1 Mayıs’ın coşkusuyla, Denizler’in yolundan devrim mücadelesini yükseltmeye!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Makale
  • |
  • 21 Mayıs 2012
  • 13:02

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, bu yıl da büyük bir coşkuyla kutlandı. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de 1 Mayıs’ta birçok alanda işçiler, emekçiler ve gençler mevcut sistemden duydukları rahatsızlıkları dile getirmek ve taleplerini haykırmak için alanlara çıktı.

Toplumun bütün ezilen kesimleri biraraya gelerek, hep birlikte kapitalist sistemin dayatmaları karşısında devrim ve sosyalizm özlemlerini haykırdılar.

Kuşkusuz bu yılki 1 Mayıs’ta binlerce liseli de kendi yaşadıkları sorunları ve taleplerini haykırmak için alanlarda birleştiler.

Liseliler kendilerine dayatılan paralı, gerici, elemeci eğitim anlayışını kabul etmeyeceklerini ve bunların kaynağı olan kapitalist sisteme karşı devrim ve sosyalizm mücadelesinde yer alacaklarını göstermiş oldular.

1 Mayıs’ın yarattığı coşkuyla mücadeleyi büyütmeye

1 Mayıs geride kaldı, fakat 1 Mayıs’ta alanlarda haykırdığımız taleplerimiz için mücadeleyi daha kararlı ve yaygın bir şekilde sürdürmek bizleri bekleyen bir sorumluluktur. Zira kapitalist sistemden kaynaklanan ve eğitim sistemi içerisinde yaşadığımız sorunlar olduğu yerde durmaktadır.

Eleme sistemi, ezberci ve gerici eğitim anlayışı, paralı eğitim uygulamaları karşımızda durmaya devam etmektedir.

Yani bir eğtim-öğretim dönemini daha geride bırakırken sorunlarımız orta yerde durmaktadır. Tabi buna karşı örgütlenerek mücadele etme sorumluluğu da bizleri beklemektedir.

Mücadele bayrağını daha da yukarı taşımaya!

Kısa bir süre sonra karneler alınacak. Bu kokuşmuş düzenin eğitim anlayışının bir yansıması olan karneler güya bizlerin başarısını belirlemek amacıyla veriliyor. Oysa bu karnelerin asıl sahibi bizlere bu eğitim sistemini dayatanların ta kendisidir. Karnelerde yazan notlar bizzat bizlere verdikleri “eğitimin” ne kadar çürmüş olduğunu bir kez daha gösterecektir.

Bizler bu çürümüş kapitalist sistemi ve onun sunduğu bozuk eğitim anlayışını kabul etmeyen liseli genç komünistler ve devrimci güçler olarak geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleyi büyütmeli, kavgada yerimizi almalıyız.

Geleceğin gerçek sahipleri olarak, Denizler’in devrettiği mücadele bayrağını daha yukarı taşımak için devrim ve sosyalizm mücadelesine güç katmalıyız.

Liselilerin Sesi 44. sayı / Mayıs 2012