Greif direnişi kadın işçilere yol göstermeye devam ediyor!

Greif İşgali kadın işçilerin en önde mücadele verdiği sayısız direnişte olduğu gibi işçi ve emekçi kadınlara izlenmesi gereken yolu göstermeye devam ediyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Kadın
  • |
  • 10 Şubat 2024
  • 22:00

Taşeron köleliğine, düşük ücretlere, sendikal bürokrasiye karşı fiili-meşru mücadele yolunu tutan Greif işçileri tam 10 yıl önce fabrikayı işgal ettiler. 60 gün süren fabrika işgali ve sonrasında devam eden direnişte kadın işçiler ön saflarda yerlerini aldılar. İşçiler, bir Amerikan tekeli olan Greif kapitalistine, onların koruyuculuğunu yapan sermaye devletine ve işbirlikçi sendikal bürokrasiye karşı direndiler. Devrimci işçilerin öncülüğünde fabrika komitelerinde örgütlendiler, “söz, yetki, karar işçilere” bakışıyla hareket ettiler. Dosta da düşmana da gerçek işçi demokrasisinin nasıl olması gerektiğini, işçiler inisiyatifi ele aldıklarında neler yapabileceğini gösterdiler. İşçi sınıfına önemli bir mücadele deneyimi kazandıran Greif direnişinde kadınların yeri ve oynadıkları rol de özel bir önem taşımaktadır.

Pek çok fabrikada olduğu gibi Greif’te de kadınlar erkek işçilere göre daha düşük ücretle çalıştırılıyor, karşılaştıkları sorunların başında ise baskı ve mobbing geliyordu. Fabrikada 44 taşeron bulunuyordu ve kadın işçilerin çoğu bu taşeron firmalarda güvenceden yoksun çalışıyordu. Kadın işçiler taşeron işçi olarak çalıştırılmaktan, ailevi engeller vb. sebeplerden dolayı sendikal örgütlenmeye aktif olarak katılamamış, sendikaya üye olanların sayısı ise 8-10’u geçememişti. Toplu İş Sözleşmesi süreci tıkanıp, sendikal bürokrasinin icazetci anlayışını değil sınıflar mücadelesinin yasalarını esas alan işçiler fabrika işgali başlattıklarında kadınlar da sürecin aktif parçası olmaya başladılar. İlk olarak fabrika komitesine bir kadın işçi dahil edildi. Ardından da sınıf devrimcilerinin öncülüğünde “Greif Emekçi Kadın Komisyonu” kuruldu.

“Greif Emekçi Kadın Komisyonu”nun kadın işçiler üzerindeki rolü

İşgalin hemen ardından kurulan Greif Emekçi Kadın Komisyonu kadın işçilerin sürecin daha aktif özneleri haline gelmelerini sağladı. Komisyonun kurulmasının ardından fabrika komitesindeki kadın sayısı da arttı. Pek çok direnişte, eylemde olduğu gibi kadın işçiler işgal başlayınca mücadeledeki yerlerini aldılar. Ancak komisyonun çalışmaları kadınların daha inisiyatifli davranmasının da önünü açtı. Düzenli gerçekleştirilen toplantılarda hem direnişin seyri üzerine tartışmalar gerçekleştirildi hem kadın sorununu sınıfsal temelleriyle kavramalarını sağlayacak eğitim çalışmaları yapıldı.

Komisyon, çalışmalarını kadın işçilerle sınırlı tutmadı. Erkek işçilere ve onların eşlerine yönelik çalışmalar da düzenledi. Komisyonu’nun çalışmaları kadın işçilerin öz güveninin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Aile baskısının aşılması, ataerkil ön yargıların kırılmasında etkili oldu. Komisyon’un eğitim çalışmaları, gerçekleştirdiği etkinlikler ve kadınların inisiyatifli davranışları erkek işçilerin kadınlara bakışını da değiştirdi, onlara duydukları saygıyı artırdı. Sınıf kardeşliği temelinde erkek ve kadın işçiler birbirlerine karşı taşıdıkları ön yargıları yıktılar.

Komisyon kadınların inisiyatifini geliştirirken pek çok önemli eyleme, etkinliğe imza attı. Komisyon, çalışmalarını fabrikanın gündemleri ile sınırlı tutmadı. Tarihsel ve sınıfsal özüne uygun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği işgal fabrikasında gerçekleştirildi. Komisyon bu etkinlikte aktif rol oynadı. “Kadın İstihdam Paketi ve Kadın İşçilerin Yasal Hakları” konulu panel gerçekleştirdi. İşgal eyleminin sesinin daha geniş kesimlere taşınmasını sağlayan Boğaziçi köprüsünü kesme eylemi de Komisyon’da planlandı.

Kadın işçilerin açığa çıkan gücü

Fabrikada en ağır ve güvencesiz çalışma koşulları altında ezilen, öz güven sorunu yaşayan, pek çoğu hayatında bir eyleme, hak arama mücadelesine katılmamış kadın işçiler direnişte öncü hale geldiler. Kendi tanımlamalarıyla “Kadınlar bu direnişe çok inandılar.” Direnişin en kararlı ve militan işçileri oldular. Öncesinde çekindikleri taşeron patronlarının karşısına dikildiler, gözaltılara, polis saldırılarına göğüs gerdiler, her eylemde en öne geçtiler.

Greif İşgali kadın işçilerin en önde mücadele verdiği sayısız direnişte olduğu gibi işçi ve emekçi kadınlara izlenmesi gereken yolu göstermeye devam ediyor. Sömürülen, ezilen, yok sayılan kadın işçilerin prangalarını kırmak, hayatlarını ve geleceklerini kazanmak için yeni Greifler yaratmaktan başka bir seçenekleri bulunmuyor.

B. Koza