Ankara’da devrimci 8 Mart eylemi

  • Arşiv
  • |
  • Kadın Sorunu
  • |
  • Kadın-Türkiye
  • |
  • 09 Mart 2012
  • 11:48

“Kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulmaz!”

(09.03.12) - 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Ankara’da devrimci güçler tarafından gerçekleştirilen eylemle kutlandı.

Devrimci 8 Mart Platformu (Alınteri, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Halk Cephesi, Odak, Kaldıraç) tarafından örgütlenen ve kızıl rengin hakim olduğu eylemde, 8 Mart’ın devrimci ve sınıfsal özü ön plana çıkarıldı. Devrim mücadelesinde ölümsüzleşen kadınların da anıldığı eyleme coşkulu bir atmosfer hakimdi.

Eyleme Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Kızıl Hareket de destek verdi.

Emekçi kadınlardan coşkulu yürüyüş

Saat 18.00'de Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan devrimci güçler ve emekçi kadınlar Ziya Gökalp Caddesi'ni trafiğe kapatarak Sakarya Caddesi'ne yürüdüler.

Yaklaşık 300 kişinin katıldığı yürüyüşün en önünde “Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü/ Emeğimizin Hakkını Almak İçin Örgütlü Mücadeleye/ Devrimci 8 Mart Platformu” şiarlı pankart pankart taşındı. Gecenin karanlığı meşalelerle aydınlanırken, yürüyüş boyunca “Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!”, “Kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulmaz!”, “Eşit işe eşit ücret!”, “Kadın-erkek el ele örgütlü mücadeleye!”, “Şan olsun 8 Mart’ı yaratanlara!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” ve “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları atıldı.

Komünistler ise eyleme “Sömürüye, eşitsizliğe, gericiliğe ve şiddete karşı örgütlü mücadeleye/BDSP” şiarlı pankart ile katıldı. Kızıl flamaların da taşındığı kortejde 50 kişi yürüdü.

Devrimci 8 Mart'ın kürsüsü kuruldu

Sakarya Caddesi'nde kurulan kürsünün ardından miting programı başlatıldı. Devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitiren kadın-erkek devrimcilerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından konuşmalara geçildi.

İlk söz TAYAD’lı Ailelere verildi. TAYAD temsilcisi yıllardır sürdürdükleri mücadeleyi anlatarak hapishanelerin durumuna dikkat çekti. Hasta tutsakların serbest bırakılması için de mücadele ettiklerini belirten temsilci, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” talebini yineledi. 8 Mart’ın içinin boşaltılmaya çalışıldığına dikkat çekerek “emekçi kadınlar günü” vurgusu yaptı. Konuşmanın ardından “Anaların öfkesi katilleri boğacak!” sloganı haykırıldı.

Ardından Devrimci 8 Mart Platformu tarafından hazırlanan açıklama okundu. 8 Mart’ın tarihsel olarak ortaya çıkışının anlatıldığı açıklamada, devrimci kadın şehitlerden devralınan bayrakla bugün alanlarda olunduğu hatırlatıldı ve güncel planda kadına ve kadın emeğine yönelen saldırılar aktarıldı. Şiddetten çifte sömürüye kadar ikinci cins muamelesi gören emekçi kadının tüm bunlara karşı direndiği söylenerek direnen kadınlar selamlandı. Gülistan Kobatan, Türkan Albayrak, Aynur Çamalan’ın ortaya koydukları kararlı direnişlerin kazanımla sonuçlandığının altı çizildi ve İMO önünde direnmeye devam eden Cansel Malatyalı sahiplenildi. Kadının bedenine, emeğine, ulusal kimliğine yönelen saldırılar karşısında özgürleşmesi için devrim ve sosyalizm davasına omuz vermesi gerektiği vurgulanarak açıklama sonlandırıldı

Daha sonra ÇHD adına bir konuşma yapıldı. “Kadının emeği ve bedeni yanında saf tutuyoruz, bu nedenle bugün bu bileşenin yanındayız” ifadelerine yer verilen konuşmada, kadının kurtuluşu için düzenin sınırlarını aşan bir mücadelenin gerekliliğine vurgu yapıldı. 8 Mart’ın devrimci özüne işaret edilen konuşma, “Bizler Ayçe İdil Erkmenler'in, Hatice Yürekliler'in, Lale Çolaklar'ın, Güler Zereler'in avukatlığını üstlendik ve bundan onur duyuyoruz” sözleriyle sonlandırıldı. Konuşma kitle tarafından “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganıyla karşılandı.

“Cansel Malatyalı yalnız değildir!”

Konuşmaların ardından kürsüye, keyfi gerekçelerle işten atıldığı için 19 gündür İnşaat Mühedisleir Odası Genel Merkezi önünde oda ağalığına karşı direnen Cansel Malatyalı davet edildi. Direnişini anlatan ve destek isteyen Malatyalı’nın konuşmasının ardından da “Cansel Malatyalı yalnız değildir!” sloganı atıldı.

Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu'nun Türkçe ve Kürtçe söylediği ezgilerle devam eden eylem coşkulu bir şekilde çekilen halaylarla son buldu.

Kızıl Bayrak/ Ankara