?” diye sorarak direnişin taleplerinden haberi olmadığı yönünde ifadeler kullanmış, direnişten duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. Direnişçi kadın işçiler ise iş olmadığı zamanlarda eve gönderildiklerini ve bu günlerin ücretlerinin ödenmediği için ellerine asgari ücretin bile geçmediğini, ayrıca her yıl kendilerinden ayakkabı numarası alındığı, imza attırıldığı ama ayakkabıların verilmediğini söyleyerek direnişin nedenlerini genel müdüre tekrar hatırlatmışlar.
Tek Gıda-İş Sendikası'nın sitesinden yapılan boykotun sınırları genişletilmemiş olmasına rağmen şirket yöneticilerini rahatsız etmeye yetmiş. Boykotun ülke genelinde daha da büyümesi patronları daha da köşeye sıkıştıracaktır.
Görüştüğümüz işçiler son olarak şunu ifade ettiler: “Kazanacağımızdan en ufak bir şüphemiz yok. Biz sürecin en kısa zamanda sonuçlanmasını istiyoruz. Bizler kışın bütün kötü koşullarını, karı, yağmuru, her şeyi yaşadık. Çok zor şartlarda mücadele ettik. Şimdi havalar da yavaş yavaş ısınmaya başladı. Biz de direnişe iyice alıştık. Bir şeyler daha yerli yerine oturdu. Yemek, çay sıkıntımız yok. Sendikamız ve dostlarımız bu yönde bize bakıyorlar. Yani biz kararlıyız. Bu saatten sonra da işe sendikalı olarak geri dönene kadar bizi buradan hiçbir güç kaldıramaz.”
Kızıl Bayrak / Çiğli
