1992 Demirel: Onlar militan, 2012 Erdoğan: Onlar terörist!

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 08 Mart 2012
  • 09:04

Başbakan Erdoğan, dün gazeteciler için yaptığı açıklamada, tutuklu 105 gazeteciden sadece 6'sının gazeteci olduğunu ve sarı basın kartı taşıdığını söyledi.


1992 yılında Kürt illerinde gazetecilerin öldürülmesi ve tutuklanması ardından dönemin Başkanı Süleyman Demirel de tutuklanan gazeteciler için "Sarı basın kartları yok", "Onlar gazeteci değil militan", kontrgerilla tarafından öldürülen gazeteciler için ise "Örgüt için anlaşmazlık sonucu birbirini öldürüyorlar" demişti.

Erdoğan dün partisinin Genişletişmiş İl Başkanları Toplantısı'nda tutuklanan gazeteciler için, "Bu gazeteci olduğu iddia edilen 105 kişilik isim listesinde, bunlar aslında çoğu gazeteci falan da değil" diyerek, sadece 6’sının sarı basın kartı sahibi olduğunu, diğerlerinin gazetecilikle alakalarının bulunmadığını iddia etti.

Başbakan'a göre siyasi suçtan tutuklanan gazetecilerin tümü 'terörist'!

1992 yılının Şubat ayından itibaren Kürt gazetecilerin sokak ortasında kafalarına tek kurşun sıkılarak öldürülmesi ve tutuklanmaları uluslararası insan hakları örgütlerince sert bir şekilde protesto ediliyordu. Tepkilerin artması üzerine dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, 11 Ağustos 1992 tarihinde "Onlar gazeteci değil, gazeteci kılığındaki militanlardır" açıklaması yaptı. Demirel, öldürülen gazeteciler için ise "Örgüt içi anlaşmazlık sonucu birbirini öldürüyorlar" diyecekti. Demirel, gazetecilerin sarı basın kartı sahibi olmadıkları için tutuklanan ve öldürülen gazetecileri, gazeteciden saymıyordu.

Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de, tutuklanan gazetecileri biraz daha ileri giderek 'terörist' olmakla suçladı, sonrasında Tansu Çiller’in gazetelerin bombalanması talimatını verecek kadar işi ilerletmişti.

O yıllarda da yürürlükte olan ve bugün AKP tarafından daha da genişletilerek 'suçlu olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' gibi ucube maddelerle güçlendirilen Terörle Mücadele Kanunu uyarınca gazeteciler, yayıncılar tutuklanıyordu. Bazı gazeteciler aylarca, bazıları ise 10 yıla yakın bir süre cezaevinde kaldı.

Yıl 2012

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü verilerine göre, Türkiye 2011 yılında Basın Özgürlüğü sıralamasında 179 ülke içinde 148. sıraya gerilemiş durumda.

Türkiye cezaevlerinde halen çoğu KCK soruşturması kapsamında tutuklanan 105 gazeteci bulunuyor.

Aradan 20 geçmiş. Cezaevindeki gazeteciler halen 'militan' ve 'terörist'...

20 yıl önce Demirel söylüyordu, yirmi yıl sonra Başbakan Erdoğan söylüyor.

20 yılda dünyada çok şeyler değişti. Ülkeler yıkıldı, ülkeler doğdu.

Ancak Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda değişen bir şey olmadı.

Hükümetlere muhalif tutuklu gazeteciler halen 'terörist' muamelesi görüyor.

Tutuklanmayanlar ise potansiyel 'terörist'.

SARI BASIN KARTI SAHİBİ OLMADIKLARI DOĞRU

Erdoğan dün, tutuklu 105 gazeteciden sadece 6'sının sarı basın kartı sahibi gazeteci olduğunu, diğerlerinin ise gazetecilikle uzaktan yakından alakasının bulunmadığını iddia etti.

Başbakanın 'sarı basın kartları' yok söylemi aslında doğru.

Sarı basın kartı veren kurum Başbakanlık.

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü onaylamadığı zaman hiçbir şekilde sarı basın kartı sahibi olamazsınız.

Nihayetinde Başbakanlığın onayladığı, hükümetlerin size verdiği bir kart bu. Yani resmi kart... Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2008 yılında yayınladığı verilere göre, Türkiye'de 55 yaygın, 23 bölgesel, 2 bin 381 yerel olmak üzere toplam 2 bin 459 gazete; 27 ulusal, 16 bölgesel, 215 yerel olmak üzere toplam 258 televizyon kanalı bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2010 yılında yayınladığı Yazılı Medya İstatistikleri'ne göre ise Türkiye'de yayımlanan gazetelerin yüzde 90'ı yerel, yüzde 3.3'ü bölgesel, yüzde 6.7'si de ulusal yayın yapıyor.

Türkiye'de illerin dışında hemen hemen tüm ilçesinde en az bir yerel gazete var. Kadıköy, Beyoğlu, Bakırköy gibi ilçelerde ise bu sayı yüzden fazla...

İl ve ilçelerde çıkarılan gazetelerin tamamına yakını ise resmi ilan gazetesi. Devletin resmi ilan-reklamlarını yayınlayarak buradan gelen gelirle gazeteler ayakta duruyor.

Yerel gazetelerde özellikle yönetim katında çalışanların tamamı ise sarı basın kartı sahibi. 10 bin kişilik bir ilçede çıkan yerel gazetenin sahibi ve yazı işleri müdürü sarı basın kartı sahibi olabiliyor.

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 23 Ekim 2010 tarihinde resmi gazetede yayınlanan yeni yönetmeliği göre ilkokul mezunlarının da sarı basın kartı sahibi olabilmesinin önünü açtı ve 3 ay içinde başvuruların yapılması istendi.

Bir yıl sonra 29 Aralık 2011 tarihinde yine Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce yeni bir yasal düzenleme yapıldı ve bu değişiklik 28157 sayılı resmi gazetede yayınlandı. Yapılan değişiklikle bir kereye mahsus olmak üzere ilkokul veya ortaokul mezunlarının da bir ay içinde müracaat etmeleri halinde sarı basın kartı alabileceklerine karar verildi.

AKP, yandaşlarına ilkokul mezunu olsalar dahi sarı basın kartı sahibi olabileceğinin önünü açılmış oldu böylece.

Türkiye'de herhangi bir yerel gazetenin internet sitesinden künye kısmına baktığınızda, birçok gazetenin sahip, yazı işleri müdürü, haber müdürü, yayın koordinatörü, muhabiri, dizgicisi... vs... hepsinin soyadları aynıdır.

Aynı zamanda bir ticari kuruluş olan yerel gazeteler de, 10 kişiden fazla kişiyi çalıştırıldığı zaman devletten sigorta prim teşviki aldıkları için, kızını, oğlunu, eşini, damadını, bacanağını, baldızını, hatta kaynanasını bile gazetede sigortalı olarak çalışıyor gösterenler var.

Ve bunlar gerekli formalite koşulları sağladıktan sonra başvurdukları zaman sarı basın kartı sahibi olabiliyorlar.

Gazeteciliğin 'G'sinden, fotoğrafın 'F'sinden bile anlamayanlar rahatlıkla bu şekilde sarı basın kartı alabiliyor. Ve 'gazeteci' olabiliyor...

Ama yıllardır bu mesleğin her cefasını çeken, gözaltına alınan, hapse giren, öldürülenler gazeteci değil 'terörist' oluyorlar.

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün onlara verdiği resmi sarı basın kartları da yok.

Çünkü onlar muhalif gazeteci.

Aradaki fark bu işte.

ANF / 08.03.12