Analar: "Öfkemiz dinmeyecek"

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 09 Haziran 2012
  • 11:18

(09.06.12) – Yakınları devlet tarafından gözaltında kaybedilenlerin aileleri, 376. hafta Galatasaray Lisesi önünde Salih Çalık ve Sinan Fidan'ın akıbetini sordular. Aileler, yakınlarının akıbetinin ortaya çıkarılmasını, suçluların cezalandırılmasını talep ettiler.

Galatasaray Lisesi önünde yere oturarak eylemlerini gerçekleştiren aileler, ellerinde kayıpların resimlerini ve birer karanfil taşıyarak, “Failler bulunsun, sorumlular yargılansın!” pankartını açtılar.

Acılarımızın ismi yok

Bu hafta, ilk olarak Salih Çalık'ın annesi Kesire Çalık'ın mektubu okundu. Kayıplar için Diyarbakır'da aynı saatte yapılan eylemde olduğu için İstanbul'da olamayan anne Kesire Çalık, mektubunda yaşadıkları acının kendi hayatlarında bıraktığı duygulara ve düşüncelere yer veriyor. Çalık, yaşadıkları acılara tanım getiremediklerine, yıllarca oğluna ait bir parçayı bulma özlemiyle yaşadıklarını belirterek, mektubuna şu sözlerle devam etti: “Bir annenin evlat acısını, ağıdını kağıda döktüğünde; 'Allah sıralı ölüm versin' denir ya... Bizim için sıranın ecelsiz bozulmasıdır evlat acısı. Kendi ellerine doğan çocuğu, kendi ellerinle toprağa vermektir. Ama biz çocuklarımızı kendi ellerimizle toprağa da veremedik... Eşini kaybedersin 'dul' denir, anneni ya da babanı kaybedersin 'öksüz, yetim' olursun. Çocuğunu kaybetmiş bir anne-babaya ne denir? Bunun ismi yoktur çünkü isimlendirilemeyecek kadar büyük bir acıdır, evlat acısı...”

Anne Çalık, artık bir düşmanı olduğunu belirterek, annelerin çektiği acılara neden olanların sorumlu olduğuna işaret etti.

Haftanın açıklamasını Gülseren Yoleri okudu. Açıklama, devlet eliyle yaşamdan izleri silinen, varlıkları inkar edilen sevdiklerinin peşinde olduklarına, akıbetler açıklanana, sorumlular yargılana kadar devam edileceğine vurgu yapılarak başlandı. Yoleri, şöyle devam etti: “Salih ve Sinan kaybedildiğinde Diyarbakır Valisi olan İbrahim Şahin verdiği röportajda yurttaşa karşı işlenen suçlarla ilgil olarak 'kontrgerilla faaliyeti mi?' sorusuna: 'Diyarbakır'da da Tüekiye'de de kontrgerilla kesin olarak yoktur. Kentin huzur ve güvenini sağlama bakımından en üst kademede olan bir yetkili olarak, olayların içinde biz varız.' demişti. Biz de yıllardır bunu söylüyoruz: işlenen tüm insanlık suçlarının merkezinde devlet var.”

Eylem, haftaya yapılacak açıklamanın çağrısı ile sonlandırıldı.

6 Haziran 1994'de Diyarbakır'ın Kocaköy İlçesi Şahlat Köyü'nde askeri bir operasyon yapıldı. Askerler tarlada çalışan köylüleri taradı. 2 köylü yaşamını yitirdi. 41 yaşındaki Sinan Fidan ayağından yaralandı. Ona yardım eden Salih Çalık, Süleyman Müntaş'ın evine sığındılar. Askerler evi basarak, üçünü gözaltına aldı. 25 gün sonra Süleyman Müntaş serbest bırakılırken, Salih Çalık ve Sinan Fidan'dan bir daha haber alınamadı. Yetkili kurumlar kendilerinde olmadığını belirttiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul